Mekke'nin Fethi

Mekke'nin Fethi, yaşamlarımız üzerinde doğrudan etkisi olduğu için bugün büyük önem taşıyan bir konudur. Tarih boyunca Mekke'nin Fethi araştırmaların, tartışmaların ve ihtilafların konusu olmuştur ve önemi yadsınamaz olduğundan bu hiç de şaşırtıcı değildir. Bu makalede, Mekke'nin Fethi'in çeşitli yönlerini inceleyerek toplumun farklı yönlerine katılımını analiz edeceğiz. Kültür, politika ve ekonomi üzerindeki etkisi de dahil olmak üzere, kökeninden geleceğe yansımasına kadar, Mekke'nin Fethi'in günümüz dünyasındaki önemini daha iyi anlamamızı sağlayacak derinlemesine bir analize gireceğiz.

Mekke'nin Fethi
İslam tarihi

Muhammed ve ashabını Mekke'ye ilerlerken gösteren bir betimleme (Kanatlı betimlenen varlıklar, İslam'daki Dört Büyük Melek olan Cebrail, Azrail, Mikâil ve İsrafil'dir. Kur'an'da yasak edilmemesine rağmen, İslam'da meleklerin betimlenmesi pek hoş karşılanmaz ve sıklıkla rastlanmaz. Siyer-i Nebi; 1595)
TarihAralık 629 - 10 Ocak 630
Bölge
Sonuç

Müslümanların kesin zaferi

Taraflar
Müslümanlar Mekkeli Kureyşliler
Komutanlar ve liderler
Muhammed
Ebû Bekir
Ömer bin Hattab
Ali bin Ebu Talib
Halid bin Velid
Ebu Ubeyde
Zübeyr bin Avvâm
Ebu Süfyan bin Harb
İkrime bin Ebu Cehil
Safvan bin Ümeyye
Güçler
10.000 2.000 - 4.000 (yaklaşık)
Kayıplar
2 13

Mekke'nin Fethi, 10 Ocak 630 (Hicrî: 20 Ramazan 8) tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusunun, Mekkeli Kureyşlilerin elindeki Mekke'yi fethetmesidir. Bu fetih, İslam tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Bu fetih, Müslümanlar ile Kureyş kabilesi arasındaki yaklaşık sekiz yıl boyunca süren savaşların sonunu getirmiş ve Arap Yarımadası'nda İslam'ın yayılışını daha da hızlandırmıştır.

Fetih öncesi

Bir süre önce Müslümanlar ile Mekkeli müşrikler arasında Hudeybiye Antlaşması yapılmıştı. Daha sonra Mekkeli Kureyşlilerin müttefiki olan Benî Bekir kabilesi, bu antlaşmaya aykırı hareket ederek Müslümanların himâyesindeki Benî Huzaa kabilesine saldırdı.

Muhammed, Mekke'ye haber göndererek, öldürülenlerin kan bedellerinin ödenmesini veya Benî Bekir kabilesiyle olan ittifakın sonlandırılmasını, aksi hâlde Hudeybiye Antlaşması'nın bozulmuş sayılacağını ve savaşa mecbur kalacaklarını bildirdi. Mekkeliler, Muhammed'in tekliflerini reddettiler ve savaşa hazırlanacaklarını haber verdiler.

Mekkeli paganlar, daha sonra fikir değiştirip Ebu Süfyan'ı bir barış sağlamak için Medine'ye gönderdi. Ancak görüşmelerden hiçbir netice alınamadı.

Fetih

Muhammed, çevredeki Müslüman kabilelere de haber göndererek savaşa hazır olmalarını söyledi. Ardından yaklaşık 10.000 kişilik bir ordu kuruldu ve Muhammed, Hicret'in 8. yılında, Ramazan ayının 13. günü Medine'den yola çıktı (4 Ocak 630). Bu, o zamana kadar toplanmış en büyük Müslüman kuvvetti.

On günlük bir yolculuğun ardından Müslüman ordusu Mekke yakınlarına geldi. Burada Muhammed, Mekkelilere ordunun büyüklüğünü abartı göstermek için herkese ateş yakmasını emretti. Kısa sürede 10.000'den fazla ateş yakıldı. Ateşleri gören Mekkeli paganlar telaşlandı.

Ebu Süfyan, hazırlanarak hemen Müslümanların yanına gitti. Muhammed ile görüştü. Ebu Süfyan ve beraberindeki heyet, İslam'ı kabul etmiş bir hâlde şehre döndüler. Bu durum karşısında Mekke halkı, bu orduya karşı konulamayacağını kabullendi. Ebu Süfyan, Kâbe'nin avlusuna gidip Mekkelilere kendisinin İslam'ı kabul ettiğini ve teslim olmaktan başka çarelerinin kalmadığını söyleyerek kendi evlerine sığınmalarını tavsiye etti. Bu, Mekke'nin teslimi anlamına geliyordu.

