Bu yazımızda günümüz toplumunda büyük ilgi uyandıran bir konu olan Holokost inkârı konusuna değineceğiz. Holokost inkârı, bilimden popüler kültüre kadar birçok alanda kendine yer edinmiş ve etkisi son zamanlarda oldukça yaygınlaşmış bir kavramdır. Bu doğrultuda, Holokost inkârı'in farklı yönlerini ve boyutlarını keşfederek günlük yaşam üzerindeki etkisini, akademik alanla ilgisini ve teknoloji ve eğlencedeki varlığını analiz edeceğiz. Multidisipliner bir yaklaşımla, Holokost inkârı'e ışık tutmayı ve çağdaş toplumda çok sayıda birey ve grubun dikkatini çeken bu olguya kapsamlı bir bakış sunmayı amaçlıyoruz.
Holokost inkârcılığı ya da Holokost inkârı, II. Dünya Savaşı esnasında, Nazi Almanyası ve başka Mihver Devletlerinin, beş ila altı milyon arasındaki Yahudi’yi sistematik olarak yok etmesini inkâr eden bir düşünce akımıdır. Tarihi revizyonistler ve Holokost inkârcıları, Nazi toplama kamplarındaki gaz odalarının varlığını ve Adolf Hitler'in niyetinin bütün Avrupa Yahudilerini katletmek olduğu iddiasını da reddetmektedirler.
1 Şubat 2011'de Hristiyan, Müslüman ve Yahudi din adamlarından oluşan yaklaşık 150 kişilik bir grup Auschwitz’i ziyaret etti. Müslümanlar adına Bosna-Hersek Reis-Ul-Uleması Mustafa Çeriç bir konuşma yaptı. Çeriç, Yahudi soykırımı ya da Srebrenitsa’daki Müslüman soykırımını inkâr edenlerin bu suça ortaklık etmiş olacaklarını belirtti ve ekledi: "Genç nesilleri demokrasinin ve insan haklarının değerini bilmeleri için eğitmeli, onları nefret, hoşgörüsüzlük ve etnik çatışmaları reddetmeleri yönünde teşvik etmeliyiz ki, Auschwitz ve Srebrenica bir daha tekrarlanmasın..."