Alaeddin Halaci

Günümüz dünyasında Alaeddin Halaci her yaştan ve her kesimden insanın dikkatini çeken bir konu. Toplum üzerindeki etkisi, tarihsel önemi ya da farklı alanlardaki etkisi nedeniyle Alaeddin Halaci, araştırmacıların, uzmanların ve meraklıların ilgi odağı haline geldi. Alaeddin Halaci, kökeninden gelecekteki etkilerine kadar onu günümüzün en alakalı konularından biri olarak konumlandıran tartışmalara, çekişmelere ve düşüncelere yol açtı. Bu yazıda, bu önemli konuya kapsamlı ve zenginleştirici bir bakış açısı sunmak amacıyla Alaeddin Halaci ile ilgili farklı bakış açılarını ve yaklaşımları inceleyeceğiz.

Alaeddin Halaci

Alaeddin Halaci (Urdu/Arapça: علاء الدين الخلجي, Peştun: سلطان علاوالدين غلجی), aslı adı Ali Gurshap (? - 1316) Delhi Sultanlığı'nda iktidarda olan Halaci Hanedanına mensup Türk sultan. Hanedanın en güçlü hükümdarı sayılır. 1296 – 1316 yılları arasında hüküm sürmüştür. Moğolları Hindistan'a sokmayarak birçok defa Moğollara karşı zafer almıştır.

Gençliği

Alaeddin Halaci, Delhi Sultanı olan Celaleddin Firuz Halaci’nin yeğeni ve damadıydı. Celaleddin Firuz Halaci, Aladdin’i Allahabad şehrinin yakınlarındaki Kara şehrinin valisi olarak görevlendirir. 1293 yılında amcası Sultan Celaleddin Firuz Halaci'nin emrinde bugün Vidisha olarak bilinen Bhilsa'ya sefer düzenleyerek burayı yağmalar. Şubat 1296'da Devagiri bölgesine sefer düzenler. Bölgenin hakimi Ramchandra ve Ramchandra'nın oğlu Singhana ile yaptığı kanlı savaşlarda galip gelir ve yüklü bir savaş tazminatı ve ganimetle ayrılır. 1296 yılında tahta geçebilmek için amcasını öldürür. Ancak öldürülen sultanın eşi Melike Cihan, oğlu Rüknettin Halaci’yi tahta çıkartmak ister. Egemen olduğu Kara şehrinden Delhi’ye yürüyen Alaeddin 3 Ekim 1296 tarihinde şehre girer ve kendisini sultan ilan eder. Öldürülen sultanın oğulları kör edilip sürgün edilir ve ardından boğularak öldürülür. Eşi de hapse atılır.

Hükümdarlığı

Egemenliğini kurmak için sultanlıktaki zengin ve güçlü asil ailelere saldırır. Çok sayıda asil aile mensubu öldürülür, tutuklanır, egemenliklerindeki şehirler yağmalanır. 1297 yılında Gucerat yağmalanır. Racistan’ın hakimi Kanhad Dev Songara, Alaeddin’in komutanını yenerek önceden yağmalanan kutsal Somnat Tapınağından alınan tanrı Şiva’nın putunun kırılan parçalarını kutsal sayılan Ganj Nehrinde yıkayarak yeniden bir araya getirerek yerine koyar.

Alaeddin Halaci 80 bin süvariye sahip büyük bir ordusunu Hammir Dev Chauhan üzerine gönderse de başarısız olur ve püskürtülür. Ranthambore Kalesine karşı 1301 yılında kendisi bizzat ordunun başına geçerek sefer düzenler. Uzun süren kanlı kuşatmadan sonra Alaeddin diplomasiye başvurur. Ateşkes görüşmeleri sırasında kaleyi savunan iki komutanı olan Ratipal ve Ranmal’i oyuna getirerek kendi tarafına çeker ve kaleyi ele geçirir. Sonrasında Gucerat’ın tamamını ele geçirir.

Moğol istilası

1294 yılında Kubilay Han öldüğünde Moğol İmparatorluğu çeşitli hanlıklara bölünür. Orta Asya’da bulunan ve Afganistan’dan Hindistan’a yayılmaya çalışan Çağatay Hanlığının başında o dönemde Yesü Duva bulunmaktadır. Duva bölgeyi almaya çalışsa da Delhi Sultanlığı, Zafer Han komutasındaki ordularıyla 1297 yılında Moğolları yener.

