Mute Muharebesi

Bugünkü yazımızda Mute Muharebesi hakkında konuşacağız. Mute Muharebesi dünya çapında insanların dikkatini çeken, büyük ilgi uyandıran ve çok sayıda tartışmaya yol açan bir konudur. Ortaya çıkışından bu yana, Mute Muharebesi çalışma ve araştırma konusu olmuştur ve bu konuyu anlamamızda önemli ilerlemeler sağlamıştır. Bu makalede Mute Muharebesi'in farklı yönlerini inceleyeceğiz, toplum üzerindeki etkisini, zaman içindeki gelişimini ve gelecekteki olası sonuçlarını analiz edeceğiz. Bu büyüleyici dünyaya dalacağımız ve Mute Muharebesi hakkında daha fazlasını öğreneceğimiz için heyecanlıyız.

Mute Muharebesi
Arapçaغَزْوَة مُؤْتَة/مَعْرَكَة مُؤْتَة
İslamiyet'in İlk Savaşları & Arap-Bizans savaşları
Tarih8 Eylül 629
Bölge
Sonuç Müslüman kaynaklarına göre Müslüman zaferi veya pat, Hristiyan kaynaklarına göre ise Bizans zaferi
Taraflar
Müslümanlar Doğu Roma İmparatorluğu
Gassaniler
Komutanlar ve liderler
Zeyd bin Harise  (ölü)
Cafer bin Ebu Talib  (ölü)
Abdullah bin Revaha  (ölü)
Halid bin Velid
Theodorus
Mālik ibn Zāfila  (ölü)
Güçler
3.000
Hristiyan Kaynaklarına göre Abartılı Az
100.000(Müslüman kaynakları)
200.000 (Müslüman kaynakları)
(Fazlasıyla Abartılı)
10.000 veya daha az (modern tahminler)
Kayıplar
12 (Müslüman kaynakları)(Hristiyan kaynakları)
(Tartışmalı)
Bilinmiyor

Mute Muharebesi (Arapça: مَعْرَكَة مُؤْتَة, romanize edilmiş: Maʿrakat Muʿtah veya Arapça: غَزْوَة مُؤْتَة Ghazwat Muʿtah) Eylül 629'da (Cemaziyelevvel ayının 8. Günü), Muhammed'in kuvvetleri ile Bizans İmparatorluğu ordusu ve onların Gassanî vasalları arasında gerçekleşmiştir. Ürdün Nehri'nin doğusundaki Palaestina Salutaris'in Mute köyünde ve günümüz Kerek'inde gerçekleşmiştir.

İslam tarihi kaynaklarında savaş genellikle Müslümanların bir elçinin canını alan Gassani reisinden intikam alma girişimi olarak anlatılır. Bizans kaynaklarına göre, Müslümanlar saldırılarını bir bayram gününde başlatmayı planlamışlardır. Yerel Bizans Vicarius'u onların planlarını öğrenmiş ve kalelerdeki garnizonları toplamıştı. Düşman kuvvetlerinin çokluğunu gören Müslümanlar, Mute köyünde çatışmanın başladığı güneye çekildiler ve Gassani şefine bir ceza vermeden ya bozguna uğratıldılar ya da geri çekildiler. Müslüman kaynaklara göre, liderlerinden üçü öldürüldükten sonra komuta Hâlid bin el-Velîd'e verildi ve o da kuvvetin geri kalanını kurtarmayı başardı.

Üç yıl sonra Müslümanlar Usame bin Zeyd'in Seferi'nde Bizans güçlerini yenmek için geri döneceklerdi.

Arkaplan

Bizanslılar, İmparator Herakleios ile Sasani generali Şahrbaraz arasında Temmuz 629'da yapılan barış anlaşmasının ardından bölgeyi yeniden işgal ediyorlardı. Bizanslı Sakellarios Theodorus ordunun başına getirilir ve Balka bölgesindeyken Arap kabileleri de kullanılır.

Bu arada Muhammed elçisini Bosra hükümdarına göndermişti. Bosra'ya giderken Mute köyünde bir Gassani yetkilisi olan Şurahbil ibn Amr'ın emriyle idam edildi.

Orduların seferberliği

Muhammed, elçisinin Gassaniler tarafından öldürülmesinden dolayı kabilelere saldırmak ve onları cezalandırmak için 3.000 askerini Cemaziyelevvel 7 (Hicri), 629 (Miladi) ayında hızlı bir sefer için gönderdi. Ordunun başında Zeyd ibn Harise vardı; ikinci komutan Cafer bin Ebu Talib, üçüncü komutan ise Abdullah bin Revaha idi. Müslüman birlikler Ürdün'ün doğusundaki bölgeye vardıklarında ve Bizans ordusunun büyüklüğünü öğrendiklerinde, beklemek ve Medine'den takviye göndermek istediler. Abdullah bin Revaha onlara şehit olma arzularını hatırlattı ve arzu ettikleri şey onları beklerken bekleme hareketini sorguladı, bunun üzerine bekleyen orduya doğru yürümeye devam ettiler.

Muharebe

Müslümanlar yaklaşık 3.000 kişilik bir ordu oluşturdular. Ordunun komuta edilmesi konusunda Muhammed, şu şekilde talimat verdi:

Zeyd bin Harise’yi kumandan tayin ettim. Zeyd bin Harise şehit olursa yerine Cafer bin Ebu Talib geçsin. Cafer bin Ebu Talib de şehit olursa, Abdullah bin Revaha geçsin. Abdullah bin Revaha da şehit olursa, Müslümanlar aralarından münasip birini seçip onu kendilerine kumandan yapsınlar.

