Günümüz dünyasında Konrad Zuse, tartışılmaz bir öneme sahip, yinelenen bir konu haline geldi. Topluma, siyasete ya da insanların günlük yaşamlarına olan etkisi nedeniyle Konrad Zuse günümüzde büyük önem kazanmıştır. Etkisi belirli bir alanla sınırlı olmayıp, teknolojiden kültüre kadar çeşitli yönleri kapsamaktadır. Küreselleşmenin ilerlemesiyle birlikte, Konrad Zuse dünyanın her köşesinde ortak bir ilgi noktası haline geldi ve kapsamını ve etkisini anlamayı ve ele almayı amaçlayan tartışmalar, düşünceler ve eylemler üretti. Bu makalede, Konrad Zuse'in etkisini ve bunun modern yaşamın farklı yönleri üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz.
Konrad Zuse | |
---|---|
Doğum | 22 Haziran 1910 Berlin, Prusya, Alman İmparatorluğu |
Ölüm | 18 Aralık 1995 (85 yaşında) Hünfeld, Hessen, Almanya |
Milliyet | Alman |
Meslek | Bilgisayar bilimi Bilgisayar mühendisliği |
İmza | |
Konrad Ernst Otto Zuse (22 Haziran 1910, Berlin - 18 Kasım 1995 Hünfeld), Alman inşaat mühendisi, mucit ve iş insanıdır. 1936 yılında Z1 adlı programlanabilir bilgisayarı geliştirmiştir.
Z1 ve sonra Z3'ler dünyada ilk sayısal, hafızalı, programlanabilen Turing uyumlu bilgisayarlar olup kendisi ilk modern anlamda bilgisayarın mucidi olarak uluslararası çapta üne kavuşmuştur.
Zuse, ilk işlem kontrolü bilgisayarı olan S2 hesaplama makinesinin icadında yer almıştır. 1941'de dünyanın ilk bilgisayar firmalarından birini kurmuş ve ilk ticari bilgisayar olan Z4'ü üretmiştir. 1943 ve 1945 yılları arasında ilk yüksek seviye programlama dili olan Plankalkül'ü tasarladı. 1969'da Zuse, dijital fizik konseptini Rechnender Raum (Uzayı Hesaplamak) isimli kitabında ortaya attı.
Çoğu çalışması ailesi ve ticari yollarla finanse edildi, ancak 1939'dan sonra Nazi Almanyası hükûmetinden fon almaya başladı. Savaş sırasında Z3 ve Z4'ler, V1 ve V2 roketlerin balistik hesaplarında kullanıldı. II. Dünya Savaşı nedeniyle Zuse'nin çalışmaları Birleşik Krallık ve ABD'de pek duyulmadı.
Konrad Zuse 22 Haziran 1910 tarihinde Berlin'de doğmuştur. 1912'de babasının kâtiplik işi için ailesiyle beraber günümüzde Polonya sınırları içinde olan Doğu Prusya'nın Braunsberg kasabasına yerleşmiştir. Zuse Braunsberg'de Collegium Hosianum'da eğitim görmüş, ardından 1923'te ailesiyle Hoyerswerda'ya yerleşmeleri sonucu Abitur'unu 1928 yılında oradaki bir lisede tamamlamıştır.
Abitur'u geçtikten sonra Zuse Berlin Teknik Üniversitesi'ne kaydoldu ve mühendislik ile mimarlık okudu ancak ikisini de sıkıcı buldu. Zuse sonrasında sivil mühendislik alanına kaydoldu ve 1935'te mezun oldu.
Üniversiteden mezun olduktan sonra Zuse Ford'da çalıştı. İşe tasarım mühendisi olarak Schönefeld'deki Henschel Uçak Fabrikası'nda başladı. Yaptığı iş çoğu rutin hesaplamayı elle yapmayı gerektiriyordu ve bu durum Zuse'nin bu hesapların bir makineye yaptırabileceği üzerine kafa yormasına yol açtı.