Bu dönemden sonra Hindistan’a sayısız Moğol seferi düzenlenecek ve Moğollar genelde sınırlı başarılar elde edecekler, kalıcı fetihler gerçekleştiremeyeceklerdir. 1299 yılında Yesü Duva’nın oğlu Qutlugh Khwaja komutasındaki 200 bin kişilik Moğol Ordusu Delhi önlerine gelir. Diplomasiye başvurarak güçlü düşmanla uzlaşmasını öneren danışmanlarının aksine Moğollara doğrudan saldırma kararı alan Alaeddin Halaci, öncü olarak Zafer Han komutasındaki orduyu gönderir. Moğollar Zafer Han’ı öldürseler de çok yıpranacaklar ve bizzat Alaeddin Halaci’nin komutasındaki saldırılar karşısında Delhiş önlerinden geri çekilmek zorunda kalacaklardır.

Moğollar yenilgiden dersler çıkartarak bir sonraki istila girişimi için Alaeddin’in hamlesini beklerler. Racistan’daki Chittorgarh’yı ele geçirmeye çalışırken hafif ve hızlı bir orduyla Delhi’ye saldırırlar. İlerleyemeyen Alaeddin Siri kalesine sığınıp Moğolların Delhi hariç tüm bölgeyi yakıp yıkmalarını seyretmek zorunda kalır. Sonunda aylarca kalesinden çıkmayan düşman karşısında yılgınlığa kapılan Moğol askerlerin baskısıyla ordu yeniden geri çekilir. Moğol orduları güçlü olmalarına rağmen düşman yerel halk yüzünden yurtlarından uzak şekilde uzun süre ayrı kalamazlar.

Moğol istilasını atlatan Alaeddin Halaci savunmalarını güçlendirmeye çaba gösterir. Sınır güvenliği için özel birlikler oluşturur. Değer verdiği alim ve şairlerin ödeneklerinde kesintiye giderek savunma harcamalarına harcar. Bundan sonra bölgeyi yağmalamk için saldıran Moğol komutanlar başarılı savunma taktikleri sayesinde yakalanacak ve orduları püskürtülecektir. Moğol komutanların filler tarafından ezilerek öldürüldüğü rivayet edilir.

1306 yılındaki Moğol istilasında ise Pencap valisi Gazi Melik ve Malik Kafur komutasındaki Delhi Sultanlığı ordusu saldırıyı püskürtür ve 50 bin Moğol askerini esir alır. Alaeddin Halaci tüm esirleri öldürür. Bu hezimetten sonra Çağatay Hanlığı saldırıları kesilecektir.

Değerlendirme

1308 yılından sonra Moğolların Hindistan’a saldırmamasının ardında çok sayıda sebep vardır. Bunlardan en önemlileri Moğol süvarilerin alışık oldukları ve rahat hareket ettikleri düz ovalar bu bölgede bulunmamakta, dağlık ortam ve aşırı sıcaklar Moğol savaşçıları zorlamaktadır. Ayrıca Moğol saldırılarına karşı Alaeddin Halaci’nin uyguladığı acımasız tutum da caydırıcı olmuştur. Moğolların Hindistan’ı ele geçiremeyeceklerini anlamaları açısından Alaeddin Halaci’nin varlığı önemli olmuştur. Moğol saldırılarını beklemektense Moğol topraklarına saldırma taktiğini benimseyen sultan Kandahar, Gazni ve Kabil’e ara sıra yağma amaçlı seferler düzenlemiştir. Moğol ve Hint egemenlik sınırları Timurlenk dönemine kadar aşağı yukarı korunmuştur.

Kuzey Hindistan seferleri

1301 yılında Gucerat’ın alınmasından sonra sıra Rajput krallıklarından olan ve Müslümanların eline hiç geçmemiş olan Mewar’dadır. 28 Ocak 1303 tarihinde Alaeddin Halaci sefere çıkar. İlk olarak saldırılan Chitor kalesi Rana Ratan Singh tarafından başarıyla savunulur. Sonunda yedi ay süren kuşatmanın ardından kale ele geçirilir. Alaeddin kaleyi almasına rağmen bölge halkını direnişi kıramaz. Bunu aşmak için yerel bir Rajput olan Maldeo’yu başa geçirir. Ancak Alaeddin’in ölümünden sonra bölge yine bağımsızlığını kazanacaktır.