Daha sonra Muhammed, orduya kadın ve çocukları, yaşlıları öldürmemeleri; ağaçları, evleri ve kiliseleri yıkmamaları konusunda telkinlerde bulundu.

İslam ordusunun Medine'den hareket ettiğini duyan Busra valisi Şürahbil, Bizans İmparatoru Herakleios'a haber gönderir. Bu arada kardeşi Sedus komutasındaki bir birliği de, Müslümanları karşılamak üzere Vadi'l Kura'ya gönderir. Burada yapılan çarpışmada Sedus öldürüldü ve ordusu bozguna uğratıldı.

Giderek ilerleyen İslam ordusu Şam'ı geçti. Bu sırada Bizans İmparatoru Herakleios'un 100.000 kişilik bir orduyla üzerlerine geldiğini haber alan Müslümanlar, çarpışmada nasıl davranacakları konusunda değerlendirme yapmaya karar verdiler. Müslümanların çoğu, Muhammed'e haber gönderilmesi ve gelecek olan cevaba göre hareket edilmesini söyledi. Ancak bu savaşta ölecek olan Abdullah bin Revaha'nın şu konuşması, herkesin fikrini değiştirdi ve savaşa karar verildi:

Arkadaşlar!.. Çekindiğimiz şey, ele geçirmek için yola çıktığımız şeydir, yani şehid olmaktır. Dinimizi yüceltmek için savaşalım. Ya şehid, ya gazi olacağız. Bunun ikisi de güzel değil mi?

Mute Meydanı'nda yapılan şiddetli çarpışmada, Muhammed'in ismini saydığı üç sahabe de öldü. Bunun üzerine komutayı Halid bin Velid eline aldı.

Halid bin Velid'in yaptığı şaşırtıcı bir taktikle Bizans ordusunda bir anlık panik havası yaratıldı. Müslümanlar, bundan yararlanarak sert bir taarruzla Bizans ordusunu kısmen de olsa bozmayı başardı.

Ancak Bizans ordusunun 30 kata kadar varan sayı üstünlüğünü göz önünde bulunduran Halid bin Velid, savaşa daha fazla devam edilmesini mantıklı bulmayıp Medine'ye dönme kararı aldı ve o gece geri çekildi. Bizans ordusu da çok fazla kayıp verdiğinden dolayı, İslam ordusuna yönelik herhangi bir takip girişiminde bulunmadı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Kaegi 1992, s. 72
  2. ^ Muhammad Husayn Haykal, The Life of Muhammad (Allah's peace and blessing be upon him), Tercüme eden Isma'il Razi A. al-Faruqi, 1976, American Trust Publications, ISBN 0-89259-002-5
  3. ^ Donner 1981, s. 105
  4. ^ a b Kaegi 1992, s. 67
  5. ^ a b c d e Buhl 1993, ss. 756-757
  6. ^ a b Kaegi 1992, s. 35
  7. ^ a b İbn İşhak (2004). The Life of Muhammad. A. Guillaume. ABD: Oxford University Press. ss. 532-536. ISBN 0-19-636033-1. 
  8. ^ a b General A. I. Akram, The Sword of Allah: Khalid bin Al-Waleed, Bölüm 6, sayfa 2
  9. ^ Türkiye Diyanet Vakfı İslâm ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü, 1994, sayfa 129.
  10. ^ a b Yılmaz Öztuna: Devletler ve hânedanlar, Kültür Bakanlığı, 2005, ISBN 9751704707, sayfa 57.
  11. ^ Powers 2009, s. 86
  12. ^ a b Haldon 2010, s. 188
  13. ^ a b Peters 1994, s. 231
  14. ^ El Kâmil Fi't-Tarih, II, 218.
  15. ^ Vakidî, Kitâb'ül-Meğâzi, II, 417.
  16. ^ İbn Kayyim el-Cevziyye, Fıkhu's Siyre, 492.
  17. ^ Taberî. Tarihî Taberî. Sağlam Yayınevi. 2007. s. 249. 12 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022. 
  18. ^ İbn Hişam, Siret, IV, 24.
  19. ^ Kaegi 1992, s. 79
  20. ^ a b Saif-ur-Rahman Mubarakpuri, ar-Raheeq al-Makhtoom, "The Sealed Nectar", Islamic University of Medina, ISBN 1-59144-071-8, Dar-us-Salam publishers
  21. ^ a b David S. Powers (20 Haziran 2014). Zayd (İngilizce). University of Pennsylvania Press. ss. 58-59. ISBN 9780812246179. 
  22. ^ Peterson 2007, s. 142
  23. ^ Powers 2009, s. 80
  24. ^ W, Montgomery Watt (1956). Muhammad at Medina. Oxford University Press. ss. 54-55/342. ISBN 978-0-353-30668-4. 
  25. ^ a b Kaegi 1992, ss. 72-73
  26. ^ a b c El Hareir & M'Baye 2011, s. 142
  27. ^ İbn Sa'd, et-Tabakâtü'l-Kübrâ, Beyrut 1960, c. 2, s. 128
  28. ^ Müslim, Sahih, c. I, s. 1357
  29. ^ SURUÇ Salih, a.g.e., c. 2, s. 446
  30. ^ İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 17
  31. ^ SURUÇ Salih, a.g.e., c. 2, s. 455. Bu taktiğe göre, savaşanların yeri değiştirildi. Yani ordunun sağındakiler sola, solundakiler sağa; öndekiler de arkaya alınarak düşman askerlerinin yeni simalarla karşılaşması ve İslam Ordusu'nun takviye edildiği düşüncesi oluşturulmaya çalışıldı.

Kitaplar