Beykoz

Beykoz hakkındaki bu makalede, günümüz toplumundaki bu geniş ve ilgili konunun farklı yönlerini ve bakış açılarını keşfedeceğiz. Kökeni ve evriminden günlük yaşamın farklı alanlarındaki sonuçlarına kadar, Beykoz'in kapsadığı çoklu boyutları daha iyi anlamamızı sağlayacak ayrıntılı bir analize gireceğiz. Araştırma ve derinlemesine düşünme yoluyla, Beykoz ve onun çağdaş dünyadaki etkileri hakkındaki anlayışımızı zenginleştirmek amacıyla az bilinen veya tartışılan yönlere ışık tutmaya çalışıyoruz.

Beykoz
İlçe
Anadolu Hisarı
ÜlkeTürkiye Türkiye
BölgeMarmara
İlİstanbul
İdare
 • Belediye BaşkanıMurat Aydın (AKP)
 • KaymakamEsengül Korkmaz Çiçekli
Yüzölçümü
 • Toplam313.00 km²
Nüfus
 (2020)
 • Toplam246,110
Zaman dilimiUTC+03.00 (TRS)
Posta kodu
348xx
Alan kodu216

Beykoz, İstanbul ilinin bir ilçesidir. Çatalca-Kocaeli bölümünün Kocaeli Yarımadası batısında yer almakta olup; batıdan İstanbul Boğazı, doğudan Şile ilçesi, kuzeyden Karadeniz ve güneyden de Çekmeköy, Üsküdar ve Ümraniye ilçeleri ile çevrelenmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren yapılan sanayi ağırlıklı çalışmaların etkisiyle fabrikaların çoğalması sonucu genelde işçi kesimin tercih ettiği yerleşim yeri olan Beykoz, son yıllarda üst gelir seviyesi kesimden de talep görmektedir.

Beykoz, Kanlıca

Deniz seviyesinden başlayarak 240 metreye kadar yükselen Beykoz’un engebeli arazisini Riva, Küçüksu ve Göksu dereleri parçalamıştır. İlçe ve yakın çevresinde Akdeniz iklimi ile Türkiye'de Karadeniz iklimi nin karışımı olan “Geçiş Tipi İklim” etkilidir. Yazlar, Akdeniz kadar sıcak olmamakla birlikte Karadeniz kadar yağışlı değildir. Beykoz ve çevresi başta kestane, meşe, gürgen, ıhlamur, kayın, kızılağaç ve fındık ağaçlarından oluşan doğal orman örtüsüyle kaplıdır.

Tarihçe

Beykoz (1880-1893)
Riva deresi

Beykoz’un tarihine ilişkin olarak bilinen en eski tarih MÖ 700'lerdir. Bu dönemde deniz yoluyla gelip Beykoz’u kendilerine yurt edinen Traklar, Beykoz’da yerleştiği bilinen ilk halk olarak karşımıza çıkar. Her ne kadar sanat tarihçileri ve arkeologlar çok daha önceki dönemlerde Karadeniz’den Boğaz’a doğru seyreden tepelerde Apollon tapınağı benzeri yapıların olduğunu öne sürmekte ve dolayısıyla da Beykoz’un bir kent olarak tarihini çok daha önceki tarihlere götürmek gerektiğini iddia etseler de, örgütlü bir toplumsal hayatın Beykoz’da söz konusu tarihle birlikte başladığını söyleyebiliriz.

Traklar, Trakya’ya adını veren ve tarihte savaşçı özellikleriyle bilinen bir topluluktur. Trakların tarihte balıkçı köyleri, müstahkem kalelerle çevrili kentler ve çok çeşitli yerleşme birimleri inşa ettikleri bilinmektedir. Trakların Hint-Avrupa kökenli bir halk olduğu söylenmekte, ancak yazılı bir kültüre sahip olmadıkları için haklarında yeterince bilgi edinme imkânı bulunmamaktadır. Trak toprakları geniş bir coğrafyayı içerisine alsa da, esasında doğu ve batı Trakya bölgesinde konuşlandıkları bilinmektedir. Traklar hiçbir zaman hakimiyetleri altında bulunan toprakları idare edecek tek bir devlet kuramamış, daha ziyade parçalı bir yönetim yapısı ortaya koymuşlardır. Bununla birlikte Traklar kendi içerisinde güçlü yönetim mekanizmaları geliştirmeyi başarabilmişlerdir.

