Günümüzde giderek daha fazla insan bu konu hakkında bilgi ve bilgi arayışına girdiğinden, Birleşmiş Milletler'e olan ilgi önemli ölçüde arttı. Birleşmiş Milletler genel olarak toplumun dikkatini çekerek farklı alanlarda tartışmalara yol açtı. Bu makalede, Birleşmiş Milletler'i daha detaylı inceleyerek onun günümüz dünyasındaki etkisini, alaka düzeyini ve sonuçlarını analiz edeceğiz. Birleşmiş Milletler, kökeninden bugünkü gelişimine kadar her yaştan ve farklı meslek alanlarından insanın ilgisini çeken bir konu haline geldi. Birleşmiş Milletler ve onun günlük yaşamlarımız üzerindeki etkisi hakkında daha fazlasını keşfetmek için bu yolculukta bize katılın.
| Öncül | Milletler Cemiyeti |
|---|---|
| Kuruluş | 26 Haziran 1945 |
| Amaç | Dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak |
| Merkez | New York, ABD |
| Resmî diller | Arapça, Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, Rusça[1] |
| Genel Sekreter | |
| Genel Sekreter Yardımcısı | |
| Genel Kurul Başkanı | |
| Ekonomik ve Sosyal Konseyi Başkanı | |
| Resmî site | un.org |
Birleşmiş Milletler (İngilizce: United Nations), resmî kısaltmasıyla BM (İngilizce: UN), 26 Haziran 1945 tarihinde Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın imzalanmasıyla kurulan, uluslararası barış ve güvenliği korumak, devletler arasında dostane ilişkiler geliştirmek, uluslararası işbirliğini teşvik etmek ve bu hedeflere ulaşmak için devletlerin eylemlerini uyumlaştırma merkezi olarak hizmet etmek amacıyla kurulmuş küresel bir uluslararası kuruluştur.
Birleşmiş Milletler'in genel merkezi New York şehrinde yer almakta olup, Cenevre, Nairobi, Viyana ve Lahey'de de çeşitli ofisleri bulunmaktadır. BM, altı ana organdan oluşur: Genel Kurul, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Uluslararası Adalet Divanı, Sekreterya ve Vesayet Konseyi. Bu organlar, birçok uzman ve bağlı kuruluşla birlikte Birleşmiş Milletler Sistemini oluşturur. Kuruluşun toplamda 193 üye devleti ve 2 gözlemci devleti bulunmaktadır.
Birleşmiş Milletler, özellikle 20. yüzyılın ortalarındaki dekolonizasyon süreci sırasında, öncelikli olarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya odaklandı. Birçok yetkilisi ve kurumu Nobel Barış Ödülü'ne layık görülerek barış ve insani kalkınma alanında küresel bir lider olarak tanındı. Bununla birlikte, BM zaman zaman etkisizliği, taraflı tutumları ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle eleştirilmektedir.

Birleşmiş Milletler'in kurulmasından önceki yüzyılda, silahlı çatışmaların ve çekişmelerin mağdurlarına koruma ve yardım sağlamak amacıyla Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi birçok uluslararası kuruluş kuruldu.[2]
I. Dünya Savaşı sırasında, özellikle ABD Başkanı Woodrow Wilson başta olmak üzere birçok lider, barışı kalıcı biçimde güvence altına alacak uluslararası bir kuruluşun kurulmasını savundu. Savaşı kazanan İtilaf Devletleri, Paris Barış Konferansı'nda barışın şartlarını belirlemek üzere toplandı. Bu süreçte Milletler Cemiyeti'nin kurulması kararlaştırıldı, ancak Amerika Birleşik Devletleri bu kuruluşa hiçbir zaman katılmadı. 42 ülke tarafından onaylanan Milletler Cemiyeti, 10 Ocak 1920'de resmen yürürlüğe girdi ve faaliyete geçti.[3] Cemiyet Konseyi, Genel Kurul'un çalışmalarını yöneten yürütme organı olarak görev yaptı ve dört daimi üyeden oluşuyordu: Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve Japonya.
