Günümüzde 30 Mayıs 1876 Darbesi toplumumuzda büyük önem taşıyan bir konu haline geldi. Teknolojinin ilerlemesi ve küreselleşmeyle birlikte 30 Mayıs 1876 Darbesi sınırları ve kültürleri aşan bir anlam ve önem kazanmıştır. Başlangıcından bu yana, 30 Mayıs 1876 Darbesi çalışma ve analizin konusu olmuştur; sonuçları geniş ve derin olup ekonomi, politika, kültür ve genel olarak toplum gibi çok çeşitli yönleri etkilemektedir. Bu makalede 30 Mayıs 1876 Darbesi'in farklı yönlerini, zaman içindeki gelişimini ve günümüz dünyası üzerindeki etkisini inceleyeceğiz.
| 30 Mayıs 1876 Darbesi | |||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Osmanlı İmparatorluğu gerileme dönemi | |||||||
Abdülaziz'in tahttan indirilmesinin ardından iki darbeci subayla olan fotoğrafı | |||||||
| |||||||
| Taraflar | |||||||
|
|
Bâb-ı Âli Modern Osmanlı ordusu Yeni Osmanlılar | ||||||
| Komutanlar ve liderler | |||||||
|
|
Midhat Paşa Hüseyin Avni Paşa Süleyman Hüsnü Paşa Mehmed Rüşdi Paşa Hasan Hayrullah Efendi | ||||||
30 Mayıs 1876 Darbesi, Osmanlı padişahı Abdülaziz'in tahttan indirilmesiyle sonuçlanmış bir hükûmet darbesidir.
Abdülaziz'in padişahlığının son dönemlerinde ekonomik durum gitgide kötüye gitmekteydi. 1875 yılında Sırbistan, Ege Adaları, Mısır, Karadağ, Romanya ve Bosna-Hersek'te Osmanlı Devleti'ne karşı isyanlar çıktı. 1876 yılının Nisan ayında Panagürişte bölgesinde patlak veren Bulgar İsyanları bütün Orta Dağ bölgesine yayıldı. Bölgede yaşayan 1.000 civarında Müslüman halk, isyancı Bulgarlar tarafından öldürüldü[1] Bunun üzerine Rusya tarafından Kafkasya'dan atılarak bölgeye göçe zorlanmış Çerkesler ve Abazalar gibi Kafkasyalı Müslümanlarla Bulgarlar arasında karşılıklı katliamlar yaşandı. Bu katliamlar Avrupa'da tek taraflı olarak Bulgarlar'a karşı yapılmış gibi değerlendirilerek Osmanlı Devleti hakkında olumsuz bir hava oluşmasına neden oldu.
Bunun üzerine Avrupa ülkelerinin Osmanlı Devleti'ne karşı çeşitli müdahalelerde bulunması Osmanlı halkı arasında rahatsızlık yarattı. 9 Mayıs 1876 günü Fatih medreselerindeki öğrenciler gösteri yaptılar. Göstericilerin sayısı kısa zamanda 5.000'e ulaştı[2] 12 Mayıs günü sadrazam Mahmut Nedim Paşa görevden alınarak yerine Mütercim Mehmed Rüşdi Paşa getirildi. Ayrıca Hasan Fehmi Efendi'nin yerine Hasan Hayrullah Efendi şeyhülislam oldu. Hüseyin Avni Paşa da serasker yapıldı. Ancak gösteriler sona ermedi. 17 Mayıs günü Fatih ve Beyazıt meydanlarında tekrar gösteriler yapıldı.
Darbeden 1 gün önce 29 Mayıs 1876 günü Yeni Osmanlılar Cemiyeti başkanı Midhat Paşa, serasker Hüseyin Avni Paşa, Harbiye Mektebi Nazırı Süleyman Hüsnü Paşa, Şûra-ı Askerî Reisi Mehmed Redif Paşa, yeni Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi'den padişahın indirilmesi için bir fetva aldılar. Böylece darbenin ertesi gün yapılması için her şey hazırdı.
30 Mayıs günü Harbiye Mektebi öğrencileri Süleyman Paşa'nın emrinde, Taşkışla ve Gümüşsuyu kışlalarındaki askerler ise İstanbul ordu komutanı Refik Paşa'nın emrinde harekete geçtiler. Medrese öğrencileri de bu gruba katıldılar. Dolmabahçe Sarayı'nı çember altına alındı. Tahttan indirilen Abdülaziz bir kayıkla saraydan uzaklaştırıldı. Yerine V. Murad Osmanlı padişahı ilan edildi.
Feriye Sarayları'nda gözaltına alınan devrik padişah 4 Haziran günü bilekleri kesilmiş bir şekilde ölü bulundu. Abdülaziz'in eşlerinden Neşerek Kadınefendi 11 Haziran'da öldü. Bu olaylardan Abdülaziz'i tahttan indiren devlet görevlilerini sorumlu tutan Neşerek Hanım'ın kardeşi Çerkes Hasan 15 Haziran 1876 günü Midhat Paşa'nın konağına giderek hükûmet toplantısını bastı.[3][4] Serasker Hüseyin Avni Paşa'yı ve Hariciye Nazırı Mehmed Raşid Paşa'yı öldürdü. Midhat ve Ahmed Paşaları da öldürmek için kovaladı. Çerkes Hasan yakalanana kadar 5 kişi ölü yatıyordu. Bu olay üzerine zaten ruhsal bir bunalımda olan padişah V. Murad'ın durumu daha da kötüleşti. 31 Ağustos'ta Şeyhülislamdan tekrar bir fetva alınarak V. Murad tahttan indirildi ve yerine kardeşi II. Abdülhamid geçirildi.
| Darbenin liderlerinden Midhat Paşa | Darbe sonrası tahttan indirilen Abdülaziz'in bir portresi | Darbenin liderlerinden Hüseyin Avni Paşa |