Traklar Beykoz’a geldiklerinde, kralları Amikos’un ismine binaen, buraya “Amikos” adını vermişlerdir. Amikos, Beykoz’un bilinen en eski adıdır. Boğaz’ı geçerek Beykoz’a gelen Traklar burada Bebrik Devleti’ni kurmuşlardır. Bir rivayete göre Bebrikler isimlerini Akdeniz kıyısında, Pirenelerin kuzeyinde ve güneyinde bulunan eski bir İber kavminden almışlardır. Bebrikler M.Ö. 337 yılında Bitinyalıların saldırısına uğramış ve Bebrik Devleti uzun süren kanlı mücadele ve savaşların ardından yıkılmıştır.

Bitinya dönemi, Beykoz’un yavaş yavaş gelişmeye başladığı bir dönemdir. Beykoz (Amikos), yönetim mekanizmasının babadan oğula geçen bir krallık sistemine bağlı olduğu Bitinyalılar devrinde tam dokuz kral görmüştür. M.Ö. 74 yılında Bitinya kralı IV. Nicomedes ölüm döşeğindeyken tüm krallığını Roma imparatorluğuna devretmiştir. Bunun üzerine Roma İmparatorluğu Bithinya’yı bir eyalet olarak ilan etmiştir. Ancak Pontus kralı III. Mithridates Bithinya’yı zaptetmiş ve M.Ö. 74 yılının ortasında Roma İmparatorluğu bölgeyi yeniden ele geçirmek üzere, askeri bir birlik hazırlamış ve bölgeye yollamıştır. On yıllık bir mücadele neticesinde M.Ö. 65 yılında Bithinya Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilmiş, Pontus toprakları da Bithinya topraklarına dahil edilmiştir. III. Mithridates’in M.Ö. 63 yılında yakalanması ile birlikte tarihte Üçüncü Mithridates Savaşı olarak bilinen savaş son bulmuştur.

M.S. 395 yılında Roma İmparatoru Büyük Teodosyus imparatorluğu, Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) ve Batı Roma İmparatorluğu olarak ikiye bölene dek Roma İmparatorluğu sınırları içerisinde yer alan Beykoz, bu tarihten itibaren Bizans İmparatorluğunun egemenliği altına girer. Pers İmparatorluğu 609 yılında Beykoz’u sınırlarına dahil eder. Persler altmış yıl bu topraklarda kaldıktan sonra, 669 yılında Müslüman Araplar bu toprakları Perslerden alırlar. Kısa bir süre sonra çekilen Arapların ardından bölgenin hakimiyeti yeniden Bizanslıların eline geçer. Bizanslıların bölgedeki bu üstünlükleri yedi yüz yıldan daha fazla, Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’ın bölgeyi ele geçirdiği tarih olan 1402 yılına kadar devam eder. İstanbul’un Fatih Sultan Mehmed tarafından fethinden 51 yıl önce, Beykoz (Amikos) Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içerisine dahil edilir. Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına dahil edilen kentin adı bundan böyle Amikos değil, Beykoz’dur. Beykoz isminin nereden geldiğine ilişkin olarak da çeşitli rivayetler söz konusudur. Bu rivayetler içerisinde en bilineni, Beykoz isminin Kocaeli beylerbeylerinin Beykoz’da oturmasına nispetle üretilenidir.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

Rivayete göre Farsçada köy anlamına gelen kos sözcüğünün Türkçe bey sözcüğüne eklenmesi sonucunda ortaya çıkan Beykos (Beyköyü) sözcüğü kentin adı olarak kalmıştır. Beykos zamanla Beykoz’a dönüşmüştür. Bilinen bir başka rivayet ise, Beykoz isminin, kentin Osmanlı idaresi altına girdiği dönemden sonra kentte inşa ettirilen On Çeşmeler adlı bir çeşmenin yanında bulunan büyük bir ceviz ağacına binaen ortaya çıktığını iddia etmektedir. Bu rivayete göre söz konusu dönemde koz kelimesi ceviz sözcüğünü nitelemek üzere kullanılmaktadır. Bu yörede ceviz ağaçlarının çok fazla sayıda bulunması nedeniyle de bu yöreye Binkos adının verildiği ve bu ismin zamanla Beykoz ismine dönüştüğü öne sürülmektedir.

