Bu makalede, mevcut bağlamda anlamını, etkisini ve alaka düzeyini araştırmak için Azerbaycan'da Zerdüştlük'i inceleyeceğiz. Azerbaycan'da Zerdüştlük tarih boyunca büyük ilgi uyandırmış, çeşitli alanlarda tartışmalara, araştırmalara ve yansımalara yol açmış bir konudur. Bu sayfalarda Azerbaycan'da Zerdüştlük hakkındaki farklı bakış açılarını ve bunun günümüz toplumu üzerindeki etkilerini analiz edeceğiz. Bu makale, kökeninden gelecekteki olası gelişmelerine kadar, bilgiyi zenginleştirmek ve bu konu hakkında eleştirel düşünmeyi teşvik etmek amacıyla Azerbaycan'da Zerdüştlük'in kapsamlı bir vizyonunu sunmayı amaçlamaktadır.

Azerbaycan'da Zerdüştlük, MÖ 1000'a kadar uzanır. Antik İran'da Zerdüştlük yaygın din olsa da, Antik İran'da baskın din sonradan İslâm oldu. Azerbaycan ismi Farsçada Zerdüştlükle ilgisi olan Ateş ülkesi (Azer-payegan) anlamına gelir.[1][2]
Bugün Zerdüştlük dini, kültürü ve gelenekleri Azerbaycan'da büyük saygı görmeye devam ediyor ve Nevruz bayramı ülkenin ana bayramı olmaya devam ediyor. Zerdüştlük Azerbaycan tarihinde derin bir iz bıraktı. Dinin izleri Surahanı ve Kınalık'ta hala görülebilir.[3]
Zerdüştlüğün izleri Bakü, Şamahı, Nahçıvan, Mingaçevir gibi bölgelerde bulunabilir. Bakü eski zamanlarda Zerdüştlüğün merkeziydi. Kentin en popüler mimari anıtı olan Kız Kulesi Sasani İmparatorluğu dönemine aittir.[4]
7. Yüzyılda Araplar, Azerbaycan dahil İran'ı fethettiler. Bu dönemde birçok Zerdüşt tapınağı ve kütüphanesi yakıp yıkıldı ve pek çok Zerdüştlük metni kayboldu. Zerdüştler Araplar tarafından Yahudi ve Hristiyan muamelesi gördüler. Bu, dini uygulamaları sürdürebileceklerini ancak ekstra vergi ödemeleri anlamına gelir. Farsların din değiştirdiği tüm zorluklara rağmen, Zerdüştlük İran ve Azerbaycan'da azınlık dini haline geldi.[5]