1920'lerde bazı sınırlı başarılar elde eden Milletler Cemiyeti, 1930'larda etkisiz kaldığını gösterdi. 1933'te Japonya'nın Mançurya’yı işgaline karşı önlem alamadı. Kırk ülke Japonya'nın Mançurya'dan çekilmesini oylasa da Japonya karşı oy kullandı ve geri çekilmek yerine Milletler Cemiyeti'nden ayrıldı. 1936'da Cenevre'de Etiyopya İmparatoru Haile Selassie'nin uluslararası müdahale çağrısı sonuçsuz kaldı. İtalya'ya yönelik ekonomik yaptırım çağrısı da başarısız olunca cemiyet, İkinci İtalya-Etiyopya Savaşı'na karşı etkili bir tepki veremedi. Bunun ardından İtalya ve bazı diğer ülkeler de Milletler Cemiyeti'nden ayrıldılar.[4] 1939'da II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde, Milletler Cemiyeti fiilen kapandı.[5]

Birleşmiş Milletler'in kuruluşuna giden süreç, 12 Haziran 1941'de Londra'da düzenlenen Müttefikler Konferansı'nda St James's Palace Deklarasyonu'nun kabul edilmesiyle başladı.[6][7] Ağustos 1941'de ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt ile Birleşik Krallık Başbakanı Winston Churchill, savaş sonrası dünya düzenine ilişkin hedefleri belirleyen Atlantik Bildirisi'ni yayımladılar. 24 Eylül 1941'de Londra'da yapılan Müttefikler Konseyi toplantısında, Mihver işgali altındaki ülkelerin sürgündeki sekiz hükûmeti, Sovyetler Birliği ve Özgür Fransız Kuvvetleri temsilcileri, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından belirlenen ortak politika ilkelerine uymayı oybirliğiyle kabul ettiler.[8][9]
Aralık 1941'de Roosevelt ve Churchill, Beyaz Saray'da düzenlenen Arkadya Konferansı'nda bir araya geldi. Birleşmiş Milletler'in kurucusu olarak kabul edilen Roosevelt,[10][11] Müttefik ülkeleri tanımlamak için "Birleşmiş Milletler" terimini ortaya attı;[12] Churchill ise bu ifadenin daha önce Lord Byron tarafından kullanıldığını belirterek öneriyi kabul etti.[13] 29 Aralık 1941'de Roosevelt, Churchill ve Harry Hopkins tarafından kaleme alınan Birleşmiş Milletler Bildirisi'nin metni, Sovyetler Birliği'nin önerilerini içeriyordu ancak Fransa'ya herhangi bir rol vermiyordu. Atlantik Bildirisi'nden farklı olarak, Roosevelt'in ısrarı üzerine Stalin'in de onayladığı din özgürlüğü hükmü belgeye eklendi.[14] Roosevelt'in "Dört Polis" fikri, Birleşmiş Milletler Bildirisi'nde ortaya çıkan dört büyük Müttefik ülke olan Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Sovyetler Birliği ve Çin'i ifade ediyordu. 1 Ocak 1942'de Roosevelt, Churchill, Sovyetler Birliği'nin eski Dışişleri Bakanı Maksim Litvinov ve Çin Başbakanı Soong Tse-ven, Birleşmiş Milletler Bildirisi'ni imzaladılar; ertesi gün 22 ülkenin temsilcileri de imzalarını ekledi. Savaş boyunca "Birleşmiş Milletler" terimi, Müttefiklerin resmî adı olarak kullanıldı. Bir ülkenin Birleşmiş Milletler'e katılabilmesi için bildirgeyi imzalaması ve Mihver Devletleri'ne savaş ilan etmesi gerekiyordu.[15]
Ekim 1943'te düzenlenen Moskova Konferansı, "Genel Güvenlik Üzerine Dört Güç Bildirisi" de dâhil olmak üzere Moskova Bildirileri'nin kabul edilmesiyle sonuçlandı. Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği, Birleşik Krallık ve Çin tarafından imzalanan bu bildiri, "mümkün olan en kısa sürede genel bir uluslararası kuruluşun" oluşturulmasını öngörüyordu. Bu, Milletler Cemiyeti'nin yerini alacak yeni bir uluslararası örgütün kurulmasının ilk kez kamuoyuna açık biçimde gündeme getirilmesiydi. Kısa süre sonra düzenlenen Tahran Konferansı'nda Roosevelt, Churchill ve Sovyet lideri Josef Stalin bir araya gelerek savaş sonrası uluslararası örgüt fikrini ayrıntılı biçimde ele aldılar. Yeni uluslararası örgüt, 21 Eylül-7 Ekim 1944 tarihleri arasında Dumbarton Oaks Konferansı'nda Müttefik Büyük Dörtlü'nün delegasyonları arasında formüle edildi ve müzakere edildi. Yeni örgütün amaçları, yapısı ve işleyişi ile ilgili öneriler üzerinde anlaşmaya vardılar. Tüm sorunların çözülmesi için Şubat 1945'te Yalta'da düzenlenen konferans ve Sovyetler Birliği ile yapılan müzakereler gerekti.


