Suzan Güven

Günümüz dünyasında Suzan Güven giderek daha alakalı hale gelen bir konudur. Suzan Güven gerek toplum üzerindeki etkisi, gerekse bilim alanındaki önemi ya da popüler kültür üzerindeki etkisi nedeniyle genel ilgi konusu haline geldi. Suzan Güven hakkındaki tartışmalar devam ederken anlamını ve sonuçlarını anlamak çok önemlidir. Bu makalede Suzan Güven'in farklı yönlerini inceleyip çağdaş dünyadaki rolünü analiz edeceğiz. Kaynağından günümüze etkisine kadar kendimizi Suzan Güven'in büyüleyici evrenine kaptıracağız ve bu temanın sunduğu her şeyi keşfedeceğiz.

Suzan Güven (1918, İstanbul – 11 Temmuz 2001, İstanbul), Klasik Türk müziği sanatçısı.

Kadıköy'ün Yeldeğirmeni semtinde Ermeni bir ailede doğan Suzan Güven, musiki eğitimine Kadıköy'deki Şark Musiki Cemiyeti'nde başlamıştır. Suadiye Plajı'nda solist olan Safiye Ayla'nın sahneye geciktiği bir gün 16 yaşında iken ilk sahne performansını gerçekleştirir. Hazırlıksız da olsa bu performansı çok beğenilen Güven, Safiye Ayla'nın desteğiyle Belvü Gazinosu'nda çalışmaya başlar. Bestekâr Selahattin Pınar'ın yönlendirmesiyle Dolmabahçe Sarayı'nda verdiği bir konserde Atatürk'ün de takdirini kazanır. Radyo, plak ve sahne çalışmaları ile kariyerini geliştiren Güven, Zeki Müren'in bir bestesini radyoda ilk defa seslendirmiş ve Müren'in radyo imtihanına girmesini sağlamıştır. 1950'li yıllarda "Ne Sihirdir, Ne Keramet" ve "Abbas Yolcu" gibi filmlerde şarkı söylemiştir. 1968-1969 yıllarında Ankara Radyosu'na geçiş yapan Güven, 1974'te emekli olmuştur.

Kaynakça

  1. ^ Özsoy, İskender (9 Kasım 2003). "Atatürk'ün Kadife Sesleri". Cumhuriyet. 14 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2020. 
  2. ^ Doruk, Arda; Karabük, Sefer. "Suzan Güven kimdir?". Musiki Lugatı. 3 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2020.