Muhteşem dereleri, birbirinden güzel mesire yerleri, bereketli toprakları, cömert denizi ve aynı zamanda geniş bir av sahası da olan yemyeşil ormanlarıyla bir masal kentini andıran Beykoz, Osmanlı Devleti tarihinde önemli bir yere sahiptir. Av alanlarının uygunluğu münasebetiyle Osmanlı yönetici sınıfının gözde mekanlarından birisi olmuştur Beykoz. Padişah başta olmak üzere avın kendileri için bir tutku olduğu saray erkanı, Osmanlı’nın son dönemlerine dek Beykoz’u kendilerine mesken tutmuşlardır. Özellikle Tokat Bahçesi, bugünkü Akbaba köyü civarı ve Çubuklu yöresinde düzenlenen av partileri ile ilgili birçok tarihsel anekdot ve resmi kayıt söz konusudur. Ünlü seyyah İbn Battuta’dan öğrendiğimize göre, av partileri Türk yönetici sınıfının ayırt edici özelliklerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu bölgeler Osmanlı yönetici sınıfının avlanma yeri olarak tayin edilmiş bölgeler olup, tebaadan birilerinin avlanması yasaklanmıştır.

Beykoz’un gözdesi köşklerin bu bölgede ortaya çıkışları doğrudan bu av merakıyla bağlantılı bir gelişmedir. Zamanla padişahların ve önde gelen saray erkanının konaklayabilmesi için av köşkleri inşa edilmiştir Beykoz’da. Bu bağlamda bugün esef arkasında herhangi bir iz bırakamayan, tarihsel önemi haiz av köşklerinden olan Tokatköy’deki Tokat Kasrı ve bahçelerine değinmek yerinde olacaktır. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Tokat Kasrı’nın Fatih Sultan Mehmed tarafından yapıldığını şu cümlelerle anlatmıştır

Fatih Sultan Mehmet'in seferde olan sadrazamının gönderdiği haberci, nefes nefese, heyecanla Tokat'ın fethedildiği müjdesini verince Fatih Sultan Mehmet: "Tez şurada bir bahçe yapılsın ismine de Tokat bahçesi denilsin. Tokat surlarına benzeyen bir set çekilsin (…)" demiş. Etrafı surlarla veya çitlerle çevrili bu bahçe içerisinde bir zarafet timsali bir köşk, muhteşem bir havuz, enfes bir şadırvan ve güzel bir hamam yaptırılmış, geniş bir alana sahip olan bahçesinde ise av hayvanları yetiştirilmiştir. Bu yapının yer aldığı Tokatköyü’ne muhteşem bir kemerli beton köprü üzerinden geçmek suretiyle varılmaktadır. Bu kasrın ve bahçenin bakımı emri altında yüz bostancının bulunduğu bir bahçıvan başı tarafından sürdürülmüştür. Bu kasrın özellikle genç yaşta tahta çıkan IV. Murat (1623-1640) tarafından çok beğenildiği bilinmekte, onun bu bahçenin çimenliğinde cirit oynattığı söylenmektedir. Yapıldığı tarihten itibaren Tokat Kasrı’na ve Beykoz’un bizatihi kendisine tahta geçen bütün Osmanlı padişahlarının rağbet gösterdikleri bilinen bir gerçektir. En fazla tercih edilen av türleri kuş, geyik ve karaca avı olmuştur. Kuş avı daha ziyade doğanlar kullanılarak yapılırken, geyik ve karaca avı eğitilmiş köpekler kullanılarak yapılırdı. Özellikle yenileşme döneminin Osmanlı Devleti’nde nasıl bir seyir aldığını izlemek açısından Beykoz’da düzenlenen av partileri oldukça enteresan malzemelerle doludur. On sekizinci yüzyıl sonrasında Sakson türündeki av köpekleri Avrupa’dan getirilmeye başlanmıştır. Ava en düşkün padişahın kendisi için “avcı” lakabının kullanıldığı IV. Mehmed (1642-1693) olduğu söylenir. IV. Mehmed’in en kısa avının üç ay sürdüğü rivayet edilir. IV. Mehmed av merakı nedeniyle devlet işlerini ihmal etmekle suçlanmış, bunun üzerine kendisine yöneltilen eleştirilere tepki olarak tahtını Edirne’ye taşımıştır. Beykoz merkezli av partilerinde kullanılan silah teknolojileri de zamanla değişmiştir. On sekizinci yüzyıla dek ok ve yay ile yapılan avlar, bu dönemden itibaren yerlerini dolma çakmaklı tüfeklere ve daha sonrasında ise fişek atan kırma tüfeklere bırakmıştır. Yirminci yüzyılın başına gelindiğinde Beykoz’dan Şile’ye ve Ömerli’ye dek uzanan ormanlık sahada karaca ve yaban domuzu avı yapılmaktadır.