1 Mart 1945 tarihine kadar, 21 ülke daha Birleşmiş Milletler Bildirisi'ni imzaladı.[16] Aylar süren planlamanın ardından, 25 Nisan 1945'te San Francisco'da Birleşmiş Milletler Uluslararası Örgütlenme Konferansı başladı. Konferansa 50 ülkenin hükûmetleri ve çok sayıda sivil toplum örgütü katıldı.[17][18][19] Büyük Dörtlü'nün delegasyonları genel kurul oturumlarına başkanlık etti.[20] Daha önce Winston Churchill, Ağustos 1944'te Paris'in kurtuluşunun ardından Fransa'nın büyük güç statüsünü geri kazanması için Franklin D. Roosevelt'e baskı yapmıştı. Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın taslağı iki ay içinde tamamlandı ve 26 Haziran 1945'te 50 ülkenin temsilcileri tarafından imzalandı.[21][22] Antlaşma, Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi olan Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Fransa, Sovyetler Birliği ve Çin'in yanı sıra diğer 46 ülke tarafından onaylandı. Böylece Birleşmiş Milletler, 24 Ekim 1945'te saat 20.07'de (UTC) resmen kuruldu.[23][24][25]
51 ülkenin temsil edildiği Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi'nin ilk toplantıları, Ocak 1946'da Londra'da yapıldı.[23] Görüşmeler, İran'ın Azerbaycan bölgesindeki Sovyet birlikleri ile Yunanistan'daki İngiliz kuvvetlerinin varlığı gibi güncel konularla hemen başladı.[26] İngiliz diplomat Gladwyn Jebb, geçici genel sekreter olarak görev yaptı. Genel Kurul, Birleşmiş Milletler genel merkezinin New York'ta kurulmasına karar verdi. İnşaat 14 Eylül 1948'de başladı ve 9 Ekim 1952'de tamamlandı. Norveç Dışişleri Bakanı Trygve Lie, Birleşmiş Milletler'in ilk genel sekreteri olarak seçildi.[23]
Birleşmiş Milletler'in birincil görevi barışı korumak olsa da, Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki bölünme genellikle örgütü felç ediyordu; genellikle sadece Soğuk Savaş'tan uzak çatışmalara müdahale etmesine izin veriyordu.[27] Bunun iki önemli istisnası, 7 Temmuz 1950'de Sovyetler Birliği'nin yokluğunda kabul edilen ve ABD liderliğindeki koalisyonun Kuzey Kore'nin Güney Kore'yi işgalini püskürtmesini onaylayan Güvenlik Konseyi kararı ile 27 Temmuz 1953'te imzalanan Kore Ateşkes Anlaşması idi.[27][28]
29 Kasım 1947'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İngiliz Mandası altındaki Filistin'in Yahudi ve Arap devletleri olarak ikiye bölünmesini ve Kudüs'ün uluslararası bir statüye tabi tutulmasını öngören 181 sayılı kararı kabul etti.[29] Plan, 33 lehte, 13 aleyhte, 10 çekimser oyla kabul edildi; bir ülke ise oylamaya katılmadı. Yahudi toplumu planı kabul ederken, Filistinli Araplar ve Arap devletleri reddetti.[30] Bu durum iç savaşa yol açtı. 15 Mayıs 1948'de İsrail Devleti'nin ilanıyla birlikte, çevredeki Arap orduları Filistin'e girerek 1948 Arap-İsrail Savaşı'nı başlattı.[31] İki yıl sonra, BM arabulucusu Ralph Bunche, çatışmaya son verecek bir ateşkes anlaşmasını müzakere etti. Güvenlik Konseyi de "Filistin'in tüm bölgelerinde ateşkes ilan edilmesini" kararlaştırdı.[30] 7 Kasım 1956'da Süveyş Krizi'ni sona erdirmek amacıyla ilk BM Barış Gücü kuruldu.[32] Ancak aynı yıl BM, Sovyetler Birliği'nin Macaristan'ı işgaline karşı bir müdahalede bulunamadı.[27]
14 Temmuz 1960'ta BM, Katanga bölgesine düzen sağlamak ve 11 Mayıs 1964'e kadar Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin kontrolünü yeniden tesis etmek amacıyla Birleşmiş Milletler Kongo Operasyonu'nu (UNOC) başlattı.[27] Bu operasyon, örgütün o döneme kadarki en büyük askeri gücüydü. Görev sürecinde, BM'nin en etkili genel sekreterlerinden biri olarak anılan Dag Hammarskjöld, isyancı lider Moise Tshombe ile görüşmek üzere yoldayken geçirdiği uçak kazasında hayatını kaybetti.[27] Kısa süre sonra, ölümünden sonra Nobel Barış Ödülü'ne lâyık görüldü.[27] 1964'te Hammarskjöld'ün halefi U Thant, Kıbrıs'a BM Barış Gücü'nü gönderdi. Bu görev, BM tarihinin en uzun soluklu barış gücü operasyonlarından biri haline geldi.[27]

Genel Kurul, üye devletlerden oluşur. Her üyenin Genel Kuruldaki temsilcileri 5 kişiden çok olamaz. Genel Kurul'un görevleri şunlardır:
Siyasal alanda bir yürütme organıdır. Konseyin 5 daimi üyesi olan ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya'nın veto hakkı bulunmaktadır. 10 geçici üye ise iki yıllık bir süreç için seçilirler ve geçici üyelerden 5'i her yıl yenilenir. Geçici üyelik 1 Ocak'ta başlar ve takip eden yılın 31 Aralığında sona erer. Seçimlerinde coğrafi denge esas alınır. 15 üyesi olan Konsey'in görevleri şunlardır:
Güvenlik Konseyinin karar alabilmesi için 9/15 oranı gerekli olup daimi üyelerden birisi aksi yönde oy kullanmaması gereklidir. BM içtihatlarına göre Güvenlik Konseyi karar alırken veto yetkisine sahip üyelerden biri veya birkaçının oylamaya katılmaması bu üyelerin kararı veto ettiği anlamına gelmemektedir. Ayrıca daimi üyelerin çekimser kalmaları da aynı sonucu vermektedir.
