Günümüz dünyasında, Cin (İslam) geniş bir yelpazedeki insanlar için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Cin (İslam)'in önemi yaş, cinsiyet ve kültür engellerini aştı ve araştırmacıların, profesyonellerin, meraklıların ve benzer şekilde meraklıların dikkatini çekti. Ortaya çıkışından bu yana Cin (İslam), iletişim şeklimizden günlük aktivitelerimizi yürütme şeklimize kadar toplumun çeşitli yönlerini önemli ölçüde etkiledi. Bu makalede Cin (İslam)'in farklı alanlardaki etkisini ve çağdaş dünyadaki önemini derinlemesine inceleyeceğiz.
Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. (Mayıs 2011) |
İslam dininde cin ateşten yaratılmış, gözle görülmeyen bir ruhani varlıktır.
Cinn Arapça da örttü veya gizledi anlamına gelen "cenne" kelimesinden türemiş bir cins isimdir. İsminin bu anlamı İslam dininde onların insanların duyularıyla idrak edilemeyeceği inancından kaynaklanır. Tekil hali "cinnî" olan kelimenin, çoğulu "cinne"dir. Cânn kelimesi de cin ile aynı manaya gelir.
Cin sözcüğünün iki farklı kullanımı vardır:
İslam dininde ruhani varlıklar üç türdür: Melekler, şeytan ve cinler. İslam inancına göre melekler sadece iyi eylemler yapabilirken, şeytanlar sadece kötü yapabilirken, cinler iyi ya da kötü eylemlerde bulunabilirler. Buna göre, her melek ya da şeytan aynı zamanda cindir ama her cin melek ya da şeytan değildir.
İslam dininde İblis'e cin denir ve şeytan veya melek olabilir:
Cinler, yani gözlerden gizlenen şeylere cin demek yanlış olmaz, daha önce de belirttiğimiz gibi, İblis ve melekler onları Adem oğullarının gözünden uzaklaştırdıkları için onlardand.-Imam Taberî[2]
İslam dininde cinlerin dumansız ateşten yaratıldığına inanılır. İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'da cinlerin insanlardan önce yaratıldığı geçer. Bazı açılardan insanlara benzer iradeleri mevcuttur, iyi veya kötü eylemlerde bulunabilirler, insanlar gibi yiyip içer, evlenip, çoğalabilirler. Cinsiyetlerin olduğuna inanılır; yani doğar, büyür ve ölürler. Fakat ömürlerinin insanlarınkine oranla daha uzun olduğuna inanılır. İslam dininde cinler de insanlar gibi inanan ve inanmayan şeklinde ayrılır. İnanmayan cinlerin sayısının daha fazla olduğu düşünülür. İnsanlar gibi ibadet etmeleri gerekmektedir. İnanan cinlerin inanan insanlarla beraber cennete gideceğine, inanmayan cinlerin ise inanmayan insanlarla birlikte cehenneme gideceğine inanılır. İslam dinin kutsal kitabı Kur'an'a göre, İslam dininin son peygamberi Muhammed hem insanlara hem de cinlere gönderilmiş, hem insanları hem de cinleri İslam dinine çağırmıştır.
Bunların dışında insanlardan farklı çeşitli özellikleri olduğu düşünülür; çeşitli şekillere girebildikleri, çok kuvvetli olup bazı ağır işleri gerçekleştirebilecekleri, istedikleri takdirde gözle görülebilir olabildikleri gibi. Ayrıca cinlerin çok büyük hızlarla hareket edebildiklerine inanılır.[3]
Genel kanının tersine İslam inancına göre cinler geleceği ve gaybı bilemezler. Her ne kadar ruhani bir varlık türü olduklarından insanların bilmediği bazı gizemleri bildiklerine inanılsa da, geleceği ve gaybı bilmezler. Ayrıca peygamberlere inen vahyi (ilahi haber ve mesajları) peygamberler tarafından açıklanmadıkça bilemezler.
İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'da cinleri konu alan bir sure (bölüm) mevcuttur, adı da Cinn'dir ve Kur'an'ın 72. suresidir.