Bu avlar daha ziyade köpekler eşliğinde ve sürek avı biçiminde gerçekleştirilmekteydi. Beykoz’un doğusunda yer alan sık ormanlık alanlarda halihazırda yaban domuzu avı yapılabilmekte, ilçe sınırlarının kuzeydoğu yakasında tavşan, çulluk, tilki ve nadiren olmakla birlikte dağ kekliği avlanabilmektedir. Ayrıca Ömerli baraj gölü civarında kaz ve ördek avı da yapılabilmektedir.

Beykoz Kalesi

Osmanlı tarihinin en önemli seyyahlarından olan Evliya Çelebi, Beykoz’u şu satırlarla anlatır: “(…) lebi deryadan bağlar kenarından gitmek üzere Servi Burnun’nun üç bin adım güney tarafında, bir liman-ı âzimin kenarındadır. Sekiz yüz haneli, bağ ve bahçeli, mamur bir kasabadır. Camii, mescidi, hamamı, sıbyan mektebi, küçük sokakları, ağaçlarla müzeyyen çarşı ve pazarı vardır. Çarşı ve pazarı çok bakımlıdır. Halkı bahçıvan, oduncu ve balıkçıdır. Ab-ı havası nefistir. İskelesinde bir kılıç balığı dalyanı vardır. Beş altı gemi direğini birbirine bağlayıp denize dikmişlerdir. Karadeniz tarafından kılıçbalıkları geldiğinde direğin tepesindeki âdemler ellerindeki taşları kılıçbalıklarının arkasına doğru atınca balıklar emin yerdir diye liman ağzına doğru girer. Burada ağlara takıldıklarında balıkçılar kayıklarla kılıçbalıklarına yanaşıp kargı ve tokmaklarla bunları avlarlar. Buradan içeride Akbaba, Sultan, Ali Bahadır, Dereseki, Alemdağ, Koyun Korusu, Yuşa Nebi mesireleri vardır.” Bugün Beykoz, yukarı boğazın yüzyıllardan beri en şöhretli mesiresi olan, geniş bir vadiyi dolduran ve ulu çınarların süslediği Beykoz çayırına sahiptir. Çayır, Hünkar iskelesinden darala darala Tokat mevkiine kadar uzanmaktadır. Çayırın içerisinde yer alan türlü türlü mekanlar, ağaçlarla çevrili yollarla birbirine bağlanır. Bu, başka bir mesirede rastlayamayacağımız nadide bir güzellik sunar bizlere. Ağaçların boylarına bakılarak bu yolların en az yüz elli iki yüz öncesinde yapılmış olduğu sonucuna rahatlıkla varılabilir. İstanbul'un, Boğaziçi'nin, Anadolu Yakasının en şirin ilçelerinden birisi olan Beykoz, hala müstakil bir tarihinin yazılmasını beklemektedir. Bu güzel kentin tarihini yazmayı başarabilenler, kültür dünyamıza çok önemli bir katkıda bulunmakla kalmayacaklar, kentin zengin tarihsel birikiminin de bir parçası olacaklardır.

