Kısas-ı enbiyâ

Günümüz dünyasında Kısas-ı enbiyâ toplumun farklı kesimlerini etkileyen önemli bir konu haline geldi. Kısas-ı enbiyâ ortaya çıkışından bu yana uzmanların ve kamuoyunun dikkatini çeken bir dizi tartışma ve münazara yarattı. Bu makalede, Kısas-ı enbiyâ ile ilgili farklı yönleri derinlemesine inceleyeceğiz, kökenini, gelişimini ve çeşitli alanlardaki yansımalarını analiz edeceğiz. Ayrıca, Kısas-ı enbiyâ etrafında var olan farklı görüş ve bakış açılarının yanı sıra, onun ortaya çıkardığı zorluklara çözüm bulmak için önerilen olası çözüm ve önlemleri de ele alacağız. Bu makale, bugün çok alakalı olan bu konu hakkında bilinçli ve zenginleştirici bir tartışmayı teşvik etmek amacıyla Kısas-ı enbiyâ hakkında kapsamlı ve güncel bir bakış açısı sağlamayı amaçlamaktadır.

Kısas-ı enbiya, peygamberlerle ilgili kıssaları içeren yapıtların genel adıdır. Türkçede genelde divan edebiyatı döneminde kullanılmıştır.

Firavun, Musa'nın huzurunda bir yılanın bir şeytanı yutmasını izler; Kısasü'l-Enbiya'nın bir elyazmasından, yaklaşık 1540.

İlk kısas-ı enbiya Kısai’nin 9. yüzyılda yazdığı Kitabü Kısasi’l-Enbiya adlı eseridir. Türkçe kısas-ı enbiya kitapları arasında Rabguzi’nin 1310’da Çağatay Hanı Termaşir’in emiri Nasuriddin Tokboğa’nın emriyle yazdığı Kısasü’l-Enbiya ve Ahmet Cevdet Paşa’nın Kısas-ı-Enbiya ile Tevarih-i Hulefa adlı eserleri sayılabilir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça