Bu yazımızda Dev (Fars mitolojisi)'in büyüleyici dünyasını keşfedeceğiz. Dev (Fars mitolojisi), toplum üzerindeki etkisinden zaman içindeki evrimine kadar birçok insanın ilgisini ve merakını çekmiştir. Bu analiz boyunca, Dev (Fars mitolojisi)'in kökeninden bugünkü önemine kadar farklı yönlerini inceleyeceğiz. Dev (Fars mitolojisi)'in günlük yaşamın farklı yönlerini nasıl etkilediğini ve popüler kültürdeki rolünü öğreneceğiz. Bu tur sayesinde Dev (Fars mitolojisi)'in önemini ve modern dünyadaki anlamını keşfedeceğiz.
| Makale serilerinden |

Bir dev veya Osmanlı edebiyatında dîv (Osmanlı Türkçesi : ديو) Fars mitolojisinde ve Türk edebiyatında bulunan acı ve musibet yaratmayı seven kötü bir mahluktur. Bu kelimenin etimolojisi Hint-Avrupa dilinde " deiva " anlamına gelen kelimeden gelmektedir. semavi, parlak ". Devlerin âmiri Ehrimen'dir . Rakipleri, Hürmüz'e itaat eden İzidler veya hayırsever ruhlardır.
Meşhur bir dev Dîv-i sefîd'dir, yani " beyaz dev ”, Rüstem ve Dîv-i Sefîd efsanesinde müdahale ediyor.
Yazı fenni, Cemşîd'in babası Tehmures, devleri yenerek kazanılmıştır, bu sebeple divan kelimesi devlerin fenni tatbik edildiği yerle münasebet kurulmuştur (ve bunun uzantısı olarak yazı ile münasebeti olan herhangi bir şeyle, meselâ idâre veya şiir koleksiyonları).
Etimolojik olarak " Farsça: دیو Farsça ve Latince deus ortak Hint-Avrupa fonun sayesinde irtibatlıdır. Aynı Hintavrupa Anadili kelimeden Sanskritçe deva- देव = Latince deus "tanrı" = Eski Yunanca Zeus "güneş tanrısı". Zerdüşt itikadında daēva adı verilen eski devir tanrıları reddedilip Ehrimen'in idâre ettiği kötülük tanrılarına dönüşmüştür.
Farsça kelime ya-yı meçhul ile yazılır, /dev/ olarak telaffuz edilir. Türkçe halk dilinde asli telaffuz muhafaza edilmiş, ancak edebî dilde yazılışa uygun olarak /dīv/ kullanılmıştır. "devasa" ve "divane" gibi kelimeler "dîv"e irtibatlıdır.

İslam'da, sihirli güçlere sahip olan bir iblis çeşidin haline geldi. Umumiyetle bir peygamberi veya bir evliyayı ihtiva eden hikâyelerde yer alırlar. Türkî ve İranî halkların folklorunda da yer alırlar. Ekseriya kötü hususiyet taşıyan canavarlar olarak tasvir edilirler. Bir kısmı İblis'e Cennetten kovulduktan sonra taraftar oldu, bir diğer kısmı da rû-yi zeminde bir sefalet kaynağı olarak dolaşırlar.[1] Sâdece gizli bir nesnede gizlenmiş ruhlarını bulduktan sonra öldürülebilirler. Bazı Kuran tefsircileri, çok kötü bir insanın ahirette de bir dîve istihale olabileceğine inanırlar.[2] Fars ve Türk sanatı ekseriya Süleyman Peygamber'i dîvlere emrederek tasvir eder.[3]