Bugünkü yazımızda Abdurrahim Karakoç'in büyüleyici dünyasına gireceğiz. Tarih boyunca Abdurrahim Karakoç, toplumun çeşitli alanlarında önemli bir etki yarattığı için birçok insanın büyük ilgisini çeken bir konu olmuştur. Kökeninden günümüze kadar tartışma, çalışma ve hayranlık konusu olan Abdurrahim Karakoç'in günlük yaşamın farklı yönleri üzerindeki etkisini araştıracağız. Ayrıntılı ve düşünceli bir analiz yoluyla, Abdurrahim Karakoç'in birçok yönüne ve onun çağdaş dünyadaki önemine ışık tutmaya çalışacağız. Abdurrahim Karakoç hakkında bilmediğiniz büyüleyici şeyleri keşfetmeye hazır olun!
| Abdurrahim Karakoç | |
|---|---|
| Doğum | 7 Nisan 1932 Kahramanmaraş, Türkiye |
| Ölüm | 7 Haziran 2012 (80 yaşında) Ankara, Türkiye |
| Defin yeri | Bağlum Mezarlığı, Ankara |
| Meslek | Şair, gazeteci |
| Dil | Türkçe |
| Milliyet | Türk |
| Vatandaşlık | Türkiye |
| Evlilikler | Pakize Karakoç |
| Akrabalar | Bahaettin Karakoç (ağabeyi) Ertuğrul Karakoç (kardeşi) |
Abdurrahim Karakoç (7 Nisan 1932, Kahramanmaraş - 7 Haziran 2012, Ankara), Türk şair ve gazeteci.
1932 yılının Nisan ayında Kahramanmaraş'ın, Ekinözü ilçesinde dünyaya geldi. Dedesi, babası ve kardeşleri de şair olduğu için küçük yaşlarda şiire merak sardı. İlk yazdığı şiirleri iki kitap olacak hacimdeyken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 'Hasan'a Mektuplar' ismi altında 1964 yılında yayımlandı.
1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi. 1981 yılının mart ayında emekli oldu.
Mücadeleci şiirlerinin çokluğu şartlardan kaynaklanmaktadır 27 Mayıs Darbesi, zinde güçler, demokrasi maskaralığı ve haksızlıklar hiciv şiirlerini besledi. Ülkücü görüşleriyle bilindi. Yaklaşık otuz defa mahkemeye verildi, bütün suçlamalardan beraat etti. Avukat tutmadı, hep kendi kendini savundu. Hiçbir iktidarla barışık olmadı.
1985 yılında gazetecilik yapmaya başladı. Büyük Birlik Partisi'nin kuruluşunda yer aldı ve siyasete girdi. Kısa bir süre sonra siyasetten ayrıldı. Niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı: "Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım".
2012 yılında ciğerlerindeki enfeksiyon nedeniyle bir süre Konya'da tedavi gören[1] Karakoç'un, öldüğüne dair 24 Nisan 2012 tarihinde Radikal gazetesinde asılsız haberler yayımlandı,[2] bu esnada dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sanatçıyı tedavi gördüğü hastanede 25 Nisan 2012 günü ziyaret etti.[3]
Karakoç, 7 Haziran 2012 tarihinde, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde yoğun bakımdayken öldü.[4] Ankara Keçiören'deki Bağlum semt kabristanına defnedildi.[5]