Son yıllarda Folik asit, çeşitli alanlardan araştırmacılar, akademisyenler ve profesyoneller tarafından artan ilgiye konu olmuştur. Folik asit'in modern toplum üzerindeki etkisi yadsınamaz; etkileri sağlık ve teknoloji alanı da dahil olmak üzere ekonomik alandan kültürel alana kadar uzanmaktadır. Bu makalede Folik asit'in çeşitli yönlerini inceleyeceğiz ve günlük hayatımızın farklı yönleri üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Kimliklerin oluşumundaki rolünden, iş stratejilerinin geliştirilmesine katılımına kadar Folik asit, birçok açıdan incelenmeyi hak eden bir konu haline geldi. Folik asit'in analizi yoluyla, çağdaş dünyadaki rolünü daha iyi anlamak için, onun sonuçlarına ışık tutmaya ve karmaşıklığını çözmeye çalışıyoruz.
Folik asit (Folat-polisin, C19H19N7O6) B grubundan bir vitamindir (B9). Yeşil yapraklarda yaygın olarak bulunduğundan bu ad verilmiştir. Çünkü Latincede folium yaprak manasındadır. Herschel K. Mitchell ve arkadaşları bu vitamini, 1941 yılında ıspanak yapraklarında keşfettiler.
Kimyaca adı pteroil glutamik asit (PGA)tır. Çünkü "pteridin", "PABA" ve "glutamik asit" bileşiminden oluşmuştur. Bc faktörü de denir. Bu madde suda mızrak şeklinde kristallenen portakal sarısı renginde bir katıdır ısıtılmakla erimez, fakat 250 °C'de esmerleşerek bozunur. Serbest asit halinde az, fakat sodyum tuzu halinde suda çok çözünür. Bazik ve nötr çözeltilerinde ısıya pek dayanıklı değildir.
Eksikliği sonucu megaloblastik anemi meydana getirir. Tropikal bölgelerde çok rastlanır. Bu eksikliğin başlıca sebebi protein-kalori eksikliğine dayanmaktadır. Normal beslenen insanlarda ancak sindirim bozukluğunda ve gebelikte görülebilir. Sarada kullanılan ilaçlar verilirken de bu vitaminin verilmesi gerekir. Bazı antibiyotikler (mesela Trimetoprim + Sulfamid kombinasyonları) bu vitamini yok edebilmektedir. Bira, şarap, rakı vs. fazla içen kimselerde bu vitamin eksikliği oldukça sık görülmektedir.
Gıda | Serbest (mcg) | Toplam (mcg) |
---|---|---|
alabalık | - | 750 |
fıstık | - | 280 |
piliç eti | - | 250 |
ıspanak | 170 | 200 |
maydanoz | - | 170 |
karaciğer | - | 140 |
brokoli | - | 111 |
lahana | - | 100 |
böbrek | 60 | 80 |
esmer ekmek | 15 | 50 |
beyaz ekmek | 8 | 30 |
portakal | 13 | 24 |
marul | 20 | 20 |
muz | 10 | 20 |
yumurta | 10 | 20 |
sığır eti | 4 | 7 |
elma / üzüm | 3 | 6 |
koyun / tavuk eti | 3 | 6 |
pişmiş yumurta | 2 | 5 |
Bu vitamin, ince bağırsak epitelinde bulunan bir karbonksipeptidaz enziminin yardımıyla, besinlerde bulunan poliglutamil şeklindeki folatlar parçalanarak serbest folat şeklinde ince bağırsakların üst kısımlarından emilir. Bu arada bazı değişikliğe uğrayarak kanda metil tetrahidrofolat şeklinde bulunur. Karaciğerde de bu şekilde depo edilir. Bu depo 5 mg kadardır. Bağırsakta da ayrıca bir miktar üretilir. Bir karbon atomlu köklerin, moleküller arasındaki geçişlerinde önemli rol oynar. Bazı amino asitlerden aldığı köklerin pürin ve pirimidin sentezinde kullanılır. DNA'nın sentezinde vazife alır. Bu vazifeyi yapabilmesi için bu vitaminin 5,10- metiltetrahidrofolat halinde olması gerekir. Bu geçiş ise B12 yokluğunda mümkün olmaz. Buna göre megaloblastik kansızlığa, B12'nin, dolaylı olarak tesiri vardır.
Folik asit, megaloblastik kansızlığın tedavisinde günde 5–10 mg vererek kullanılır. Tedaviye demir de katmak gereklidir. Çocuklara koruyucu olarak 0,5 mg bu vitaminden verenler vardır. Keçi sütü bu vitamin bakımından fakirdir. Bu sütle beslenen çocuklara bu vitamin de ilave edilmelidir. Sara hastalarına bu vitaminin B12 ile birlikte gerektiği zaman verilmesi uygun olur.
Bu vitaminden günlük olarak serbest folat üzerinden 200, toplam folat üzerinden ise 300 mikrograma ihtiyaç vardır. Günde 100 mikrogram olanlarda bile eksiklik görülmemektedir. Gebelikte ihtiyaç % 50 kadar artar. Bu vitamin nebati ve hayvani gıdaların birçoğunda bulunur.