Bu makalede, okuyuculara bu konuda eksiksiz ve zenginleştirici bir vizyon sağlamak amacıyla Sâmerrâ konusu geniş ve ayrıntılı bir perspektiften ele alınacaktır. Kapsamlı ve titiz bir analiz yoluyla, ilgili ve güncel bilgilerin sağlanması amacıyla Sâmerrâ ile ilgili farklı yönler ve yaklaşımlar araştırılacaktır. Sâmerrâ'in farklı bağlamlarda sahip olabileceği çeşitli çıkarımlar ve sonuçların yanı sıra, bu konuyu etkili bir şekilde ele almak için olası çözümler ve öneriler de incelenecektir. Eleştirel ve yansıtıcı bir bakış açısıyla bu makale, okuyucuya Sâmerrâ hakkında sağlam ve sağlam temellere dayanan bilgiler sunmayı, böylece bu konuda daha fazla anlayış ve farkındalığı teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
سامرّاء | |
| Diğer adı | Askerü'l-Mutasım |
|---|---|
| Konum | Samarra, Selahaddin, Irak |
| Koordinatlar | 34°21′42″K 43°48′07″D / 34.36167°K 43.80194°D |
| Tarihçe | |
| Kurucu | Mutasım |
| Kuruluş | 836 |
| Terk ediliş | y. 892 |
| Sit ayrıntıları | |
| Durum | Harap |
| Resmî adı | Samarra Arkeolojik Kenti |
| Kriter | Kültürel: ii, iii, iv |
| Referans | 276 |
| Tescil | 2007 (31. oturum) |
| Tehlike | 2007-günümüz |
| Bölge | 15.058 ha (37.210 akre) |
| Tampon bölge | 31.414 ha (77.630 akre) |
Sâmerrâ (Arapça: سامرّاء), Abbâsîler devrinde memlûklerin iskânı amacıyla kurulan şehir.
Mutasım'ın halifeliği zamanında devletin başkenti Bağdat'ta meskûn bulunan memlûklerin taşkınlıkları nedeniyle sosyal hayatta yaşanan gerilimin tehlikeli boyutlara ulaşması sebebiyle bu topluluğun ayrı bir kente taşınması kararlaştırılmış ve bu iş için yeni ve plânlı bir kent olarak Sâmerrâ kurulmuştur. 836 yılında yalnızca memlûklerin iskân edilmesi düşünülerek kurulduğundan askerî bir garnizon tarzında tamamen askerlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde inşa edilmiştir. Kent bu nedenle Askerü'l-Mutasım adıyla da anılmıştır.
Zaman içerisinde ekonomik ve mimari olarak genişleyen şehir gerçek bir yerleşim yeri hâlini almaya başlamış, Mütevekkil'in zamanında geniş bir imar görmüştür. 836-892 yılları arasında devletin başkenti hâline gelmişse de Bağdat yeniden başkent olduğunda nüfusu köy seviyesine kadar inmiştir.
Osmanlılar hükmünde iken kaymakamlık olarak idari sisteme dâhil edilmiş, 1950 yılında Dicle'ye baraj inşa edilmesiyle nüfus artış göstermiş ve şehrin yakınlarına yeni bir kent olarak günümüz Samarrası kurulmuştur.