Beykoz'un günümüze gelen birçok yarihî eseri mevcuttur.

Küçüksu Kasrı

Nüfus

2020 TÜİK verilerine göre ilçede 246.110 kişi yaşamaktadır.

Yıl Toplam Şehir Kır
1935 21.308 15.103 6.205
1940 41.492 31.236 10.256
1945 32.813 25.611 7.202
1950 37.152 29.658 7.494
1955 48.832 36.859 11.973
1960 58.317 45.679 12.638
1965 67.758 51.689 16.069
1970 76.385 61.206 15.179
1975 92.767 76.804 15.963
1980 114.812 94.101 20.711
1985 136.063 118.697 17.366
1990 163.786 142.075 21.711
2000 210.832 172.291 38.541
2007 241.833 200.572 41.261
2008 243.454 219.960 23.494
2009 244.137 220.008 24.129
2010 246.136 221.542 24.594
2011 247.284 222.075 25.209
2012 246.352 220.364 25.988
2013 248.056 248.056 veri yok
2014 248.071 248.071 veri yok
2015 249.727 249.727 veri yok
2016 250.410 250.410 Veri yok
2017 251.087 251.087 veri yok
2018 246.700 246.700 veri yok
2019 248.260 248.260 veri yok
2020 246.110 246.110 veri yok

Not: Büyükşehir yasası nedeniyle köyler mahalle statüsüne geçtiğinden 2013'ten itibaren kır nüfusu tabloda yer almamıştır.

İdari yapı

İlçe, 45 mahalleden oluşmaktadır. Büyükşehir yasası ile köyden mahalleye dönüştürülen yerleşimlerin nüfusları düşüktür. Elmalı Mahallesi orman içine sonradan yerleşilerek oluşmuş köy niteliğinde olup, Karadeniz köyleri özelliğini taşır.

Ulaşım

Sosyal hayat

Beykoz'da gözle görülür bir plansız yapılaşma ve konut sıkıntısı yaşanmakta olup, nüfusun 1/4’e yakını tapusuz gecekondu tipi evlerde oturmaktadır. İmar durumu yakın zamana kadar imar mevzuatının tatbikatındaki gecikmeler yüzünden son derece düzensizdir. Büyük ölçüde eksik olan altyapı tamamlanmaya çalışılmaktadır. İlçe nüfusunun büyük bölümünü Beykoz’a bölge dışından iç göçle gelen vatandaşlar oluşturmuştur. Yaşanan aşırı iç göç sonucunda birçok yerde doğal bitki örtüsünün yok edilmesi ile yerleşim alanları meydana gelmiştir Yer şekillerinin de engebeli olması plansız yapılaşmanın sebeplerinden biridir. Arazi mülkiyeti genellikle orman ve hazineye ait olup, şahıs mülkiyetindeki arazilerin sınırlı olması ve büyük parseller içermesi yüzünden işgallerle konut alanı haline dönüştürülmüştür. Eski yerleşim alanı olarak Merkez, Yalıköy, Paşabahçe, Anadolu Hisarı, Kanlıca’nın bir kısmı müstakil ve eski tip konut tarzını koruyabilen mahalleler arasındadır.

Beykoz ilçesindeki sosyal faaliyetler

Kiraz Festivali
Beykoz İlçesinde yer alan Anadoluhisarı semtinin iskelesi ve çevresi, sol tarafta ileride görünen Fatih Sultan Mehmet Köprüsü (Şubat 2013)
Beykoz İlçesinde yer alan Kanlıca semtinin iskelesi ve çevresi, sağ tarafta ileride görünen Fatih Sultan Mehmet Köprüsü (Şubat 2013)