Genel Kurulca seçilen 54 üyeden oluşur. Üyelikleri sona erenler yeniden seçilebilirler. Başlıca görevleri şunlardır:
54 üyeden oluşan bu konsey, BM'in ekonomik ve sosyal sorunlarla mücadele edebilmesi amacıyla kurulan bir organdır. Ekonomik ve sosyal konsey herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklere etkin bir şekilde saygı göstermesini sağlamak üzere tavsiyelerde bulunabilir. Yetkisine giren konulara ilişkin olarak, genel kurula sunulmak üzere antlaşma tasarıları hazırlayabilir. Ekonomik ve sosyal konsey görevini daha etkin yapabilmek amacıyla kendi gözetimi altında çalışacak komisyon ve komiteler kurmuştur. Bunlar;
UNİCEF Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu
Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler'in yargı organıdır. Ülkeler, istedikleri davayı Adalet Divanı'na götürürler. Divan 15 yargıçtan oluşur. Yargıçlar, Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi'nce seçilirler. Görev süreleri dokuz yıldır. Divanda bir devletten iki yargıç bulunamaz. Uluslararası Adalet Divanı, Hollanda'nın bir kenti olan Lahey'dedir.
Arapça, Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça örgütün resmî dilleridir.
| Sıra | Ad | Ülke | Göreve Başlama | Görevden Ayrılma | Not |
|---|---|---|---|---|---|
| 1 | Trygve Lie | 2 Şubat 1946 | 10 Kasım 1952 | İstifa etti. | |
| 2 | Dag Hammarskjöld | 10 Nisan 1953 | 18 Eylül 1961 | Görevdeyken öldü. | |
| 3 | Sithu U Thant | 30 Kasım 1961 | 31 Aralık 1971 | ||
| 4 | Kurt Waldheim | 1 Ocak 1972 | 31 Aralık 1981 | ||
| 5 | Javier Pérez de Cuéllar | 1 Ocak 1982 | 31 Aralık 1991 | ||
| 6 | Boutros Boutros-Ghali | 1 Ocak 1992 | 31 Aralık 1996 | ||
| 7 | Kofi Annan | 1 Ocak 1997 | 31 Aralık 2006 | ||
| 8 | Ban Ki-mun | 1 Ocak 2007 | 31 Aralık 2016 | ||
| 9 | António Guterres | 1 Ocak 2017 | Görevde |
Genel Sekreterlik, Birleşmiş Milletler'in öbür organlarının çalışmaları için gerekli ortam ve koşulları sağlar. Ortaya konan program ve politikaları uygular. Uluslararası barış ve güvenliği bozucu olaylar konusunda raporlar hazırlayıp Güvenlik Konseyi'ne sunar. Genel Sekreterliği 1 Ocak 2017 tarihinden beri Portekizli António Guterres yapmaktadır. Milletlerarası adalet divanı hariç diğer organlar tarafından verilen görevleri yapar.
Birleşmiş Milletler, Vatikan dışında sınırlı tanınan veya bağımsızlığını ilan etmiş ülkeleri üye olarak kabul etmektedir.[34] 14 Temmuz 2011 tarihinde Güney Sudan, Birleşmiş Milletlerin son üyesi olup üye sayısını 193 ülkeye taşımıştır.[35]
Birleşmiş Milletler için üyelik şartları şu şekildedir:
Ayrıca Birleşmiş Milletler üyesi olmak için Güvenlik Konseyi'nin önerisi sonrası Genel Kurul'un üye başvurusu yapan ülkeyi onaylaması gerekmektedir.[36]