Kara eğitim

Bu yazıda Kara eğitim'in çağdaş toplum üzerindeki etkisini araştıracağız. Kara eğitim ortaya çıkışından bu yana siyasetten popüler kültüre kadar farklı alanlarda sonsuz tartışmalara ve yansımalara yol açtı. Bu anlamda, Kara eğitim'in düşünme, hareket etme ve çevremizdeki dünyayla ilişki kurma biçimimizi nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışacağız. Bu sayfalarda Kara eğitim ile ilgili farklı yönleri analiz ederek mevcut alanla ilgisini ve geleceğe yansımasını ortaya koyacağız. Bu makale, okuyucuya Kara eğitim'in çevremizdeki etkisini anlamak ve üzerinde düşünmek için gerekli araçları sağlayarak konuya ilişkin kapsamlı bir bakış sunmayı amaçlamaktadır.

Kara eğitim veya kara pedagoji baskı, korku ve şiddete dayalı eğitim metodudur. İçerisinde fiziksel ve psikolojik şiddet barındıran bu eğitim metodu daha çok baskı ve korku ile şekillenmiş dikta rejimlerinde görülmüştür ve görülmektedir.

Bireylerin, henüz erken yaşlarda eğitim adı altında gerek fiziksel gerekse psikolojik şiddete maruz bırakılmaları kara eğitimin en büyük ayağını oluşturmaktadır. Yatılı okullar başta olmak üzere eğitim kurumlarında öğrencileri kontrol altında tutabilmek adına uygulanan fiziksel baskı ve şiddet eğitimi sağlıksız kılmaktadır ve sonuçları ileriki yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra kara eğitim, psikolojik olarak uygulanan baskı ve şiddete bakıldığında bireylerin susma, köşelerine çekilme ve sindirilme durumları başgöstermektedir.

Kavram, ilk olarak 1977 yılında Alman sosyolog Katharina Rutschky tarafından Kara Pedagoji adlı eseriyle ortaya atılmıştır. Daha sonrasında, 1980 yılında İsviçreli psikolog, pedagog ve yazar Alice Miller'in Başlangıçta Eğitim Vardı adlı eseriyle kavram, sabit bir zemine oturtulmuştur. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nce oluşturulan Kara Eğitim adlı çalışmayla kavram, soyut bir anlam kazanmıştır. Bu anlama göre kara eğitim, belirli bir ideolojik, siyasi veya dini görüşün belirlediği kalıplara göre bireyler yetiştirmek olarak tanımlanmıştır. Kara eğitimin, dünyadaki bu yöndeki uygulamalarına bakıldığında Nazi Almanyası, Mussolini İtalyası, Doğu Almanya ve Kuzey Kore görülmektedir. Söz konusu ülkelerin ortak özelliklerine bakıldığında baskının, korkunun ve şiddetin hakim olduğu görülmektedir. Nitekim bu bölgelerde verilen eğitim de söz konusu olgulardan net olarak etkilenmiştir. Bu durum, geleneksel eğitim metotlarının reddedildiği, tam aksine çağdaş eğitim metotlarının benimsendiği günümüzde daha iyi anlaşılmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Rutschky, Katharina (1997). Schwarze Pädagogik: Quellen zur Naturgeschichte der bürgerlichen Erziehung. Berlin: Ullstein. ISBN 3548356702. 
  2. ^ Miller, Alice (1983). Am Anfang war Erziehung (1. Aufl. bas.). Frankfurt am Main: Suhrkamp. ISBN 3518374516. 
  3. ^ "Atauni - Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınları". 24 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2016. 
  4. ^ Güven, Emre Bekir. "Jana Hensel'in Romanlarında Kara Eğitim". Ulusal Tez Merkezi. 1 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2016. 
  5. ^ Glocke, Nicole (2011). Erziehung hinter Gittern : Schicksale in Heimen und Jugendwerkhöfen der DDR. Halle (Saale): Mitteldt. Verl. ISBN 3898127826.