Beykoz Belediyesi, Beykoz İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü ile ilçede bulunan çeşitli vakıf ve derneklerin işbirliği sayesinde halk oyunları, tiyatro etkinlikleri ve çeşitli yarışmalar yapılmaktadır. Ayrıca İSMEK'in açtığı kurslara da büyük rağbet vardır. İlçede birde Halk Eğitim Merkezi bulunmaktadır Kütüphanelerin ve çok amaçlı salonların yetersizliği, kültürel faaliyetlerin istenilen düzeye ulaşmasını engellemektedir. İlçede 3 sinema, 11 spor kulübü, 1 spor salonu, 3 futbol sahası, 4’ü şahıslara ait 26 halı saha mevcuttur. Beykoz Çayırı’nda yapılmaya başlayan geleneksel Beykoz Şenlikleri kültürel etkinliklerin sergilendiği önemli bir faaliyettir. Beykoz Çayırı'ndaki askeri kışlanın ve (halk tarafından Saray Hastanesi) olarak bilinen Beykoz Kasrı'nın yakın tarihte turizme açılacak olması ve Riva Köyü'ne yeni yapılacak olan Türkiye'nin ilk ve tek en büyük sinema platformu İlçenin sosyal yönünü daha çok genişletecektir.

Hidiv Kasrı

1907 yılında Mısır'ın son hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati'ye yaptırılmıştır. Dönemin mimari modasına uygun olarak art nouveau tarzındadır.

İskenderpaşa Camii ve Türbesi

I. Süleyman ve II. Selim dönemlerinin devletin ileri gelenlerinden, “Mağusa Fatihi” olarak tanınan Gazi İskender Paşa (ö. 1570) tarafından yaptırılmıştır.

Karakulak Çeşmesi

Beykoz Merkez bucağına bağlı Dereseki Köyündedir.

Recep Şahin Köktürk Spor Salonu

1986 yılında spora açılan salon 1750 seyirci kapasiteli olup 60 araçlık otoparkı mevcuttur. Beykoz Belediyesi tarafından işletilen salonu Türkiye Basketbol Ligi'nde Beykoz SK kullanmaktadır.

Yoros Kalesi

Anadolukavağı sırtlarındaki Doğu Roma döneminden kalma kaledir.

Diğer yapılar

  1. Beykoz Kasrı 1845-1854 Abdülmecid
  2. Küçüksu Kasrı 1752 I. Mahmut
  3. Anadoluhisarı Kalesi 1396 Yıldırım Bayezit (Güzelcehisar Kalesi)
  4. Mihrişâh Sultan Çeşmesi 1806 III. Selim
  5. Midilli'li Ali Reis Camii 1593 Midillili Ali Reis tarafından yaptırılmıştır.
  6. On Çeşmeler(İshâk Ağa Çeşmesi) 1550-1747 I. Mahmud
  7. Paşa Çeşmesi 1870 Abdülaziz
  8. Anadolu Feneri ve Camii 1567 (I. Mahmud döneminde yaptırılmıştır)

Turizm

Beykoz merkezindeki Abraham Paşa Korusu çeşitli turistik tesislerle yeniden düzenlenmiştir. Kanlıca’da bulunan Mihrabad Korusu Boğaz manzaralı görünümüyle en gözde mesire alanları arasında yer almaktadır.

Beykoz tarihi yalıları ile de ünlüdür. Anadolu Hisarı’ndan Beykoz Yalıköy'e kadar birçok özel mülk konumunda olan tarihi yalılar, Boğaz görünümüne güzellik katmaktadır. Bu yalıların en önemlisi Anadolu Hisarı’ndaki Hekim Paşa Yalısı’dır.

%60’ı orman alanı olan Beykoz, İstanbul halkının hafta sonu dinlenme ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaktadır. Anadolu Kavağı, Anadolu Feneri, Poyraz Köy, Riva (Çayağazı), Cumhuriyet, Alibahadır, Değirmen Dere, Bozhane, Göllü, Akbaba, Polonezköy en çok ilgi çeken mesire alanlarıdır. Turizm alt yapısı ve tesisleri yetersizdir. Polonezköy’de bulunan otel ve pansiyonlar dışında turizm amaçlı tesis çok azdır.

