Şadıllı konusu, toplumun farklı alanlarında büyük etki yarattığı için günümüzde büyük önem taşıyor. Şadıllı, başlangıcından bu yana zamanlarını ve çabalarını bunun sonuçlarını ve sonuçlarını analiz etmeye adayan uzmanların ve akademisyenlerin ilgisini çekmiştir. Zamanla Şadıllı gelişerek toplumun yeni ihtiyaç ve taleplerine uyum sağladı ve bugün güncel bir konu haline geldi. Bu makalede, Şadıllı'i ve farklı alanlardaki etkisini derinlemesine analiz ederek, bu çok alakalı konuya eksiksiz ve güncel bir genel bakış sunacağız.
Şadi[1] Aşireti (Kürtçe: Şadîyan) Türkiye'nin Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz bölgelerinde, İran ve Azerbaycan'da mensupları bulunan bir aşirettir. Şadi aşireti Selahaddin eyyubinin soyundan gelir ismini ise Selahaddin'i eyyubinin dedesinden alır . Tarih boyu bir çok beylik kurup yönetmiştir bölgenin en büyük aşiretlerinden olduğu bilinir
Şadıllı aşiretinin Bilican adlı bir kabilesi vardır.[2] Bu kabileden olan Şeyh Delil Bilican'ın seki yüz yıl kadar önce hazırlanan icazetnamesinde Şadi aşiretinin Kürt olduğu yazmaktadır.[3] Aşiret, Osmanlı kayıtlarında ise Avşar olarak geçer.[4]
Şadililerin Anadolu'ya olan göçleri, farklı tarihi olaylar sonucu olmuştur. Bunlardan ilki, Selçuklu birliklerinde yer alanlardır. İkinci bir göç, Moğol istilaları sonucunda (1230′lu yıllarda ve sonrasında) olmuştur. Üçüncü bir göç, Şadıllı aşiretinin Alevi mensupları, Safevi devletinin kuruluşunda önemli bir rol oynamıştır. Böylece İran'a göç edenler olmuştur. Safevi şahları, muhafız alaylarına bu aşiretlerden asker alımı yapmıştır. I. İsmail, I. Tahmasb ve I. Abbas zamanlarında İran içlerine ve Horasan bölgesine göçler olmuştur.
Bilinen son göç, 1829 yılında Kafkasya'nın bütünüyle Rus işgaline girmesinde ve sonrasında yapılan reformlar neticesinde yerlerinde edilenlerin zamanla Osmanlı Ülkesi'ne sığınmaları ile olmuştur. Günümüzde Erzincan, Tunceli, Erzurum, Sivas, Gümüşhane, Bingöl, Elazığ ve Maraş kentlerinde yerleşik olan Şadililer, yoğunluklu olarak bu son göç dalgası ile Anadolu'ya göç etmiş olanlardır. Daha önceki yüzyıllarda gelenler, Batı Anadolu'nun farklı kentleri dahilinde iskan etmektedirler; ancak bunlardan çok azı, tarihleri ile kendilerini özdeşleştirmektedirler.
Şadıllılar Sünni, Alevi ve Caferi mezhebine mensupturlar. Sünni mezhebinden olanların çoğunluğu Şafii'dir. Belirli bir kısmı ise Hanefi'dir. Örneğin, Karakoçan ilçesi'nde yaşayan Şadıllılar'ın bir kısmı Hanefi mezhebindendir. Tunceli, Bingöl, Adana(Tufanbeyli), Maraş(Göksun ve Afşin), Sivas ve Erzincan illerindeki Şadıllıların tamamı ve Erzurum ve Elazığ'da bulunan Şadıllıların bir kısmı ise Alevidirler. Ermenistan' da Ezidi inançlarına bağlı üyeler bulunduran Kürt aşiretidir.[5]
Bu madde önerilmeyen biçimde kaynaklandırılmıştır. (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |