Bu yazıda Ceza kartı'in çağdaş toplum üzerindeki etkisini araştıracağız. Ceza kartı, çelişkili görüşlere ve hararetli tartışmalara yol açan çok sayıda çalışma ve tartışmanın konusu olmuştur. Ceza kartı kurulduğu günden bu yana çeşitli alanlardan araştırmacıların, akademisyenlerin ve profesyonellerin dikkatini çekerek evrensel bir ilgi konusu haline geldi. Etkisini tam olarak anlayabilmek için kökenlerini, gelişimini ve günlük yaşamın farklı yönleri üzerindeki yansımalarını inceleyeceğiz. Aynı şekilde toplumun Ceza kartı'e yönelik algı ve tutumlarının yanı sıra kültürel, ekonomik ve politik alandaki etkisini de analiz edeceğiz. Bu kapsamlı analiz aracılığıyla, günümüzde analiz ve yansıma konusu olmaya devam eden bir konuya ışık tutmayı amaçlıyoruz.
Ceza kartı, bazı sporlarda oyuncuları, antrenörleri veya takımdaki diğer görevlileri uyarma ve cezalandırma amacıyla kullanılan kartlardır. Genel olarak müsabakaların hakemleri tarafından, ihlali gerçekleştiren kişiye gösterilir. Kartı eline alan hakem, ihlali gerçekleştiren kişiye bakarak kartı havaya kaldırır. Kartın rengi veya şekli, ihlalin durumu ve büyüklüğüne göre değişiklik gösterebilir.
Hakemlerin herhangi bir dilden bağımsız, renkli kartlar kullanarak kararlarını iletmesi fikri, ilk olarak Britanyalı futbol hakemi Ken Aston tarafından ortaya atıldı. 1966 FIFA Dünya Kupası'nda hakem sorumlusu olan Aston, aynı zamanda FIFA Hakemler Komitesi'nin üyesiydi. Kupanın çeyrek finallerinde İngiltere ve Arjantin, Wembley Stadyumu'nda karşı karşıya geldi. Maçın ardından yayınlanan gazete raporları, hakem Rudolf Kreitlein'in İngiliz oyuncular Bobby ve Jack Charlton'u uyardığı, ayrıca Arjantinli Antonio Rattin'i oyundan attığını yazdı. Ancak hakem bu kararları maç esnasında açık olarak belirtmemişti. İngiltere teknik direktörü Alf Ramsey, maç sonrası durumun açıklığa kavuşturulması için FIFA'ya başvurdu. Ortaya çıkan durum, Aston'u, hakem kararlarının oyuncu ve izleyicilere net biçimde aktarılması için yöntemler düşünmeye itti. Aston trafik ışıklarının (sarı - uyarı, kırmızı - dur) çalışma prensibini temel alacak bir renk kodlu sistemin, dil engelini ortadan kaldırarak, bir oyuncunun cezalandırıldığının herkesçe anlaşılmasını sağlayacağı fikrine ulaştı. Sonuç olarak Meksika'daki 1970 FIFA Dünya Kupası'nda ilk kez, ihtar için sarı ve oyundan atılma için kırmızı kartlar kullanıldı. Ceza kartlarının kullanımı, bu dönemden sonra farklı sporlara da uyarlanarak genişledi. Her sporda, temel fikir, sporun kendi özel kural ve yönetmelikleriyle kullanıma alındı.
Sarı kart; farklı sporlarda, farklı anlamlarda kullanılmaktadır.
Sadece eskrim'de kullanılır. Oyuncunun diskalifiye olması anlamına gelir. 2 çeşit siyah kart cezası vardır.
1. 6 ay turnuvadan men edilmek.
2. Sporcunun lisansının iptal edilip başka bir spor dalından hiçbir şekilde lisans alamamak, bu sporlara satranç da dahildir. Ayrıca bu cezayı alan sporcunun hakemlik, seminer ve antrenörlük belgesi var ise hepsi iptal edilir.