Tövbe

Bu makale, günümüz toplumunda giderek önem kazanan Tövbe konusunu ele alacaktır. Farklı bakış açıları ve bağlamlardan bakıldığında Tövbe, liderlerin, araştırmacıların, akademisyenlerin ve genel kamuoyunun ilgi odağı haline geldi. Tarih boyunca Tövbe, çeşitli alanlarda önemli ilerlemelere yol açan konuşmaları ve soruları körükleyen tartışma ve tartışmaların konusu olmuştur. Bu anlamda, Tövbe'in analizini daha derinlemesine incelemek, mevcut etkisini ve kısa bir bakış atmamıza olanak sağladığı gelecekteki olası sonuçları göz önünde bulundurmak önemlidir. Dolayısıyla bu makale, çağdaş toplumla bu kadar alakalı olan bu konu üzerinde daha fazla anlayış ve düşünceyi teşvik etmek amacıyla Tövbe'in kapsamlı ve güncellenmiş bir vizyonunu sunmaya çalışacaktır.

Tövbe (Arapçaتَوْبَة), dinde bir günahtan dönmeye karar vermektir. Tasavvuf anlayışında tövbenin farklı bir mânâsı ve kullanımı vardır.

Tasavvufta mürşidin huzurunda yapılan tövbeyle bireyin müritliği başlar. Bu tövbenin bireyin kendince yaptığı tövbeden farkı nasuh olmasındadır. Yani kâmil bir tövbe niteliğindedir. Bireyin günahlarının kendi yaptığı tövbeyle affolunduğu, mürşidinin de bu tövbeye katılmasıyla da affolunan günahlarının toplamı kadar sevap yazıldığına inanılır.

Büyük tövbe

Büyük tövbe (nasuh tövbesi), tarikat yenilenmesi olarak da adlandırılır. Yılda en az bir kere mürşide gidilmeli ve tarikat yenilenmelidir. Günahları bir daha işlememek üzere terk etmektir.

Küçük tövbe

Küçük tövbe ise tarikat yenilemeden günahların affı için yapılır.

(Asra yeminler olsun ki muhakkak ki insan ziyandadır.)
Asr Suresi (Arapça: سورة العصر), Kur'an'ın 103. suresi