Büyük Saray

Bu makalede, Büyük Saray konusunu derinlemesine inceleyeceğiz, kökenlerini, günümüzdeki önemini ve toplumun farklı alanları üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Büyük Saray kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı ve etkileri ve sonuçlarıyla ilgili tartışmalara yol açtı. Son yıllarda bu kadar ilgi gören bu konuya kapsamlı ve güncel bir bakış açısı kazandırmak amacıyla, multidisipliner bir yaklaşımla Büyük Saray ile ilgili geçmişinden gelecekteki olası gelişmelere kadar tüm yönleriyle inceleyeceğiz.

Büyük Saray
Μέγα Παλάτιον
Sarayın bir yer mozaiğinden bir parça
Harita
Diğer ad(lar)Pier Great Palace Istanbul
Genel bilgiler
DurumYıkılmış
TürSaray
AdresFatih
Şehirİstanbul
Ülke Türkiye
Koordinatlar41°00′23″K 28°58′40″D / 41.00639°K 28.97778°D / 41.00639; 28.97778
Başlama330) (330)
Yenileme1261) (1261)
Yıkılma1081) (1081)
Teknik ayrıntılar
Boyut19,000 m²(200,000 feet kare)
Büyük Saraydan bir payanda, şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesindedir

Büyük Saray (YunancaΜέγα Παλάτιον Mega Palation) veya Kutsal Saray (LatinceSacrum Palatium, YunancaΙερόν Παλάτιον Ierón Palátion), Fatih yarımadasının güneydoğu ucunda kurulmuş, geniş Bizans İmparatorluğu'nun imparatorluk saray kompleksi. Bizans imparatorlarının kraliyet yerleşimi olarak 330 yılından 1081 yılına kadar hizmet etmiştir. 690 yıldan fazla imparatorluk yönetiminin merkezinde yer almıştır. Günümüze çok az kalıntısı kalmıştır.

Tarihçe

I. Konstantin, Roma başkentini, 330 yılında Konstantinopolis'e taşıdığında, kendisi ve kendisinden sonra gelenler için bir saray planladı. Saray, Hipodrom ile Ayasofya arasında konumlandırıldı. Saray, özellikle I. Justinianus ve Theofilos dönemlerinde birçok kez yeniden yapılmış ya da genişletilmiştir.

Komnenos hanedanı tarafından Blakernai Sarayı'nın tercih edilmesi dışında, erken 13. yüzyıla kadar, Büyük Saray, Şehrin ana yönetim ve tören merkezi olarak hizmet etti. Dördüncü Haçlı seferi sırasında, Saray, I. Bonifacio del Monferrato'nun askerleri tarafından yağmalanmıştır. Latin İmparatorluğu sırasında, Saray kullanılmaya devam edilse de, para yokluğundan tamir ettirilememiştir. Son Latin imparatoru II. Baodouin sarayın kurşun çatısını söktürüp, satmıştır.

Daha sonra, 1261 yılında VIII. Mihail, Şehri tekrar geri aldığında, Saray çok kötü durumdaydı. Palaiologus hanedanı, Sarayı terk edip, Blakernai Sarayı'nı kullanmışlardır. Sonuçta, Fatih Sultan Mehmed, 1453 yılında şehri fethettiğinde, Saray terk edilmiş ve harabe hâlindeydi. Sarayın boş salon ve bölümlerini gezinirken Pers şair Firdevsî'nin aşağıdaki mısralarını okuduğu rivayet edilir.

"Sezarların Sarayına, örümcekler ağlarını örmüşler,
Efrasiyab'ın kulelerinde bir baykuş ötüyor."

Osmanlı İmparatorluğu'nun erken yıllarında, Konstantinopolis'in yeniden inşası sırasında sarayın çoğu ortadan kalkmış olmasına rağmen, 20. yüzyılın başlarında Büyük Saray'ın bir kısmı gün yüzüne çıkmıştır. Ortaya çıkan bu kısımda, hapishane hücreleri, birçok büyük oda, büyük bir ihtimal türbe bulunmuştur. Günümüzde, İstanbul'da Büyük Saray'da üzerinde kazılar devam etmektedir. Toplam alanın bir çeyreği kazılmıştır. Ancak toplam alanın kazılması alanın bir kısmının Sultan Ahmet Camii ve onun etrafındaki binaların altında kalması nedeniyle mümkün değildir. Bulunan mozaiklerin çoğu Büyük Saray Mozaikleri Müzesi'nde sergilenmektedir.

