Modern dünyada, Mualla Gökçay toplumun çeşitli alanlarında giderek daha alakalı hale geldi. Kültürel, bilimsel, teknolojik veya sosyal alanda Mualla Gökçay büyük ilgi ve tartışma konusu haline geldi. Etkisi yalnızca insanların günlük yaşamlarında hissedilir olmakla kalmadı, aynı zamanda kuruluşların ve şirketlerin çalışma biçiminde de öncesine ve sonrasına damgasını vurdu. Bu makalede, Mualla Gökçay'in farklı bağlamlardaki etkisini inceleyeceğiz, toplum üzerindeki etkilerini analiz edeceğiz ve günümüzdeki ve gelecekteki önemine dair bir fikir sunacağız.
Mualla Gökçay (20 Mayıs 1913, İstanbul - 13 Temmuz 1991, İstanbul), Türk ses sanatçısı ve Klasik Türk müziği yorumcusu. Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses ve Perihan Altındağ gibi sanatçıların çağdaşıdır. Atatürk'ün huzurunda musiki meclislerine katıldı. Istanbul ve Ankara Radyoları'nda görev yaptı. Sahne programları gerçekleştirdi. Taş plaklar ve 45'likler doldurdu.
Akrabası Kanunî İhsan Raif Hanım kendisini müziğe teşvik etmiştir. İlk sahne çalışmalarını Haydar Tatlıyay ve Kanunî Âmâ Ali'nin refakatinde 15 yaşında İzmir Türkocağı'nda gerçekleştirdi. Udi Sadi Bey'den, Kanuni Âmâ Ali Efendi'den, Sadettin Kaynak'tan ve Artaki Candan'dan istifade etti. 1937'den itibaren İstanbul'da Tepebaşı Belediye Bahçesi'nde Çiftlik Gazinosu'nda, Kristal Gazinosu'nda sahne aldı. Sanatçının gazino çalışmalarında yenilikçi girişimlerde bulunduğu kaydedilmektedir.
Lemi Atlı'dan istifade etti. Bestekâr Lem'i Atlı, "Nedir a sevdiğim söyle bu halin" adlı Nihavent semaiyi, sanatçının oğlunun doğumu üzerine armağan sunmak vesilesiyle bestelemiştir.
1939'da Bir Kavuk Devrildi filminde oynadı. İstanbul Radyosu'nda, Ankara Radyosu'nda ve gazinolarda çalıştı. Sadi Işılay ile bir süre evli kaldı.