Karabağ konusu uzun süredir tartışma ve ilgi uyandıran bir konu. Karabağ, kökeninden günümüze kadar farklı bilgi alanlarında çalışma, analiz ve tartışma konusu olmuştur. Toplumun evrimi ve teknolojik gelişmelerle birlikte Karabağ'in rolü yeni boyutlar kazanmış ve farklı anlamlar kazanmıştır. Bu makalede Karabağ'in birçok yönünü ve günlük yaşamın çeşitli yönleri üzerindeki etkisini inceleyeceğiz. Popüler kültür üzerindeki etkisinden bilimsel alanla olan ilgisine kadar Karabağ, derinlemesine araştırılmayı hak eden ilgi çekici bir konu olmaya devam ediyor.
Karabağ (Azerice: Qarabağ, Osmanlıca: قره باغ), günümüzde Azerbaycan'ın güneybatısında bulunan, Küçük Kafkas Dağları'nın yüksek kesimlerinden alçak kesimlerine uzanan, Kura ve Aras Irmakları arasında yer alan tarihî ve coğrafi bölge.
Azerbaycan'ın Karabağ bölgesi dünyanın en eski insan meskenlerinden biridir. Azerbaycan'ın tarihinde, ayrılmaz bir parçası olan Karabağ bölgesinin özgün bir yeri vardır.
Karabağ - Türkçe kelimedir. Karabağ ifadesi Türkçe "Kara" ve "Bağ"dan alınmıştır. "Kara" - "Büyük", "Kalın", "Sık" anlamlarında kullanılmıştır. Karabağ sık ve büyük ormanları kendi bünyesinde barındırdığı için bu ismi almıştır, ormanların sıklığı koyu bir renk oluşturduğu için "Kara" koyu yeşil anlamını da taşır.
Dağlık Karabağ, Yukarı Karabağ ve Batı olmak üzere üç bölgenin içinde bulunduğu bu bölge, aynı bölgede yetişen Karabağ atına da adını vermiştir.
Ebu Said Han’ın Hicri takvime göre 15 Safer 731 veya 28 Kasım 1330 tarihli yarlığında bu yer adı be-makām-i Karabāğ-i Arrān biçiminde tanımlanır.
Fazullah Reşidüddin'in Cami’üt-Tevarih adlı eserinde ve Hamdullah Mustefvî Kazvinî’nin Nuzhetu’l-Kulūb adlı eserlerinde de bu bölge Karabāğ-i Arrān olarak tanımlar ve bölgenin coğrafik konumunu, Aras nehrinin kenarında ve Tebriz’e 50 fersenk mesafede bir yer olarak kaydeder.
Bu yöreye Karabağ ismini ilk veren yine Oğuzlar olmuştur, Kara (siyah veya büyük ya da kuzey) ile bağ sözcüklerinden oluşmuş, sıfat tamlaması yapısında bir birleşik isimdir.