Bu makalede Açıl susam açıl'in toplumun farklı yönleri üzerindeki etkisini araştırmak ve analiz etmek istiyoruz. Açıl susam açıl ortaya çıkışından bu yana büyük ilgi ve tartışmalara yol açarak çeşitli alanlarda tartışmalara yol açtı. Bu anlamda, Açıl susam açıl etrafında var olan farklı bakış açılarının yanı sıra politika, kültür, teknoloji ve ekonomi gibi çok çeşitli alanlardaki etkisini incelemek anlamlıdır. Benzer şekilde, Açıl susam açıl'in kendisini öncesine ve sonrasına damgasını vuran bir fenomen olarak konumlandırmayı nasıl başardığını, etrafımızdaki dünyayı algılama ve ona yaklaşma şeklimizi değiştiren trendler ve yenilikler yaratmayı nasıl başardığını incelemeyi öneriyoruz.
Açıl susam açıl, Binbir Gece Masalları'nda yer alan Ali Baba ve Kırk Haramiler'de geçen sihirli sözlerdir. Kırk haraminin hazinelerini sakladığı mağaranın kapısını açmaya yaramaktadır. Sözler ilk defa Antoine Galland'nın Les Mille et une nuits (1704–1717) çalışmasında Sésame, ouvre-toi (Türkçesi "Susam, açıl!") olarak yer almıştır.[1] Hikâyenin daha önceki sözlü veya yazılı versiyonu herhangi bir dilde bilinmemektedir. Masalda Ali Baba, kırk haraminin mağaraya girmek için "Açıl susam açıl" dediğini duyar. Ali Baba'nın abisi Kasım ise mağaraya girdikten sonra sihirli sözleri unutarak mağarada tıkalı kalır.
Cümlenin kaynağı hakkında pek çok teori vardır. Gerçekten de "susam" kelimesinin aslında susam bitkisine veya tohumuna atıfta bulunduğu kesin değildir.[2] Bazı eski teoriler şunlardır: