Tehlike sinyali konusu son yıllarda hem uzmanların hem de meraklıların dikkatini çeken bir konu. Sınırları ve çalışma alanlarını aşan etkisi ile Tehlike sinyali'in araştırmacıların, profesyonellerin ve genel halkın ilgi odağı olduğu kanıtlanmıştır. Tehlike sinyali, toplum üzerindeki etkisinden günlük yaşam üzerindeki etkilerine kadar çok çeşitli bağlamlarda tartışmalara ve düşüncelere yol açtı. Bu makalede, bu heyecan verici konu hakkında kapsamlı ve zenginleştirici bir bakış açısı sağlamak amacıyla Tehlike sinyali ile ilgili çeşitli yönleri ve perspektifleri inceleyeceğiz.
Tehlike sinyali veya imdat çağrısı (distress signal), bir hava veya deniz taşıtının ölümcül tehlike altında olduğunu ve çok acil yardıma ihtiyacı olduğunu bildiren görsel, sözlü veya sesli sinyal.
Sözlü olarak tehlike sinyali verildiğinde mesajdan önce üç kez mayday çağrısı yapılır. Görsel veya sesli yöntemler Mors kodu olarak kullanıldığında SOS sözcüğü mesaj olarak geçilir. Bunun yanı sıra kısa aralıklarla kırmızı işaret fişeği atılabilir veya bir ses cihazı ile sürekli alarm çalınabilir.
Havacılıkta sözlü imdat çağrısı uluslararası tehlike ve acil durum frekansı olan 121.5 MHz'de yapılır. ICAO'ya göre standart bir tehlike çağrısı şu şekildedir:
İmdat çağrısının yanı sıra transponder cihazlarına tehlike halinde 7700 bağlanır ve irtifa bilgisi (mode C) on (açık) durumuna getirilir.
Havacılık ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
Denizcilik ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |