Sitoplazma

Bugünkü yazımızda Sitoplazma'in büyüleyici dünyasına dalacağız. Kökeninden bugünkü önemine kadar bu konunun tüm ilgili yönlerini inceleyeceğiz. Eleştirel ve detaylı bir bakışla bunun farklı bağlamlardaki yansımalarını ve toplum üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Sitoplazma çeşitli alanlarda özel ilgi konusu olmuştur ve bu makale aracılığıyla onun günlük yaşamdaki önemine ve rolüne ışık tutmaya çalışacağız. İster Sitoplazma konusunda uzman olun ister yalnızca konu hakkında daha fazla bilgi edinmekle ilgileniyorsanız, bu makale Sitoplazma hakkında eksiksiz ve güncel bir genel bakış sağlamak üzere tasarlanmıştır. Kendinizi bu heyecan verici konuya kaptırmaya ve bu konu hakkında bilmeniz gereken her şeyi keşfetmeye hazır olun!

Tipik bir hayvan hücresinin yapı taşlarını (Organellerini) gösteren çizimi. :
(1) Çekirdekçik
(2) Çekirdek
(3) Ribozomlar (küçük noktalar)
(4) Vezikül
(5) Granüllü endoplazmik retikulum (ER)
(6) Golgi aygıtı
(7) Hücre iskeleti
(8) Granülsüz endoplazmik retikulum
(9) Mitokondriler
(10) Koful
(11) Sitoplazma
(12) Lizozom
(13) Sentrozom içindeki Sentriyoller

Sitoplazma, yarı sıvı matriks olup, plazma zarı ile nükleus arasını doldurur. Sitoplazma organeller ve bunların içinde yer aldığı koyu kıvamlı sıvı kısımdan (sitozol) oluşur. Bu sıvı kısmın içeriğini enzimler, RNA, aminoasitler, nükeotitler gibi yıkım tepkimeleri sonucu oluşan atık ürünler, koenzimler, iyonlar ve büyük oranda su oluşturur.

Sitoplazmanın submikroskobik morfolojisi 1945 yılında Porter tarafından elektron mikroskobu ile yapılan çalışmalar sonunda aydınlatılmıştır. Bir canlıda saptanan her türlü canlılık olayları sitoplazma içerisinde geçer. Genellikle saydam ve homojen bir kitle oluşturur.

Sitoplazma solunum, fotosentez, beslenme, sindirim, boşaltım gibi bütün yaşamsal faaliyetlerin geçtiği yerdir. Bu olaylar ile ilgili tepkimeler sitoplazmanın sıvı kısmına dağılmış enzimler tarafından yapılırken bir kısmı da organellerde gerçekleştirilir. Sitoplazmanın miktarı hücrenin boyutuna göre değişir.

Dış sitoplazmalar

Hücre zarının hemen altında yer alan kısımdır. Buna ektoplazma da denir. Bu kısım yoğun ve granülsüzdür. Dış sitoplazma kolloit yapısını belirgin olarak gösterir; reversiblkolloit özelliğini daima korur; jel halinden sol haline ya da zıt yönde kolayca değişebilir.

Stoplazma solunum, fotosentez, beslenme, sindirim, boşaltım gibi bütün yasamsal olayların geçtiği yerdir, fakat yoğunluğu sudan daha yüksektir. Bu canlı maddenin özünü proteinler ve su oluşturur. Ayrıca çeşitli enzimler, lipitler, karbonhidratlar ve mineraller de vardır. Suyun bir kısmı bağımsız halde protein moleküllerinin arasını doldurmakta, az bir kısmı ise protein moleküllerine bağlanmış durumda bulunmaktadır.

Hücre zarı ile çekirdek arasındaki sıvı bölüme sitoplazma denir. Sitoplazma büyük oranda su içerdiği için açık renkli yarı akışkan ve saydam özelliğe sahiptir.

Kaynakça