Muhammed, başta Ebu Süfyan olmak üzere evine sığınan birçok Mekkeliye himaye hakkı verdi. Ebu Süfyan'dan sonra Mekke'ye gelen Muhammed'in amcası Abbas da Mekkelilere benzer şeyler söyledi; onlar da Mescid-i Haram'ın içerisine veya evlerine dağıldılar.

Muhammed, dört koldan aynı anda Mekke'ye girmeyi planlıyordu. Bu yüzden ordusunu dört kola ayırdı ve bölük kumandanlarına Safâ tepesinde kendisiyle buluşmalarını bildirdikten sonra onlara şu emri verdi:

"Size karşı konulmadıkça, size saldırılmadıkça, hiç kimseyle çarpışmaya girmeyeceksiniz, hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz."

Muhammed hareket emri verdi ve Fetih Suresi'ni okuyarak Mekke'ye girdi. Muhammed'in ordusunun 3 kolu herhangi bir direnişle karşılaşmazken, Halid bin Velid'in komutasındaki 4. kol, Mekkeli müşriklerden İkrime bin Ebu Cehil önderliğindeki küçük bir saldırıyı geri püskürttü.

Bilal-i Habeşi, Kâbe'de ezan okuyor. (Siyer-i Nebi)

Muhammed, şehrin hakimiyetini ele geçirip Mekke'ye girer girmez genel af ilan edildiğini bildirdi ve Ebu Süfyan'a bildirdiği şekilde kimseye dokunulmayacağını ilan etti. Neticede, yapılan ufak tefek çarpışmalardan 2 Müslüman ölürken, karşılık veren Mekkelilerden de 13 kişi ölmüştü.

Ardından Muhammed ve sahabeleri, içerisinde 360 put bulunan Kâbe'ye yöneldi ve buradaki putları birer birer devirdiler. Bunun üzerine Muhammed, İsra Suresi'nin 81. ayetini okudu: "Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur." (Kur'an, 17:81). Bilal-i Habeşi tarafından ezan okundu. Daha sonra da hep birlikte Kâbe'yi tavaf ettiler.

Fetih sonrası

Fetihten sonra bazı Mekkeliler, toplu bir şekilde gelip Müslüman oldular. Ebu Süfyan'ın karısı olan ve Muhammed'in amcası Hamza'nın ciğerini Uhud Muharebesi'nde dişleyen Hind bint Utbe, Hamza'yı Uhud'da attığı mızrakla öldüren Vahşi bin Harb ve İslam'ın azılı düşmanlarından olan Ebu Cehil'in oğlu İkrime de Müslüman olanlardandı.

Harici video
"Mekke'nin Fethi (630)", Harp Tarihi, YouTube, Türkçe

Muhammed, Kâbe'de namaz kılıp ilk hutbesini verdi. Mekkelilerin şüphelerini de gidermek adına hutbesinde şu sözlere yer verdi:

Benim hâlimle sizin hâliniz, Yusuf'un kardeşlerine dediğinin tıpkısı olacaktır. Yusuf'un kardeşlerine dediği gibi, ben de size aynen diyorum ki: “Size bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yok. Allah, hepinizi bağışlasın. O, merhamet edenlerin en merhametlisidir. Gidiniz, sizler artık serbestsiniz. (Yusuf Suresi 92. ayet)”

Kaynakça

Özel
  1. ^ Akram, Agha Ibrahim (10 Ağustos 2007). Khalid Bin Al-waleed: Sword of Allah: A Biographical Study of One of the Greatest Military Generals in History. Maktabah Publications. s. 57. ISBN 978-0954866525. 
  2. ^ Akram 2007, p. 61.
  3. ^ Muhammad: Islam’s First Great General, Richard A. Gabriel, s. 176.
  4. ^ a b c "MEKKE - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 14 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2022. 
  5. ^ İbn-i, Hişam (1971). es-Siretun Nebeviyye (Sîre). Beyrut. c. 4 s.32. 
  6. ^ SURUÇ, Salih (2005). Peygamberimizin Hayatı. İstanbul: Nesil Yayınları. ISBN 975-408-019-4 c. 2 s.470. 
  7. ^ SURUÇ, Salih. a.g.e. c. 2 s.469,470,471. 
  8. ^ a b c d Uğurlu, Nur, Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Nuh Yayınları.
  9. ^ a b "MEKKE - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 14 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2022. 
  10. ^ "Sahih-i Buhari, Mekke'nin Fethi Gazası URL erişim tarihi:04 Ağustos 2008". 23 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2008. 
  11. ^ Hamidullah, Muhammad. a.g.e. Yenişafak. s. 88. 
Genel
  • Kılıç, Ünal (2009). Psikolojik Taktik Ölümsüz Zafer Mekke'nin Fethi. İstanbul: Kayıhan Yayınları. s. 151.