Günümüz dünyasında Türk Kurtuluş Savaşı El-Cezire Cephesi toplumda merkezi bir yere sahiptir. İster popüler kültüre olan etkisi, ister akademik alana olan ilgisi, ister siyasetteki etkisi, ister tarihteki önemi nedeniyle Türk Kurtuluş Savaşı El-Cezire Cephesi, kimseyi kayıtsız bırakmayacak bir ilgi konusu olarak sunuluyor. Yıllar geçtikçe, Türk Kurtuluş Savaşı El-Cezire Cephesi araştırmacıların, gazetecilerin, yazarların ve sıradan insanların ilgisini çekmiş, anlamı, gelişimi ve günlük yaşamın farklı yönleri üzerindeki etkisi etrafında tartışmalar, yansımalar ve tartışmalar yaratmıştır. Bu makalede, Türk Kurtuluş Savaşı El-Cezire Cephesi'in en alakalı yönlerini inceleyerek kökenlerini, gelişimini ve günümüz toplumu üzerindeki etkisini araştıracağız.
Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Mart 2020) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Türk Kurtuluş Savaşı El-Cezire Cephesi, 26 Haziran 1920 tarihli yayınlanan bir kararname ile Fırat Nehri ile İran sınırı arasında kurulmuştur. Merkezi Diyarbakır'dır. Dönemin 13.Ordusu'nu da içine almıştır. Cephe'nin başına Nihad Anılmış getirilmiştir. 3 Kasım 1921 tarihinde Nihat Paşa görevden alınmış yerine daha sonra Cevat Çobanlı atanmıştır.
Elcezire Cephesinin en doğusunda İngilizler, batısında Fransızlar ve güney kısmını çevreleyen çöl sahası ise İngiliz ve Fransız etkisi altındaydı. Bölgedeki Kürtçülük faaliyetlerini engellemek ve Musul Vilayeti'ni milli sınırlar içerisine katmak ve ayrıca Kuzey Irak'taki İngiliz işgaline direnişi desteklemek için kurulmuştur.