Beklenen fayda

Günümüz dünyasında, Beklenen fayda geniş bir insan kitlesi için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Beklenen fayda, toplum üzerindeki etkisinden popüler kültür üzerindeki etkisine kadar pek çok kişinin dikkatini çekti ve farklı alanlarda hararetli tartışmalara yol açtı. Bu makalede, Beklenen fayda'in çeşitli yönlerini kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz, zaman içindeki gelişimini, bugünkü geçerliliğini ve geleceğe yönelik potansiyel sonuçlarını analiz edeceğiz. Ayrıca okuyucularımıza bu büyüleyici konu hakkında eksiksiz ve dengeli bir bakış açısı sunmak için Beklenen fayda hakkındaki farklı bakış açılarını ve görüşleri inceleyeceğiz.

Beklenen fayda, iktisat biliminde, kişiler ve benzeri aktif unsurların, olasılıklar barındıran bir duruma dair sahip oldukları nicel beklenti düzeyini anlatmak için kullanılan ifadedir.

Beklenen fayda kuramı, temellerini Daniel Bernoulli'nin, St. Petersburg Paradoksu için 1738'de önerdiği çözümden alır. Bernoulli bu çözümde, kişilerin edindikleri para miktarı arttıkça ek bir birim paradan giderek daha az fayda sağladıkları düşüncesinden hareket etmiştir. Bu bir anlamda iktisat biliminde azalan marjinal fayda bağlamında ortaya atılmış ilk önermedir.

1944 yılında John von Neumann ve Oskar Morgenstern, kişilerin rassal sonuçlar içeren durumlara dair seçimlerini aksiyomlara dayandırarak yeniden yorumlamış ve kuramın bugünkü halinin temellerinin oluşmasını sağlamışlardır.