Günümüzde Namus (film, 1925) günümüz toplumunda yinelenen bir tema haline geldi. Teknolojinin ilerlemesi ve yaşam tarzındaki sürekli değişikliklerle birlikte, bu konuyu farklı perspektiflerden ele almak giderek daha anlamlı ve gerekli hale geliyor. Namus (film, 1925)'in kişisel, profesyonel veya sosyal düzeyde yaşamlarımız üzerinde önemli bir etkisi vardır ve bunun etkilerini ve sonuçlarını anlamak önemlidir. Bu makalede, modern toplumdaki önemini daha iyi anlamamızı sağlayacak kapsamlı bir analiz sağlamak amacıyla Namus (film, 1925)'in önemini ve birçok yönünü keşfedeceğiz.
Yönetmen | Hamo Beknazaryan |
---|---|
Uyarlama | Namus –Alexander Şirvanzade |
Görüntü yönetmeni | Sergei Zabozlayev |
Yapım şirketi | Armenfilm Sakhkinmretsvi |
Süre | 62 dakika |
Ülke | Sovyetler Birliği |
Dil | Ermenice |
Namus (Ermenice: Նամուս), 1925'te Hamo Beknazaryan tarafından çekilen sessiz dram filmi. Alexander Şirvanzade'nin aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Ermeniler tarafından çekilmiş ilk uzun metrajlı filmdir.
16 Nisan 1923'te Armenfilm adlı film stüdyosu kuruldu. 1917 Devrimi öncesinde oyunculuk yapan Hamo Beknazaryan, Bolşeviklerin yönetimi ele geçirmesinden sonra film yönetmenliği yapmaya başladı. Namus filmi, onun çektiği ilk kayda değer filmdi.
Film, 13 Nisan 1926'da ilk defa Erivan'daki Nairi Tiyatrosu'nda ön gösterime çıktı. Aynı yılın 3 Ekim'inde film Moskova'da da ön gösterime çıktı. 1926'da Leningrad'da asılan bir posterde filmin mevsiminin en çok gişe rekoru kıran filmi olduğu yazıyordu. Film, inanılmaz bir başarı elde etti ve bu film sayesinde Beknazaryan, Sovyetler Birliği'nde ün kazandı. Beknazaryan'ın bu film ile edindiği tecrübeler, yaptığı yeni filmlerde ona yardımcı oldu ve Ermeni sinemasının kurucularından birisi haline geldi.
Filmi ilk restore etme girişimi, 1960'larda yapıldı ve filme aynı zamanda seslendirme de eklendi. 2005'te ise bir Fransız-Alman ortak yapımı televizyon kanalı olan Arte tarafından dijital olarak yeniden restore edildi. Filmin restore edilmiş versiyonu Paris'teki Cinéma Le Balzac sinemasında Kasım 2005'te, Erivan'daki Moskova Sineması'nda Nisan 2010'da ön gösterime girdi.
Film, devrim öncesi Rusya zamanında, Şamahı'da geçmektedir. Film, bir çömlekçinin oğlu olan Seyran'ı ve onun nişanlısı olan Susan'ı konu alır. Seyran ve Susan sık sık gizlice buluşmaktadır. Ancak Ermeni gelenekleri ve örfleri bu tarz şeyleri yasaklar ve hiç müsamaha göstermez. Yine gizli bir buluşma esnasında Susan'ın babasına yakalanırlar ve bu konu hakkındaki dedikodular ve söylentiler tüm mahalleye yayılır. Susan'ın babası ailenin namusunu düzeltmek için Susan'ı başka birisiyle evlendirmeye karar verir. Bunun için Rustam denilen, zengin bir tüccar bulurlar ve Susan'ı onunla evlendirmeye karar verirler. Seyran, Rustam'a Susan ile daha önce yattığını ve onun eski nişanlısı olduğunu söyler. Bunun üzerine Rustam Susan'ı öldürür. Sevdiğinin öldüğünü gören Seyran da onun ardından intihar eder.