Bugün, son zamanlarda pek çok kişinin dikkatini çeken bir konu olan Gayba konusunu inceleyeceğiz. Artan popülaritesi ile Gayba hem uzmanların hem de kamuoyunun büyük ilgisini çekti. Bu makalede, Gayba'in farklı yönlerini derinlemesine inceleyerek geçmişini, günümüz toplumu üzerindeki yansımalarını ve geleceğe yönelik olası sonuçlarını analiz edeceğiz. Bu ayrıntılı analiz aracılığıyla Gayba'e ışık tutmayı ve okuyucularımıza bu olgu/trend/konu hakkında daha kapsamlı bir anlayış sunmayı umuyoruz.
Makale serilerinden |
Gayba (Arapça: غيبة ; Ghaybah) Şiîliğin bazı mezheplerindeki İmâmet i'tikadında mevcût olan bu kavrama göre, bu mezheplerin kabul ettiği imâmlar içerisinde, "Saklanan", "Gizlenen" ya da "Görülmez" hâldeki imâm.
İmâmiyye’ye göre on ikinci imâmın ölmeden insanlar arasından ayrılıp gizli durumda yaşamaktadır. Bu gizlilik durum, on ikinci imâmın hayatı tehlikede olması sebebiyle Allah tarafından ihtiyar edilmiş bir husustur ve bu durum O gerekli gördüğü sürece devam edecektir. Bu durum ikiye ayrılıyor, küçük gaybet (el-Gaybet es-Suğrâ) ve büyük gaybet (el-Gaybet el-Kubrâ).
Küçük gaybet (el-Gaybet es-Suğrâ) hicri 260 yılında başlayıp ve 329 yılında bitti. Bu dönemde Şiilerin onikinci imamı olan Mehdi, dört güvenilir ve alim kişi tarafından şiileriyle iletişim kuruyordu. Bu dört safire Nevvab-i Erba'a diyorlar. Gaybet'i Suğrâ, 329 yılında yani İmamın son safirinin ölümüyle sona erdi ve Büyük Gaybet (el-Gaybet el-Kubrâ) devri başladı.