Bugün son on yılda pek çok kişinin dikkatini çeken bir konu olan İbrahim Çolak (asker) hakkında konuşacağız. İbrahim Çolak (asker) ortaya çıkışından bu yana bilimden popüler kültüre kadar farklı alanlarda büyük ilgi uyandırdı. Bu makalede İbrahim Çolak (asker)'in toplum üzerindeki etkisinden konuyla ilgili en son araştırmalara kadar farklı yönlerini inceleyeceğiz. İbrahim Çolak (asker)'in zaman içinde nasıl geliştiğini ve insanları farklı şekillerde nasıl etkilediğini keşfedeceğiz. Ek olarak, İbrahim Çolak (asker) etrafında ortaya çıkan bazı ihtilafları ve tartışmaları ve bu tartışmaların konuya ilişkin anlayışımızı nasıl şekillendirdiğini inceleyeceğiz. Özetle, bu makale İbrahim Çolak (asker)'e kapsamlı ve geniş bir genel bakış sunarak okuyuculara bu büyüleyici konu hakkında sağlam ve güncel bir anlayış sunacaktır.
Halil İbrahim Çolak 1315-P. 157 | |
---|---|
Doğum | 1881 Bursa |
Ölüm | 1944 (62-63 yaşlarında) İstanbul |
Bağlılığı | Osmanlı (1901-1920) Türkiye (1920-1922) |
Hizmet yılları | 1901-1922 |
Rütbesi | Miralay |
Komutası | 177. Alay Geçici Köprülü Müfrezesi 2. Kuvve-i Seyyare, 3. Süvari Tümeni |
Çatışma/savaşları | Balkan Savaşları I. Dünya Savaşı Türk Kurtuluş Savaşı |
Ödülleri | |
Sonraki işi | TBMM Bilecik Milletvekili |
Halil İbrahim Çolak, (1881, Bursa - 1944, İstanbul), Türk asker, siyasetçi ve iş insanı.
1898 tarihinde girdiği Harp Okulu'nu 1901 yılında bitirdi. Önce 5. Ordu'ya 1904 tarihinde de 3. Ordu'ya atandı. Meşrutiyetten önce İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti hakkında araştırma yapan Manastır Polis Müfettişi Hüseyin Sami Bey ile yaşanan çatışmada yaralanan sağ eli tedavi edilemediğinden dolayı çolak (sakat) kaldı. 1912 yılında Balkan Savaşları esnasında çete çatışmalarında bulunan İbrahim Bey, 1914 yılında Binbaşı rütbesine terfi ederek 177. Alay Geçici Köprülü Müfrezesi komutanlığına atandı. Bulgaristan'da üstlenen bu birlik ile I. Dünya Savaşı'nda Makedonya'da faaliyet gösterdi. Mütareke döneminde kısa süreliğine tutuklandı. Sonrasında İstanbul'da Bekirağa Bölüğü'nde tutuklu bulunan Halil Kut ve Talat Muşkara'nın kaçırılmasını yönetti. Millî Mücadele başlayınca Anadolu'ya geçti. Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında II. Kuva-yı Seyyare komutanlığı yaparken çıkan Düzce ve Yozgat ayaklanmaları ve Aynacıoğulları Ayaklanması'nın bastırılmasında görev aldı. Çerkez Ethem isyanından sonra komutanı olduğu Kuva-yı Seyyare 3. Süvari Tümeni'ne dönüştürülerek komutanlığına atandı ve tümeni ile II. İnönü Savaşları'na katıldı. Daha sonrasında da Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz'una katıldı. 14 Aralık 1923 tarihinde Miralay (Albay) rütbesindeyken emekliye ayrıldı.
Türk Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği üstün hizmetlerden dolayı Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. TBMM II. Dönem Ertuğrul, daha sonra III., IV. ve V. Dönem Bilecik milletvekili seçildi. 1924 yılında kurucu ortağı olduğu ve sonra 1926 yılında tamamen sahip olduğu Bozüyük Kereste Fabrikası işletmeciliği yaptı. 1944 yılında İstanbul'da öldü ve Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi. Cenazesi 1989 yılında Ankara'da Devlet Mezarlığı'na nakledildi. Oğlu Ertuğrul Çolak 1919 yılında İstanbul'da doğdu ve Demokrat Parti'den XI. dönem Bilecik milletvekili seçildi.
Milli Mücadele Esnasında Kuva-yı Seyyare Komutanlığıma Ait Hatıralarım, İstanbul, 1997