Bazal membran'in teması toplumun her yaştan ve kesiminden insanın dikkatini çekmiş bir temadır. Yıllardır tartışılan, tartışılan ve bugün de geçerliliğini koruyan bir konudur. Bazal membran hepimizi kişisel, mesleki veya sosyal düzeyde bir şekilde etkileyen bir şeydir. Bu yazıda Bazal membran ile ilgili farklı yönleri ve hayatımızı nasıl etkilediğini inceleyeceğiz. Bazal membran, kökeni ve tarihçesinden günümüz toplumundaki yer almasına kadar, günlük hayatımızdaki önemini ve etkisini daha iyi anlamak için derinlemesine incelenmeyi hak eden bir konudur.
Bazal zar ya da bazal membran; epitel hücrelerinin bazal kısımlarını döşeyerek epiteli altındaki bağ dokudan ayıran, düz kas, iskelet kası, kalp kası, sinir hücreleri ve yağ hücrelerinin etrafını kaplayan, çeşitli fibrillerden ve hücrelerarası maddeden oluşan ince tabaka. Bazal lamina ve retiküler lamina olmak üzere iki katmanı vardır.
Bazal zar ait olduğu hücreler tarafından sentezlenir. Epitel hücrelerinin bağ dokusuna bakan yüzeylerindeki hücre zarlarının altında uzanır. Kalınlığı 400-700 Ao arasında değişir. Glikoprotein yapısındadır.
Bazal lamina 2 katmandan oluşur. Daha az yoğunlukta ve hücre zarına yakın olan katmana, lamina rara, (lamina lucida); fazla yoğun ve bağ dokusu tarafında yer alan katmana ise, lamina densa denilmektedir. Her iki tabakanın kalınlığı 400-600 Ao kadardır.
Bazal membran, bazal laminanı yanı sıra bu laminanın altında yer alan başka bir katmanı da ihtiva eder. Bazı dokularda bağ dokusu tarafında bulunan üçüncü katmana lamina reticularis (retiküler laminayı) denilir. Çok katlı epitelin altında iyi gelişmiş olarak bulunur. Burada retiküler lifler yoğunlaşıp retiküler laminayı oluşturur.