1935'te Zuse ailesinin evinde bilgisayar tasarlamaya başladı. 1936'da aile evinde ilk bilgisayar denemesi Z1'in ilk prototipini üretti. Z1, ikili sistem tabanlı kayan nokta aritmetiği yapabilen, kısıtlı şekilde programlanabilen ve 35 mm'lik filmlerden veri okutulabilen mekanik bir hesap makinesiydi.
1937'de Zuse, von Neumann mimarisini andıran 2 patent yolladı. 1938'de 30.000 parçadan oluşan ve yetersiz mekanik hassasiyet nedeniyle iyi çalışmayan Z1'i resmen tamamladı. 30 Ocak 1944'te Z1 ve orijinal taslakları Berlin Muharebesi'ndeki RAF hava saldırıları sonucu yok oldu.(s426)
Zuse çalışmalarını tamamen kendi başına döneminin önde gelen bilgisayar bilimcileri ve matematikçilerinden bağımsız olarak yürüttü. 1936 ve 1945 arasında entelektüel olarak neredeyse tamamen kendi başınaydı.
1939'da Zuse orduya çağırıldı ve Z2'yi yapmakla görevlendirildi. Eylül 1940'da Zuse Z2'yi Alman Havacılık Deney Enstitüsü uzmanlarına tanıttı.(s424) Z2, Z1'in telefon röleleriyle güncellenmiş haliydi.
1940'da Alman hükümeti, Zuse ve firmasını Almanca: Aerodynamische Versuchsanstalt (AAE, Aerodinamik Araştırma Enstitüsü, Alman Havacılık Araştırma Enstitüsü öncülü) aracılığıyla fonladı. AAE, Zuse'nin bilgisayarını kanatlı bomba üretimi için kullanmak istiyordu. Zuse, radyo kontrollü uçan bombaları kontrol edebilen S1 ve S2 hesap makinelerini icat etti. S2, program ile kontrol edilen gömülü bir analog dijital dönüştürücüye sahipti. S2 bu sebeple ilk işlem kontrollü bilgisayar olarak kabul edilmektedir.(s75)
1941'de Zuse, makinelerini üretime sokmak için aile evinin önündeki bir atölyeyi kiraladı ve Zuse Aparat İnşa (Almanca: Zuse Apparatebau) isimli bir şirket kurdu.(ss418, 425)
1941'de basit Z2 makinesini güncelleyerek Z3'ü tasarladı. 12 Mayıs 1941'de Zuse, atölyesinde ürettiği Z3'ü kamuoyuna tanıttı.(s425) Z3, ikili sistem tabanlı, 22-bit'lik kayan nokta aritmetiği yapabilen, döngüler ile programlanabilen ancak koşullu atlama içermeyen, telefon rölesi bazlı hafıza ve hesap üniteleri içeren elektromekanik bir hesap makinesiydi. Makinede kullanılan telefon röleleri yedek parçacılardan temin edilmişti. Koşullu atlama özelliğine sahip olmamasına karşın Z3, Turing uyumlu bir makine olduğundan bilgisayar olarak nitelendirilir. Ancak Zuse'nin Z3'ü tasarladığı dönem Turing uyumluluğundan haberi yoktu ve bilgisayarın Turing kapasitesi ancak 1998'de gösterildi.
Z3, tarihin ilk tamamen çalışan elektromekanik bilgisayarı, hesaplamalarını otomatik hale getirmek isteyen Alman hükümeti destekli DVL tarafından %50 oranında fonlanmıştı. Zuse'nin proje ortağı Helmut Schreyer tam destek için hükümete talepte bulunsa da proje "stratejik olarak önemsiz" görüldüğünden bu talep reddedilmiştir.
