Günümüz dünyasında Altun Yaruk, her yaştan ve meslekten insanın dikkatini çeken, önemi giderek artan bir konudur. Altun Yaruk ortaya çıkışından bu yana tutkulu tartışmalara yol açtı ve sürekli bir çalışma ve araştırma akışı yarattı. Zamanla pek çok insanın günlük yaşamının merkezi bir unsuru haline geldi; onların düşünme, hareket etme ve çevrelerindeki dünyayla ilişki kurma biçimlerini etkiledi. Bu makalede, Altun Yaruk'in farklı yönlerini ve çağdaş toplum üzerindeki etkisini keşfederek, onun gerçek önemini anlamamızı sağlayacak geniş ve ayrıntılı bir vizyon sunacağız.
Altun Yaruk, ("التون altun" "altın." ve "يرقلق yarukluk" "nur, ışık" anlamındadır.) veya tam adıyla Altun önglüg yaruk yaltrıklıg kopda kötrülmiş nom iligi (Tr:Altın renkli, parlak ışıklı, en üstün sutra hükümdarı), Mahayana Budizmine ait bir sutra kitabıdır. Özgün eser Sanskritçe yazılmış ve VIII. yüzyılda Çinceye, X. yüzyılda da Beşbalıklı Uygur bilgini Singku Seli Tutung tarafından Uygurcaya çevrilmiştir.
Eser, 10 kitap içerisinde 31 bölüme ayrılmıştır. Her bir bölümde Buda'ya bir soru yöneltilir. Buda da kendisine sorulan soruya bir öykü ile karşılık verir. Böylece kıssadan hisse yoluyla soru cevaplanmış olur. Örneğin Altun Yaruk'un 10. kitabındaki Aç Bars öyküsünde Buda'ya yöneltilen bir soru üzerine üç prens ile aç bir kaplan arasında yaşananlar aktarılır. Yaralı kaplanın kendisini ve yavrularını besleyemeyişi sonucu kendi yavrularından birisini yemek üzere iken küçük prens kendini kaplana yem eder. Burada işlenen fikir, Mahayana Budizmi'nin temel fikirlerinden birisi olan, önce canlıları sonra kendini kurtarmaktır.
Eser ilk kez 1910'da Malov tarafından Kansu eyaletinin Winshugu bölgesinde bulunmuştur. Bu keşifte elde edilen 397 yaprak,Yugurların 1687'de özgün esere sadık kalarak tahta baskı tekniğiyle bastıkları bir eserdir. Günümüzde Saint Petersburg Bilimler Akademisi'nde saklanmaktadır.
F. Bergman, 1927 ilâ 1935 arasında yaptığı geziler sırasında ikinci bir yazma bulunmuştur ve bu kopya da günümüzde Stockholm Halk Müzesi'nde saklanmaktadır.
Alman bilim insanlarının XX. yy. başında yaptıkları gezilerden getirilen eserler kataloglandığında bunların arasında Altun Yaruk'un 70'ten fazla yazmasını içeren 841 yaprak olduğu kaydedilmiştir.