Bugün Deşt-i Kıpçak hala toplumda güncel bir konudur. Bu konunun artan önemi nedeniyle, sonuçlarını ve sonuçlarını anlamak çok önemlidir. Bu yazıda Deşt-i Kıpçak ile ilgili geçmişinden bugünkü etkisine kadar farklı yönleri inceleyeceğiz. Ayrıntılı analiz yoluyla, konu hakkında daha fazla anlayış ve tartışmayı teşvik etmek amacıyla Deşt-i Kıpçak'in eksiksiz ve objektif bir görünümünü sağlamaya çalışıyoruz. Deşt-i Kıpçak hakkındaki bilgi düzeyiniz ne olursa olsun, bu makalenin bilgilendirici olmasını ve bugün bu çok önemli konu hakkında daha fazla bilgi edinme konusunda ilginizi çekmesini umuyoruz.
Kuman–Kıpçak Konfederasyonu | |||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| 10.yüzyıl-1241 | |||||||||||
| Resmî dil(ler) | Kıpçakça | ||||||||||
| Resmî din | Tengrizm, Hristiyanlık, İslam[1] | ||||||||||
| Hükûmet | Kağanlık | ||||||||||
| Tarihçe | |||||||||||
| |||||||||||
| |||||||||||
Deşt-i Kıpçak, Kafkas Dağları'nın kuzeyinde, Dinyester ile İrtiş ırmakları arasındaki bölgenin tarihsel adı. Kıpçak çölü veya Kıpçak bozkırı anlamına da gelir. Heyhat sahrası ya da kısaca Heyhat olarak da bilinir.[2]
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Heyhat sahrasının coğrafi komşuları Kafkasya tarafında Çertez vilayeti (Çerkesya?), Kırım, Alman vilayeti (Cermanya), Leh diyarı, Kraków vilayeti ve kuzeyde Moskof (Rusya) olarak zikredilir.[3] Çelebi, Heyhat sahrasının doğu sınırı olarak İdil Nehri'ni gösterir.[4] Eserinin bazı yerlerinde Deşt-i Kıpçak ve Heyhat sahrasını birlikte, ayrı yer adları olarak zikreder.[5] Bununla birlikte Heyhat'ın coğrafi konumu ile ilgili verdiği bilgiler, Heyhat ve Deşt-i Kıpçak'ın aynı bölge olduğunu göstermektedir (İdil Nehri'nin batısı, Moskof ülkesinin güneyi, Kırım'ın kuzeyi, Lehistan'ın doğusu).
Orta Asya'nın batısından başlayıp Tuna Nehri kıyılarına, kuzeyde Orta İdil bölgesine, güneyde Kırım'a kadar uzanan Deşt-i Kıpçak bölgesinde oluşan Türk yazı dili Kıpçakça olarak bilinir ve üç kolda gelişim göstermiştir.[6]
İrtiş Nehri yöresinden batıya doğru göç eden Kıpçaklar, bugünkü Rusya ve Ukrayna'nın bütün güneyini ele geçirdiler ve bu topraklarda göçebe bir devlet kurdular. Kıpçakların bölgede kurduğu bu devletin egemen olduğu topraklar Deşt-i Kıpçak olarak adlandırıldı ve 18. yüzyıla kadar kullanıldı. 13. yüzyılda Moğolların Kıpçak egemenliğine son vermesinden sonra bölge Altın Orda Devleti adını aldı. Deşt-i Kıpçak adı da kullanılmaya devam etti. Kıpçak bozkırlarının bir kısmı daha sonra Kazak bozkırları adıyla anılmıştır.
Deşt-i Kıpçak topraklarından değişik bölgelere dağılan Kıpçakların bir bölümü, Mısır'da Bahriye Memlûkleri olarak bilinen hanedanı kurdular.
Ahmad at-Tini (1235-1318), an-Nuveyri (1279-1332), el-Dimeşkî (1301-1399), İbn Haldun ve İbn Dukmak gibi Orta Çağ âlimlerinin eserlerinde Batı ve Doğu Kıpçak boy birliğinin etnonimi hakkında değerli bilgiler vardır. 1220'lerde Batı Deşt-i Kıpçak'a yapılan Moğol hücumu ile ilgili İbn Haldun'un yazdığı ilginç bir belge vardır.
Batı Deşt-i Kıpçak Kıpçakları şu boylardan oluşuyordu:[7]
Ebu Hayyan'ın çağdaşı 14. yüzyılın İslam tarihçilerinden el-Dimeşkî Altın Ordu topraklarındaki Kıpçak boy adlarını sıralayarak onların hepsinin Türk olduğunu zikretmektedir.[8][9][10] Bunlar; Tokus-oba (dokuz oba), Yet-oba (yedi oba), Boruç-oğlu, Bergü, Kangaroğlu, Ançoğlu, Duna, Kara-Baroğlu, Çur-Tan, Kara Börklü, Kotan, Barak, Yimek, Borlu, İleris, Tok, Kumandur, Berendi, Beçene, Uzun, As (Az).