Alaeddin’in fetihleri bölgedeki diğer krallıklara korku salacak ve birleşmelerine yolaçacaktır. Malwa kanlı bir muharebe sonunda ele geçirilir ve hükümdarı Harnana Koka öldürülür. 1308 yılında ise Marwar alınır, yerel kral Satal Dev yakalanarak idam edilir.

Güney Hindistan seferleri

1296 yılında Alaeddin Halaci henüz hükümdar değilken haraca bağlanan Devagiri bölgesinin Raca'sı (yani hükümdarı) Ramchandra, Alaeddin'in Moğollarla uğraşmasını fırsat bilerek isyan eder. 1306/07 yılında düzenlenen seferle Ramchandra esir alınır fakat Alaeddin tarafından güler yüzle karşılanarak tekrar Devagiri Raca'sı tayin edilir. İlerleyen yıllarda Telanganabölgesine düzenlenecek seferlerde Devagiri Racası Ramchandra'nın ordunun ihtiyaçlarını karşılayarak Aleddin'e iyi bir şekilde hizmet ettiği ve tekrar ihanet etmediği görülecektir. Kuzeyde fethedilen bölgelerden askerlerin katılımıyla güçlenen ordusunun başında Malik Kafur olan Alaeddin, artık Rai Rayan (krallar kralı) unvanını kullanmaya başlar. Bundan sonra 1309 yılında Telangana Racalığı'nın merkezi olan Warangal üzerine sefer düzenlenerek Telangana Racalığı da Devagiri Racalığı gibi haraca bağlanır. Hem Devagiri hem Telangana seferlerinde ordunun başında Alaeddin'e en yakın isim olan Melik Kafur vardır. Alaeddin, muhtemelen kuzeydeki Moğol tehdidinin devam etmesi sebebiyle Güney Hindistan'a yapılan bu seferlere bizzat katılmamayı tercih etmiştir.

Ölümü

Alaeddin 1316 yılının Ocak ayında hastalanarak ölür. Mezarı Delhi'deki Qutb Medresesindedir.

Geleneği

1303 yılında Chittor seferini Kral Rawal Ratan Singh’in çok güzel olduğu rivayet olan kraliçesi Rani Padmini için yaptığı ileri sürülür. Onun bu aşkı Malik Muhammad Jayasi tarafından Awadhi dilinde yazılan 1540 tarihli Padmavat adlı şiirde görülebilir.

Kaynakça

  1. ^ Brittanica Ansiklopesi Halaci Hanedanı maddesi 7 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 13 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  2. ^ History & Civics 7 (Col. Ed.) By Consulting Editors - Behula Khan, Subhadra Sen Gupta & Monisha Mukundan, SJ Mitchell, p36.
  3. ^ a b İlgili kültürel bilgi 23 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 13 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  4. ^ "Kortel, S. Halûk . "Delhi Türk Sultanı Alâeddîn Muhammed-Şâh Halacî'nin Hindistan'daki Seferleri". BELLETEN 62 / 235 (Aralık 1998): 750-755". 12 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2023. 
  5. ^ "Koç, Bilal. (2021). Devletin Farklı Yüzü Cezalandırma Usullerine Delhi Türk Sultanlığından BakmaK (1206-1320) . Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi: 118-119". 21 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2023. 
  6. ^ Ordu içinde çok popüler olan Zafer Han’ın kendi iktidarını tehdit etmeyecek şekilde ortadan kalkması da sultanın işine gelmiştir.
  7. ^ "Kortel, Haluk . "Bilimin Koruyucuları Olarak Delhi-Türk Sultanları 1206-1414". Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi 4 / 11 (Kasım 2017): 166". 12 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2023. 
  8. ^ İleride Tuğluk Hanedanını kuracak olan I. Giyaseddin Tuğluk Şah
  9. ^ "Kortel, S. Halûk . "Delhi Türk Sultanı Alâeddîn Muhammed-Şâh Halacî'nin Hindistan'daki Seferleri". BELLETEN 62 / 235 (Aralık 1998): 765-766". 12 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2023. 
  10. ^ "Kortel, S. . "Delhi Türk Sultanlarının Telingana Seferleri". Avrasya İncelemeleri Dergisi 4 / 1 (Nisan 2016): 5-6". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2023. 
  11. ^ "Kortel, S. . "Delhi Türk Sultanlarının Telingana Seferleri". Avrasya İncelemeleri Dergisi 4 / 1 (Nisan 2016): 5-8". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2023. 
  12. ^ 1909 yılındaki Imperial Gazette of India cilt 2 s.430 7 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce), 13 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar