Türkbank skandalı

Aşağıda sunduğumuz yazıda Türkbank skandalı'in büyüleyici dünyasına dalacağız. Sonraki birkaç satırda, kökeni ve evriminden mevcut toplum üzerindeki etkisine kadar Türkbank skandalı ile ilgili çeşitli yönleri keşfedeceğiz. Kapsamlı bir analiz aracılığıyla, okuyucunun çağdaş dünyada Türkbank skandalı'in önemini tam olarak anlamasına olanak tanıyan ilgili ve güncel bilgileri sağlayarak, bugün çok alakalı olan bu konuya ışık tutmaya çalışacağız. Türkbank skandalı hakkında bu keşif ve öğrenme yolculuğumuzda bize katılın.

Türkbank skandalı, 1998'de gerçekleşen ve aynı yıl Başbakan Mesut Yılmaz ve kabinesinin düşmesine yol açan siyasi bir skandaldır. Olay, Türk Ticaret Bankası veya diğer adıyla Türkbank'ın özelleştirme sürecinde gerçekleştiği için bu adla anılmıştır.

Arka plan

1913'te Adapazarı İslam Ticaret Bankası olarak kurulan banka, Türkiye'nin ilk özel bankası olmuştur. Ocak 1994'te patlak veren krizin ardından o dönem 274 şubesi ve 4532 çalışanı olan banka zayıfladı. Aynı yılın Mayıs ayında Hazine'ye devri gerçekleşmiştir. Ancak, bankanın %84,52'lik hissesi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kamu ihalesiyle satışa çıkarılmıştır.

TMSF, 4 Mayıs 1998'de ihale açmak istedi. 18 Mayıs'ta İstanbul polisi, Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne Korkmaz Yiğit'in cep telefonu organize suçla mevcut bağları ve para transferine ilişkin makul gerekçelerle dinleme izni almak için başvurdu.

4 Ağustos'ta yapılan ihalede Yiğit'in inşaat şirketi Bank Ekspress 600 milyon dolar ile en yüksek teklifi yaparken onu 595 milyon dolar ile Zorlu Holding'e bağlı DenizBank izledi. İhalenin tamamlanmasının ardından polis, Yiğit ile mafya babası Alaattin Çakıcı arasındaki ilişkiyi ve Çakıcı'nın ihaleye teklif veren diğer tarafları rahatsız ettiğini yazılı olarak TMSF'ye bildirdi.

17 Ağustos 1998'de Çakıcı, Türk polisinin talebi üzerine Fransa'da yakalandı ve Türkiye'ye iade edildi. 29 Ağustos günü, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili ve bir zamanlar Kültür ve Turizm Bakanlığı yapmış olan Fikri Sağlar'ın eline posta yoluyla Yiğit ve Çakıcı arasında Türkbank ihalesi hakkında bir konuşma kasedi geçti. 8 Ekim'de ise Sağlar bu kaseti televizyonda yayınlanmak üzere Kanal D haber direktörü Tuncay Özkan'a teslim etti. Kanal D bu konuda hiçbir şey yapmazken Sağlar, 13 Ekim günü yaptığı basın toplantısıyla olayı kamuoyuna duyurdu. Bunun üzerine TMSF, 15 Ekim 1998'de ihaleyi geçersiz kıldı.

Yılmaz hükümetinin düşmesi ve yargılanma

Korkmaz Yiğit, 12 Kasım'da polise verdiği yazılı ifadede tüm bağlantılarını itiraf etti ve hukuka aykırı iş yaptığını kabul etti. Yiğit'in ifadesinin kamuoyunda yankı bulmasıyla konu siyasete de sıçradı. Skandala Başbakan Mesut Yılmaz ve ekonomiden sorumlu devlet bakanı Güneş Taner'in de karıştığı ortaya çıktı. Yiğit, bunu yapmaya kendisini Yılmaz ve Taner'in teşvik ettiğini, hatta bunun için kamu bankalarından kredi teklif ettiklerini iddia etti. Sonunda Yiğit, tutuklanmış ve hapse mahkum edilmiştir. Bir süre sonra tüm malvarlığını kaybetmiştir.

Skandala karışan başbakana karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde soruşturma komisyonu kuruldu. Yılmaz ifadeye çağrıldı ve kabinesi güven oyunu kaybederek 11 Ocak 1999'da düştü.

Meclis komisyonu çok sayıda gazeteciyi dinledikten sonra Yılmaz'ı ihaleye fesat karıştırmaktan suçlu bulan bir rapor hazırladı ancak 1999 genel seçimleri araya girince rapor gündemden düştü ve hasıraltı edildi. 2002 genel seçimleri sonrası hem AKP hem de CHP, Türkbank skandalının çözüme kavuşması için kamuoyu oluşturma yoluna gitti. 9 Aralık 2002'de mecliste Yılmaz ve Taner'i tekrar dinleyecek bir komisyon oluşturuldu. 25 Haziran 2004'te yayınlanan binlerce sayfalık rapor öncekiyle aynı kanıya varıyor ve iki ismin Yüce Divan'da yargılanmasını öneriyordu.

13 Temmuz 2004'te 447 milletvekilinden 429'unun oyunu alan rapor onaylandı. Ancak Yılmaz, Anayasa Mahkemesi'nde yargılanmak istedi. Anayasa Mahkemesi, bunu davanın iki sanık için ayrılması gerektiğini söyleyerek geri çevirse de 27 Ekim günü mecliste yapılan oylamada iki isim ayrı ayrı Anayasa Mahkemesi'ne gönderildi.

Anayasa Mahkemesi 23 Haziran 2006'da Mesut Yılmaz ve Güneş Taner'i Türk Ceza Kanunu'nun 205. maddesi uyarınca görev süreleri içinde ihaleye fesat karıştırmaktan suçlu buldu. Ancak cezaları ertelenmiştir.

Kaynakça

  1. ^ "Türk Ticaret Bankası geri dönüyor". Sabah. 8 Mart 2013. 17 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2014. 
  2. ^ ""Resmen" hortumlanan banka". Aksiyon. 22 Aralık 2001. 5 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2014. 
  3. ^ "5 Nisan 1994 Kararları, 1994 Ekonomik Krizin Nedenleri". ekodialog.com. 23 Temmuz 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2014. 
  4. ^ "Korkmaz Yigit bids highest for Turkbank stake". Hurriyet Daily News. 5 Ağustos 1998. 7 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2014. 
  5. ^ "Mesut Yılmaz'ı da Türkbank götürmüştü". Yaniçağ Gazetesi. 21 Aralık 2013. 21 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2014. 
  6. ^ "Türkbank için Çakıcı'ya 40 milyon dolar". Takvim. 8 Temmuz 2010. 28 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2014. 
  7. ^ "Türkbank Skandalının Kronolojisi ve Tuncay Özkan'ın Gazetecilik Ayıbı !!". Haber 3. 14 Temmuz 2004. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2014. 
  8. ^ Han, Eda (7 Kasım 2006). "Yüce Divan Karar Verdi: Mesut Yılmaz Suçludur". Haber Vitrini. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2014.