Boğaz eskiden beri balıkçılığı ile meşhur olmasına rağmen Beykoz bu açıdan da istenilen ölçüde tanıtılamamıştır. Anadolu Kavağı’ndaki balık lokantaları deniz ve kara yoluyla gelen yerli ve yabancı turistlerin rağbet ettikleri yerlerdendir. Akbaba köyünde bulunan Akbaba Sultan Türbesi ve Mescidi, Anadolu Kavağı Yuşâ Tepesi’ndeki Yuşâ Türbesi, Kanlıca’daki İskender Paşa Türbesi ve Camii, Dereseki köyündeki Kırklar Baba Türbesi, Orta Çeşme’deki Uzun Evliya Türbesi çok sayıda ziyaretçi çeken yerledir. İlçe sınırları içinde bulunan ve Türkiye’de Kültür ve Tabiatı Koruma Vakfının belirlediği anıtsal ve korunmaya değer ağaçlar vardır ki bunlardan bazıları; Kaymak Donduran da 200 yaşındaki kestane ağacı, Beykoz Çayırı'ndaki 200 yaşındaki Çınar Ağaçları örnek verilebilir.

Kardeş şehirler

Siyaset

Yerel seçimler

Beykoz Belediye Başkanları ve Partileri
Yıl Belediye başkanı Parti Oy oranı (%)
1984 Ali Zengin Anavatan Partisi %47,81
1989 Şevket Arıkan Sosyaldemokrat Halkçı Parti %30,64
1994 Yücel Çelikbilek Refah Partisi %41,76
1999 Alaattin Köseler Demokratik Sol Parti %27,51
2004 Muharrem Ergül Adalet ve Kalkınma Partisi %42,91
2009 Yücel Çelikbilek Adalet ve Kalkınma Partisi %36,71
2014 Yücel Çelikbilek Adalet ve Kalkınma Partisi %44,51
2019 Murat Aydın Adalet ve Kalkınma Partisi %49,16

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2015. 
  2. ^ "Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS)". 17 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ "Beykoz". 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2013. 
  4. ^ Başbakanlık İstatistik Genel Direktörlüğü (1937). "1935 Genel Nüfus Sayımı: Köyler Nüfusu" (PDF). mku.edu.tr. 16 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Şubat 2020. 
  5. ^ Başbakanlık İstatistik Genel Müdürlüğü (1944). "1940 Genel Nüfus Sayımı: Vilâyetler, Kazalar, Nahiyeler ve Köyler İtibarile Nüfus" (PDF). sehirhafizasi.sakarya.edu.tr. 18 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Şubat 2020. 
  6. ^ Başbakanlık İstatistik Genel Müdürlüğü (1948). "1945 Genel Nüfus Sayımı" (PDF). sehirhafizasi.sakarya.edu.tr. 18 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Şubat 2020. 
  7. ^ Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü (1954). "1950 Umumî Nüfus Sayımı: Vilâyet, Kaza, Nahiye ve Köyler itibarıyla Nüfus" (PDF). sehirhafizasi.sakarya.edu.tr. 18 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Şubat 2020. 
  8. ^ Başbakanlık İstatistik Genel Müdürlüğü (1961). "1955 Genel Nüfus Sayımı: Vilâyet, Kaza, Nahiye ve Köyler itibarıyla nüfus" (PDF). sehirhafizasi.sakarya.edu.tr. 6 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Şubat 2020. 
  9. ^ Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü (1963). "1960 Genel Nüfus Sayımı: İl, İlçe, Bucak ve Köyler itibarıyla nüfus" (PDF). sehirhafizasi.sakarya.edu.tr. 18 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Şubat 2020. 
  10. ^ "1965 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  11. ^ "1970 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  12. ^ "1975 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  13. ^ "1980 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  14. ^ "1985 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  15. ^ "1990 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  16. ^ "2000 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  17. ^ "2007 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  18. ^ "2008 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  19. ^ "2009 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  20. ^ "2010 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  21. ^ "2011 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012. 
  22. ^ "2012 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 20 Şubat 2013 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2013. 
  23. ^ "2013 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 15 Şubat 2014 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2014. 
  24. ^ "2014 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015. 
  25. ^ a b c d e f
    • "Merkezi Dağıtım Sistemi" (html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016. 
    • "Beykoz Nüfusu - İstanbul". nufusu.com. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021. 
    • "İstanbul Beykoz Nüfusu". nufusune.com. 
  26. ^ "yerelnet.org.tr, Beykoz Belediyesi". 20 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2016. 

Dış bağlantılar