Bu yazımızda dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken Vedat Demircioğlu konusunun büyüleyici dünyasını keşfedeceğiz. Vedat Demircioğlu, kökeninden günümüz toplumuna etkisine kadar derinlemesine araştırma ve analizlere konu olmuştur. Tarih boyunca Vedat Demircioğlu, kültürden siyasete, bilimden teknolojiye kadar çeşitli alanlarda önemli bir rol oynamıştır. Bu makale aracılığıyla, Vedat Demircioğlu'i çevreleyen gizemlere ve karmaşıklıklara ışık tutmaya çalışacağız ve okuyucularımızın onun modern dünya üzerindeki önemini ve etkisini daha iyi anlamalarına olanak tanıyan kapsamlı bir genel bakış sunacağız.
Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Nisan 2020) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Vedat Demircioğlu | |
---|---|
Doğum | Vedat Demircioğlu 5 Mart 1943 Taşkent, Konya, Türkiye |
Ölüm | 24 Temmuz 1968 (25 yaşında) Gümüşsuyu, Beyoğlu, İstanbul, Türkiye |
Ölüm sebebi | Aşağı atılma |
Milliyet | Türk |
Vatandaşlık | Türkiye |
Eğitim | İstanbul Teknik Üniversitesi |
Etkin yıllar | 1963-1968 |
Tanınma nedeni | Politik aktivist, Türkiye'de 68 Kuşağı'nın ölen ilk ismi |
Vedat Demircioğlu (5 Mart 1943, Taşkent, Konya – 24 Temmuz 1968, Gümüşsuyu, Beyoğlu, İstanbul), Altıncı Filo'yu Protesto Olayları sırasında ölen öğrenci.
1943’te o dönem Konya’ya bağlı olan Taşkent’te doğan Demircioğlu, Vefa Lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitimine devam etti. 1968 yazında İstanbul Teknik Üniversitesi Motor Enstitüsünde açılan kursa kaydoldu. Böylece hem İTÜ’lü arkadaşlarıyla mücadele yürütüyor hem de zaman zaman İTÜ’nün yurdunda kalıyordu.
17 Temmuz tarihinde Altıncı Filo'yu Protesto Olayları sırasında polisin İTÜ Gümüşsuyu öğrenci yurduna yaptığı baskın sırasında ikinci kat penceresinden atıldı ve sonrasında Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırıldı. Komaya giren Demircioğlu 24 Temmuz'da öldü. Türkiye'de 68 Kuşağının ölen ilk ismi sayılmaktadır. Yaşar Kemal, Fethi Naci ve Doğan Özgüden tarafından kurulan Ant dergisi, Vedat’ı; “İkinci kurtuluş savaşının ilk şehidi” olarak anmıştır.