Bu yazımızda İskender Paşa Camii (Diyarbakır) konusunu kapsamlı ve detaylı bir şekilde ele alacağız. İskender Paşa Camii (Diyarbakır) son yıllarda pek çok kişinin dikkatini çeken bir konudur ve toplum üzerindeki önemi ve etkisi yadsınamaz. Bu makale boyunca, kökeni ve evriminden bugünkü sonuçlarına kadar İskender Paşa Camii (Diyarbakır) ile ilgili farklı yönleri analiz edeceğiz. Ek olarak, okuyucularımıza bu çok alakalı konuyla ilgili geniş ve eksiksiz bir vizyon sunmak amacıyla İskender Paşa Camii (Diyarbakır) hakkındaki farklı görüş ve bakış açılarını araştıracağız. Hiç şüphe yok ki, İskender Paşa Camii (Diyarbakır) yakından incelenmeyi hak eden bir konudur ve bu makalenin, İskender Paşa Camii (Diyarbakır) hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için bilgilendirici ve aydınlatıcı bir rehber olmasını umuyoruz.
Genel bilgiler | |
---|---|
Durum | Aktif |
Tür | Cami |
Mimari tarz | Osmanlı |
Adres | İskender Paşa Mah. Uzun Sokak No:3, 21300 Sur/Diyarbakır |
Şehir | Sur, Diyarbakır |
Ülke | Türkiye |
Koordinatlar | 37°54′49″K 40°14′00″D / 37.91361°K 40.23333°D |
Adını aldığı | Çerkes İskender Paşa |
Teknik ayrıntılar | |
Malzeme | Bazalt |
İskender Paşa Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan camidir. Diyarbekir Eyaleti'nin 12. Osmanlı Valisi Çerkes İskender Paşa'nın emriyle 1551 ya da 1554 yılında caminin yapımına başlanmış ve 1557'te tamamlanmıştır. Bazı kaynaklarda caminin mimarı olarak Mimar Sinan'ın kaydedildiği ifade edilmekteyse de bu konuda netlik söz konusu değildir.
Cami, tek kubbeli ve kare planlıdır. Sadece harimle bağlantısı olmayan fakat ona bitişik konumdaki tabhâne şeklinde iki küçük mekânla ufak bir farklılık göstermektedir. Harime göre yan cephelerinde dışarıya doğru taşan son cemaat yeri beş bölümlüdür. Büyük orta kubbesi alçak tromplara basan bu caminin beş gözlü son cemaat revakı eski bir tarihte çökmüş, 1953 yılında yapılan tamirde revakın üstü düz bir betonarme plakla örtülmüştür. Yedi kemer üzerine bina edilen son cemaat yeri yanlara taşarken arkalarına, harime bitişik olarak birer tek katlı ufak hücre eklenmiş, böylece avlu yüzü daha enli ve görkemli kılınmıştır. Son cemaat yeri sadece bazalt taşıyla inşa edilmişken beden duvarlarında ise almaşık örgülü siyah ve beyaz renkteki taşlar kullanılmıştır. Vakfiyede kaydedildiği üzere, caminin yüksek bir kubbesi ve minaresi mevcuttur.
Caminin kuzeyinde doğu-batı yönünde iki hücre inşa edilmiş ve bunlar garip ilim ve irfan ehli için terk ve tahsis edilmiştir. Yine kuzeydeki boşlukta, kapının karşısında demir parmaklıkla çevrili, sekiz köşeli bir havuz inşa edilerek, her dilimine abdest almak için ikişer kurna konulmuştur.
Camide süslemeler taş, mermer ve çini üzerine uygulanmıştır. Taş süslemeler kalker ve bazalt üzerine oyma tekniğiyle oluşturulmuştur. Mermer, dış mimaride kısıtlı olarak kullanılmıştır. Dış mimaride süsleme cepheler ve minarede kullanılmıştır.