1937'de Schreyer Zuse'ye mantıksal kapı olarak vakum tüpü kullanmayı önermiş ancak o dönem Zuse bunun çılgınca olduğunu düşünmüştür. Zuse'nin atölyesi 1943'te Berlin'in bombalanması sırasında Z3 ile birlikte, aile evi ise 1944'teki bombalamalarda Z1 ve Z2 ile birlikte yok olmuştur. Ancak Zuse'nin üstünde çalıştığı Z4 bilgisayarı bombalamalardan tek parça olarak kurtarılabilmiştir.(s428)
3 Şubat 1945'te hava saldırıları Luisenstadt ve komşu mahallelere ağır hasar vermiştir. Bu gelişme Zuse'nin çalışmalarını durdurmak zorunda kalmasına sebep olmuştur. 14 Şubat'da yarı bitmiş, telefon röle-bazlı Z4 bilgisayar toplanıp Berlin'e götürülmüş ve 2 hafta sonra Göttingen'e varmıştır.(s428)
Bu makineler, Alman ordusunun 1941 ile 1945 yılları arası modern seyir füzelerinin öncülü olan Henschel Werke Hs 293 ile Hs 294 güdümlü füzelerinin geliştirilmesine katkı sağlamıştır.(s75) S1'in devre tasarımı, Zuse'nin Z11 bilgisayarının öncülüydü.(s75) Zuse bu makinelerin Almanya'ya taarruza geçen Sovyet askerleri tarafından el konulduğuna inanmaktaydı.(s75)
Z4 bilgisayarı üzerinde çalışırken Zuse makine dilinde programlamanın zor olduğunu fark etti ve bunun üzerine bir doktora tezi yazdı. Yazdığı tez, ilk üst seviye programlama dili "Plan Kalkülüs" (Almanca: Plankalkül) ve ilk gerçek bilgisayar satranç motoru gibi döneminin ötesinde araştırma ve incelemeler içeriyordu.
1945 Luisenstadt bombardımanından sonra Zuse, Berlin'den kırsal Allgäu'ya taşındı. İşgal altındaki Almanya'daki kıtlık nedeniyle Zuse bilgisayar tasarlayamıyordu.
Zuse dünyanın ilk bilgisayar şirketi olarak kabul edilen Zuse-Hopferau Mühendislik Ofisi'ni (Almanca: Zuse-Ingenieurbüro Hopferau) kurdu. Şirket 1946'da ETH Zürih desteğiyle üniversite çevresi ve IBM'den sermaye buldu.
Alman bilgisayar bilimi öncülerinden Heinz Billing'e göre 1947'de Alan Turing ile Konrad Zuse Göttingen'de buluştu. Buluşma konferans gibiydi. Buluşmada İngiltere'den Womersley, Turing, Porter; Almanya'dan Zuse, Walther ve Billing vardı.
Zuse, Z4'ün yapımına ancak 1949'da devam edebildi. 1949 yılında bilgisayarı ETH Zürih'den matematikçi Eduard Stiefel'e gösterdi.
Kasım 1949'da Zuse, Almanya'nın Haunetal-Neukirchen bölgesinde yine Zuse KG isminde bir şirket kurdu. 1957'de şirketin ana ofisi Bad Hersfeld'e taşındı. Z4 Temmuz 1950'de tamamlandı ve ETH Zürih'e götürüldü. Bu dönem Z4, Orta Avrupa'nın tek işlevsel dijital bilgisayarı ve düzgün çalışmayan BINAC'den sonra dünyanın ilk ikinci satılan bilgisayarıydı. Zuse KG'nin Z43'e kadar olan bilgisayar modellerinin hepsi bizzat Konrad Zuse ile şirketi tarafından tasarlandı ve üretildi. Bu bilgisayarlardan kayda değer olanlardan birisi optik endüstrisine ve üniversitelere satılan Z11 ve manyetik depolamaya sahip ilk bilgisayar olan Z22'dir.
Donanım alanında çalışma yapmaya ara veren Zuse, Plankalkül isimli yazılım dili üzerine çalışmaya devam etti ve tezinin parçalarını 1948 ve 1959 arası kamuoyuyla paylaşmaya başladı. Ancak tezin tamamı 1972'ye kadar yayınlanmadı. Zuse, tezini doktora başvurusu olarak Augsburg Üniversitesi'ne yolladı ancak tez Zuse'nin 400 mark tutarında kayıt ücretini ödemeyi unutması sonucu reddedildi. Reddediliş Zuse'yi yıldırmadı.
