Sina Yarımadası

Günümüz dünyasında Sina Yarımadası giderek artan bir ilgi konusu haline geldi. Zamanla Sina Yarımadası'in önemi insanların kişisel yaşamlarından küresel ekonomiye kadar farklı alanlarda pekişti. Sina Yarımadası'in alaka düzeyi, konuyu tam olarak anlamak ve bu konuda bilinçli kararlar vermek için bu konu etrafında araştırmalar yapılmasına ve tartışmalar yapılmasına yol açtı. Bu makalede, toplum üzerinde bu kadar etkisi olan bu konuya kapsamlı bir vizyon kazandırmak amacıyla Sina Yarımadası ile ilgili kökeninden güncel sonuçlarına kadar farklı yönleri inceleyeceğiz.

Sina Yarımadası

Sinâ Yarımadası (Arapça سيناء Sina'a; İbranice סיני Sinai), Mısır'da bir yarımada.

Coğrafî konumu

Sina yarımadası, kuzeyde Akdeniz, batıda Süveyş Kanalı ve körfezi, doğuda İsrail-Mısır sınırı ve Akabe Körfezi, güneyde Kızıldeniz ile çevrilidir. Yarımadanın yüzölçümü yaklaşık olarak 61.000 km²'dir. Sina yarımadası, Afrika kıtası ile Arap Yarımadası arasında bir platodur. Coğrafi olarak Asya kıtasına dahildir.

Sina yarımadası, genelde çöllerle ve yüksek dağlarla kaplıdır. Yarımadanın güney sahillerinde Nüveybe ve Şarm el-Şeyh yer alır. Yarımadanın doğu sınırları Büyük Rift Vadisi olarak bilinen jeolojik çatlak bölgesindedir. Bölgede madencilik faaliyeti fazla gelişmemiş olmakla beraber, kömür, manganez ve uranyum bulunur. Volkanik kaya türü kuvars bölgede rastlanılan türlerdendir.

Tarihi

Sina Yarımadası'ndaki Musa Dağı

Yakın dönem

Sina yarımadası, 1260'tan 1518'e kadar Memlukler'in kontrolündeydi. Mercidâbık Savaşı ve Ridaniye Savaşı ile Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine geçti. Uzun süre Osmanlı kontrolünde kalan bölge, 1805 yılında kurulan Mısır Hidivliği'ne bağlandı. 1859 ile 1869 arasında inşa edilen Süveyş Kanalı'nın hizmete girmesinden sonra bölge İngiltere'nin dikkatini çekti. İngiltere'nin Mısır ve çevresini kontrol altına almasıyla bölge, 1914 yılında İngiltere'nin eline geçti. Bir süre İngiltere'de kalan ve 1952'de İngiltere'den bağımsızlığını ilan eden Mısır'a bağlanan yarımada, 1967'de Altı Gün Savaşı ile İsrail'in eline geçti. 1979'da Menachem Begin ile Enver Sedat arasında imzalanan İsrail-Mısır Barış Antlaşması uyarınca yarımada, Mısır'a iâde edildi.

Ekonomik durum

Sinâ yarım adası jeolojik çatlak bölgesinde, fay hattı üzerinde bulunduğu için volkanik oluşumlar bakımından oldukça zengin bir bölgedir. Bu doğal sebebe bağlı olarak dağlık ve kayalık bir bölgedir. Özellikle Süveyş Körfezi ve yarımadanın güneyi zengin jeolojik yapısı sebebiyle sualtı sporlarının gözdelerinden biridir. Bölgenin en önemli geçim kaynağı turizmdir. Bunun yanında az miktarda madencilikte yapılmaktadır. Bölge volkanik bir kaya cinsi olan kuvars bakımından zengin sayılabilir. Kömür, manganez ve uranyum da bölgede bulunan diğer kayda değer madenlerdir. Yarımadanın en turistik ve en gelişmiş aynı zamanda ekonomisinin çoğunu oluşturan şehri aşırı güneyinde bulunan Şarm El-Şeyh'dir.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2020.