Günümüzde Süfrajet dünya çapında çok sayıda insanın dikkatini çeken bir konudur. Toplumun ve teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte Süfrajet, günlük yaşamda benzeri görülmemiş bir önem kazandı. Kişisel, profesyonel veya sosyal düzeyde, Süfrajet sürekli bir tartışma konusu haline geldi, farklı fikirlere yol açtı ve hararetli tartışmalara yol açtı. Bu makalede, Süfrajet'i kökenlerinden toplum üzerindeki mevcut etkisine kadar kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz. Süfrajet'e geniş ve dengeli bir bakış açısı kazandırmak amacıyla bu konudaki farklı bakış açılarını ve görüşleri analiz edeceğiz.
20. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık ve ABD’de pasif direniş, kamu toplantılarını bölme, açlık grevi yapma gibi yollarla kadınların seçme ve seçilme hakkını savunan, az çok organize olmuş radikal kadın hakları savunucuları süfrajet olarak nitelendirilmiştir. Süfrajet hareketleri ağırlıklı olarak orta sınıftan gelen kadınlar tarafından yürütülmüştür.
Süfrajetler Birleşik Krallık'ta bulaşıcı hastalıklar yasası olan Contagious Diseases Acts’ın karşıtlarından meydana gelmiştir. 1903 yılında Emmeline Pankhurst Birleşik Krallık'ta radikal kadın hareketi olan, ilerleyen yıllarda ise protestolar ve açlık grevleriyle dikkat çeken Kadınların Sosyal ve Politik Birliği’ni (Women’s Social and Political Union/ WSPU) kurmuştur. Kızı Christabel Pankhurst Birleşik Krallık'ta kadınların seçme ve seçilme hakkı için savaşan önder süfrajetlerden biri olmuştur.
Süfrajetlerin yıktığı diğer bir tabu ise açıkça kamu alanında sigara kullanmalarıdır. O dönemde kamu alanında sigara kullanmak, sadece erkeklere verilen bir imtiyazdı ve kadınlara bu isteklerinin haksız olduğu kabul ettirilmeye çalışılıyordu. 1910 yılında amacı kadın haklarının genişletilmesi olan yasa tasarısının düşmesinden sonra vitrinler taşa tutulmuş, yangın çıkarılmış, kamusal binalara -bunlar arasında İngiltere’nin en önemli manastırı olan Westminster Abbey de bulunmaktadır- bombalı saldırılar düzenlemişlerdir. 1913’te Emily Davison protesto amacıyla kendini, düzenlenen bir at yarışında Birleşik Krallık Hükümdarı V. George ’un atının önüne atmış ve birkaç gün sonra da ölmüştür. Davison, Pankhurst tarafından şehit ilan edilmiştir. I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Birleşik Krallık'ta kadınların oy hakkı kampanyaları geçici olarak durmuştur.
Alice Paul ve Lucy Burns Amerika Birleşik Devletleri’nde “Kral Wilson” unvanı verilen Amerika başkanı Woodrow Wilson’a karşı bir dizi protesto hareketi yürütmüştür. 1916 Haziran ayında Alice Paul tarafından kurulan Ulusal Kadınlar Partisi’nin (National Woman’s Party/NWP) birçok üyesi 1917 -1919 yılları arasında tutuklanmıştır.
Savaş sonucu oluşan işçi eksikliği, hem ABD`de hem de Birleşik Krallık'ta kadınların kamusal hayattaki birçok alanda olan varlığını güçlendirmiştir. Bunun sonucu olarak da kadınların seçme ve seçilme hakkının kabulü gerçekleşmiştir.
1919 ve 1920 yıllarında ABD’de (ABD Anayasası 19. Ek Madde) ve 2. Temmuz 1928’den itibaren Birleşik Krallık'ta kadınların seçme ve seçilme hakkının değiştirilmesiyle kadın hareketleri amacına ulaşmıştır.
Süfrajet kavramı kendini kadın hakları savunucusu olarak adamış kadınlar için küçümseyici anlamda kullanılmıştır. Bu açıdan süfrajet kavramı, günümüzde yaygın olarak kullanılan önyargılı “feminist” kavramını karşılamaktadır.