Günümüz dünyasında, Yeniçeri İsyanı (1525) geniş bir insan kitlesi için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Toplum üzerindeki etkisi, tarihle ilgisi, kültür üzerindeki etkisi veya bilim ve teknolojinin ilerlemesindeki etkisi nedeniyle Yeniçeri İsyanı (1525) genel olarak akademisyenlerin, profesyonellerin, meraklıların ve kamuoyunun dikkatini ve tartışmasını yakaladı. Geçmiş yıllardan günümüze uzanan bir kariyere sahip olan Yeniçeri İsyanı (1525), farklı alanlarda hem hayranlık hem de eleştiri uyandırarak tutkulu tartışmalar ve derin düşünceler üretme yeteneğini kanıtladı. Bu makalede Yeniçeri İsyanı (1525) ile ilgili çeşitli yönleri ve onun çağdaş toplum üzerindeki etkisini inceleyeceğiz.
1525 yılının Mart ayında Osmanlı Padişahı I. Süleyman Kâğıthane'de avlandığı sırada yeniçeriler tarafından İstanbul'da bir isyan başlatıldı.[1] Bu isyanın sebebi ise Veziriazam İbrahim Paşa'yı istemeyen bazı kişiler tarafından kışkırtılan yeniçeri ağası tarafından çıkartılmış, uzun bir süreden beri sefere çıkılmadığından askerlerin sefer istemesi yüzünden çıkmıştır. Bu sırada Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa, Hain Ahmed Paşa tarafından Mısır'da çıkarılan isyanın bastırılması sonrası İstanbul'a dönüş yolundaydı. Yeniçeri isyanı kısa sürede bastırıldı ve Yeniçeri Ağası Mustafa Ağa, kâhyası Kıran Bali ile Reis-ül Küttab Haydar Çelebi idam edildi.[2][3]
Kaynakça