İkincil sektör

Bugünkü yazımızda İkincil sektör hakkında konuşacağız. İkincil sektör dünya çapında insanların dikkatini çeken, büyük ilgi uyandıran ve çok sayıda tartışmaya yol açan bir konudur. Ortaya çıkışından bu yana, İkincil sektör çalışma ve araştırma konusu olmuştur ve bu konuyu anlamamızda önemli ilerlemeler sağlamıştır. Bu makalede İkincil sektör'in farklı yönlerini inceleyeceğiz, toplum üzerindeki etkisini, zaman içindeki gelişimini ve gelecekteki olası sonuçlarını analiz edeceğiz. Bu büyüleyici dünyaya dalacağımız ve İkincil sektör hakkında daha fazlasını öğreneceğimiz için heyecanlıyız.

İkincil sektör (ya da sanayi sektörü), makroekonomide üç sektör teorisinde üretimin rolünü tanımlayan ekonomik sektördür. Ekonominin ikincil sektörü, bitmiş, kullanılabilir bir ürün üreten veya inşaatla uğraşan endüstrileri kapsar.

Bu sektör genellikle birincil sektörün (hammaddelerin üretildiği sektör) çıktısını alıp yerel işletmelerle tüketicilere satılmaya ve ihracata (üçüncül sektörün dağıtım yollarıyla) uygun nihai ürünler yaratır. Bu endüstrilerin çoğu büyük miktarlarda enerji tüketir, fabrikalar ve makineleri kullanır; kullandıkları enerji miktarına göre hafif veya ağır olarak sınıflandırılırlar. Bu endüstriler aynı zamanda çevre sorunlarına veya kirliliğe neden olabilecek atık madde ve atık ısı üretmektedirler (bkz. olumsuz dışsallıklar). Örnek olarak tekstil üretimi, otomobil üretimi ve el sanatları verilebilir.

Üretim, ekonomik büyümeyi ve gelişmeyi teşvik etmede önemli bir faaliyettir. İmal edilmiş ürünleri ihraç eden ülkeler, marjinal gayri safi yurt içi hasılalarını büyütme eğilimindedir ve bu durum da söz konusu ülkelerin daha yüksek gelirler elde etmesini destekler. Daha yüksek gelirler de bu ülkelerin, sağlık ve altyapı gibi devlet harcamalarını finanse etmek için gereken marjinal vergi gelirlerini karşılar. İkincil sektör, gelişmiş ülkelerde ekonomide birbirini izleyen nesiller için daha fazla toplumsal hareketlilik sağlamak adına orta sınıf için iyi ücretli işlerin (örneğin mühendislik) önemli bir kaynağıdır. 2019'da, ABD'deki işgücünün tahmini %20'si ikincil sektörde yer almaktaydı.

İkincil sektör, üretim için gerekli hammaddelerin temin edilmesine birincil sektöre bağlıdır. Ana olarak tarım ve diğer hammaddeleri üreten ülkeler (yani birincil sektör) ekonomik olarak yavaş büyüme eğilimindedir ve az gelişmiş ya da gelişmekte olan birer ekonomi olarak kalmaktadırlar. Hammaddelerin nihai ürünlere dönüştürülmesi yoluyla elde edilen katma değer, güvenilir bir şekilde daha fazla kârlılık yaratır. Bu da gelişmiş ekonomilerin daha hızlı büyümesindeki temeli oluşturur.

IMF ve CIA World Factbook'a göre endüstriyel üretime göre en büyük ülkeler (SAGP açısından) (2020 itibarıyla en yüksek seviyeler) [kaynak belirtilmeli]
Ekonomi
Endüstriyel üretime göre ülkeler (SAGP açısından) (2020 itibarıyla en yüksek seviyeler) (milyar USD)
(01)  Çin
11,261
(—)  Avrupa Birliği
5,729
(02)  ABD
4,093
(03)  Hindistan
2,604
(04)  Japonya
1,719
(05)  Endonezya
1,549
(06)  Rusya
1,422
(07)  Almanya
1,364
(08)  Güney Kore
912
(09)  Suudi Arabistan
840
(10)  Meksika
835
(11)  Türkiye
763
(12)  Brezilya
720
(13)  Birleşik Krallık
639
(14)  Fransa
597
(15)  İtalya
587
(16)  İran
578
(17)  Kanada
537
(18)  Polonya
517
(19)  Tayland
499
(20)  Mısır
490

The twenty largest countries by industrial output (in PPP terms) at peak level as of 2020, according to the IMF and CIA World Factbook.[kaynak belirtilmeli]

Kaynakça

  1. ^ "Archived copy". 5 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2020. 
  2. ^ "Secondary Industry: Meaning, Types, Characteristics, and Examples". 28 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2022.