Tanım

Sağda Büyük Saray Kompleksini gösteren İstanbul'un törensel ve yönetimsel kalbinin haritası

Saray, yarımadasının güneydoğu ucunda kurulmuş, Hipodrom ile Ayasofya arkasındadır. Âlimler için ayrılmış bir seri oda vardır, bu gelenek, sarayın halefi Topkapı Sarayı'nda da devam etmiştir. Sarayın toplam alanı 19,000 m2(200,000 feet kare)'den fazladır.

Saray'a ana giriş, "Augustaion" adı verilen tören alanında Halki Kapısı'ndandı. Augustaion, Ayasofya'nın güneyinde yer alıyordu, burada şehrin ana caddesi Mese Caddesi başlıyordu. Alanın doğusunda önce Senato binası olarak sonra Üniversite olarak hizmet gören Magnaura bulunuyordu, batısında ise Milyon taşı ve Zeuksippos Banyoları bulunuyordu. Halki Kapısından hemen sonra güneye doğru, saray muhafızlarının barakaları bulunuyordu (Scholae Palatinae). Bu binalardan sonra kabul salonu, ondan sonra erken Bizans döneminde kraliyet yerleşimi olarak kullanılan Daphne Sarayı yer almaktaydı. İmparator'un yatak odası Octagon'u içermekteydi. Bir koridor, Daphne'den başlıyor Hipodrom'da bulunan İmparator Locası (kathisma) ile sonlanıyordu. Ana taç odası Hrisotriklinos, İmparatorların özel saray şapeli ile birlikte II. Justinus tarafından yapılmış, I. Basileios tarafından genişletilmiş ve yenilenmiştir. Onun kuzeyinde İmparator Theofilos tarafından yaptırılmış Trikonhos (Triconchos) Sarayı yer alırdı, buradan yarım daire şeklinde "Sigma" adı verilen geçiş veren odaya açılırdı. Trikonhos'un doğusunda I. Basileios tarafından inşa edilmiş ve bolca süslenmiş 5 yaldızlı kubbesi ile Nea Ekklisia ("Yeni Kilise") bulunuyordu. Kilise İstanbul'un fethinden sonra da ayaktaydı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde cephanelik olarak kullanılmış, 1490 yılında yıldırım düşmesi sonrası patlamıştır. Kilise ile deniz tarafındaki duvarlar arasında "Tzykanisterion" isimli polo sahası vardı.

Daha güneyde, ana komplekse ekli deniz kenarında Bukoleon Sarayı bulunuyordu. deniz tarafındaki duvarlara dahil olacak şekilde, İmparator Theofilos tarafından yaptırılmıştı. 13. yüzyıla kadar saray geniş şekilde kullanılmıştır. Özellikle 1204–1261 yılları arasında Latin İmparatorluğu döneminde Batı Avrupa'nın katolik imparatorları tarafından deniz kıyısındaki bu saray tercih edilmiştir. Deniz tarafındaki kapı olan Bukoleon, İmparatorluk limanına doğrudan giriş verirdi.

Kaynakça

  1. ^ Necipoğlu, Gülru (1991). Architecture, ceremonial, and power: The Topkapı Sarayı in the fifteenth and sixteenth centuries. Cambridge, Massachusetts: The MIT Press. s. 3. ISBN 0-262-14050-0. 

Diğer Kaynaklar

Filmler

  • Romer, John (1997), Byzantium: The Lost Empire; ABTV/Ibis Films/The Learning Channel; 4 episodes; 209 minutes. (In Episode 3 , presenter Romer strolls through Old Istanbul pointing out the few surviving fragments of the Great Palace and evoking its former glory.)

Dış bağlantılar