Bu yazımızda günümüz toplumunda büyük ilgi ve tartışmalara yol açan Dağavaryan Nazret Efendi konusuna değineceğiz. Dağavaryan Nazret Efendi ile ilgili farklı bakış açıları ve görüşlerin yanı sıra günlük yaşamın çeşitli alanlarındaki önemi ve etkisini de inceleyeceğiz. Okuyucuya eksiksiz ve objektif bir vizyon sağlamak için bu konuyu kökeninden evrimine ve sonuçlarına kadar farklı yaklaşımlarla kapsamlı bir şekilde analiz edeceğiz. Dağavaryan Nazret Efendi, günümüz toplumunu önemli ölçüde etkilediği için derinlemesine araştırılmayı hak eden ilgili bir konudur.
Dagavaryan Nazret Efendi veya Nazaret Çadırcıyan (Ermenice: Նազարէթ Չատրճեան, 25 Aralık 1862 Sivas - Haziran 1915) Uzman doktor, tarihçi, Osmanlı meclisi Sivas Mebusu, merkezi ABD'de bulunan Ermeni Hayırseverler Genel Birliği (Armenian General Benevolent Union-AGBU) kurucularından. Sivas'ın seçkin Ermeni ailelerinden Çadırcıyan ailesine mensuptu. 7 yaşında İstanbul'a geldi ve eğitimine Surp Pırgiç Okulunda başladı. Dağavaryan tıp, din ve tarihi üzerine bilimsel çalışmalar bir yazarıdır. 20. Yüzyıl başlarında Dzağig yayın çevresi içindeydi. Ermeni Kırımı sırasında, tutuklanıp öldürüldü.
1908 Temmuz ayında ilan edilen meşruti anayasadan sonra yeniden açılan Osmanlı Meclisi için yapılan seçimlerde, memleketi Sivas'tan mebus seçildi. Önemli kısmı Türkçeyi bilmeyen veya iyi konuşamayan, bu nedenle mecliste pasif kalan Ermeni mebuslarının yanında iyi Türkçe konuşan birkaç Ermeni mebustan biri de Dağavaryan'dı. Kendi hazırladığı biyografisindeki ifadesine göre, "Osmanlı meclisinde, sıkı bir milliyetçi olarak", Toprak Sorunu ve Ermeni Milli Haklarının Korunması" konularında tartışmalara katıldı.
24 Nisan 1915 gecesi İstanbul'da ilk tutuklanan Ermeni aydınları arasında Nazaret Dağavaryan da vardır. Dağavaryan, Ayaş Hapishanesi'ne götürülecek gruba dahil edilir. Barakalardan müteşekkil Ayaş Hapishanesi'nin çok kötü koşullarında bir ay kadar kaldıktan sonra İstanbul'dan gelen bir emirle içinde Doktor Nazaret Dağavaryan'ın da bulunduğu altı kişinin yola çıkarılması istenir. Diyarbakır’da kurulan Divan-ı Harbi Örfi'de yargılanacakları gerekçesiyle yola çıkarıldı. Yoldayken arkadaşlarıyla birlikte, Teşkilat-ı Mahsusa için çalışan Hacı Onbaşı lakaplı Hacı Tellal Hekimoğlu çetesi tarafından öldürüldü.
Nazaret Dağavaryan, Alevilikle ilgili araştırmalar yapmış ve 1914 yılında Hristiyan Protestanlığın ve Kızılbaşlık Tarikatının Doğuşu adında bir kitap yayınlamıştır. Alevilerin dinlerini irdeleyen Dağavaryan, dış görünüşüyle İslam'a benzeyen Aleviliğin kökenlerinin 4.-7. yüzyıllardaki Maniheizm'e, daha sonra Paulisyenlere, 10.-11. yüzyıldaki Tondrakiyanlara uzandığını belirtmektedir. Kızılbaşlık ve Hristiyanlığın benzerliklerini ortaya koyarak, üç Hristiyanlık ögesinin değişime uğrayarak Kızılbaşlığa geçişini vurgulamaktadır.