Plankalkül, ALGOL 58 isimli başka bir yazılım dilinin tasarımına ilham verdi ama dil ancak Joachim Hohmann'ın 1975'teki teziyle hayata geçirildi. ALGOL dilinin mucitlerinden Heinz Rutishauser, Plankalkül ile ilgili bir yazısında "İlk algoritmik dil tasarımı 1948'de K. Zuse tarafından ortaya konmuştur. Zuse'nin gösterimi çok genel olmasına karşın tasarımı hak ettiği ilgiyi görememiştir." ifadelerini kullanmıştır. Plankalkül, 1998 ile 2000 yılları arasında Berlin Özgür Üniversitesi tarafından güncellenmiştir. Donald Knuth bir düşünce deneyinde "Ya (İkinci Dünya Savaşı sırasında) bombalama gerçekleşmeseydi ve (Zuse'nin) doktora tezi planlandığı gibi yayınlansaydı?" sorusunu yöneltmiştir.
1956'da Zuse yüksek çözünürlüklü bir çizici cihaz üzerine çalışmaya başladı. Cihaz, 1961 Hanover Fuarı'nda sergilendi ve Frieder Nake'nin öncü bilgisayar sanat çalışmaları sayesinde teknoloji çevrelerinin dışında da bilinirlik kazandı. Zuse ayrıca ZUSE Z90 ve ZUSE Z9004 isimli iki çizici daha tasarlamıştır.
Konrad Zuse, Haziran 1945'te Gisela Brandes ile evlendi. Beş çocuklarından ilki olan Horst, Kasım 1945'te dünyaya geldi.
Zuse, Nazi Partisi'ne hiçbir zaman üyelikte bulunmamasına karşın Nazi savaş gayretine sağladığı katkılar hakkında görüş bildirmemiştir. Sonraları modern zamanda mühendis ve bilim insanlarının çalışmalarına devam edebilmek için şeytanla pazarlık yapmaları gerektiğini öne sümrüştür.
Zuse emekli olduktan sonra ressamlığa merak sardı. Eserlerinde "Kuno See" rumuzunu kullanmıştır.
Zuse ateistti.(ss12–13)
Zuse 18 Aralık 1995'te Hünfeld, Hesse'de kalp yetmezliği sebebiyle vefat etti.
Zuse'ye çalışmaları için bir grup ödül verilmiştir:
Berlin Zuse Enstitüsü onun ismini taşımaktadır.
Gesellschaft für Informatik'in (Alman Bilişim Derneği) yıllık olarak verdiği Konrad Zuse Madalyası ve Zentralverband des Deutschen Baugewerbes'ün (Alman İnşat Merkezi Derneği) aynı isimdeki madalyası onun ismini taşımaktadır.
Z3 ve Z4 bilgisayarlarının kopyaları Deutsches Museum'da sergilenmektedir. Berlin'deki Deutsches Technikmuseum, tamamen Zuse'ye adanmış ve Z1'in bir kopyası dahil olmak üzere tasarladığı 20 makine ile çizdiği resimleri sergileyen bir bölüme sahiptir.
Zuse'nin doğumunun 100. yıldönümünde sergiler, açık dersler ve çalıştaylar düzenlenmiştir.
The only problem was that the progressive spirit at our school did not always correspond to my parents' ideas. This was particularly true for religious instruction, which now and again seemed even to us pupils to be rather too enlightened. After the 'Abitur' my parents wanted to go to communion with me; it was a terrible disappointment to them when I wouldn't go. They had lived under the illusion that I was a good student when it came to religion, too, which wasn't the case. I remember a poem presented by a student, which made a great impression on me. The essence of the poem read, "Basically, you are always alone". I have forgotten the name of the poet, but have often experienced the truth of these words in later life.
was not a little surprised when he found the Z4, which was already a bit battered from the outside, set up in a horse stable. Nevertheless, he dictated to Zuse a simple differential equation that Zuse could immediately program, demonstrate on the machine and solve. After that he concluded a contract with Zuse: the Z4 should be loaned to the ETH after a thorough overhaul and cleaning.
<ref>
etiketi; Zuse_1984
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)Like Alan Turing, Zuse was educated in a system that focused on a child's emotional and philosophical life as well as his intellectual life, and at the end of school, like Turing, Zuse found himself to be something of an outsider—to the disappointment of his very conventional parents, he no longer believed in God or religion.
<ref>
etiketi; Editor 2015
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)