Bu makalede Mucize'in çağdaş toplumdaki etkisini ve alaka düzeyini araştıracağız. Mucize günlük yaşamın farklı yönlerini etkilemesi nedeniyle çeşitli alanlardaki uzmanların, akademisyenlerin ve profesyonellerin ilgisini çeken bir konudur. Sonraki birkaç satırda Mucize'in sosyal, ekonomik, kültürel ve politik alanlardaki etkilerini analiz ederek bu olgunun algılarımızı, davranışlarımızı ve kişilerarası ilişkilerimizi nasıl şekillendirdiğini inceleyeceğiz. Benzer şekilde, Mucize etrafında ortaya çıkan farklı bakış açılarını ve tartışmaları, onun birçok yönüne ve gerçekliğine ışık tutmak amacıyla inceleyeceğiz.
Mucize ya da tansık; bilimsel yasalarla açıklanamayan ve ilahî güçlere mâl edilen, inananları tarafından hoş karşılanan, sıra dışı olay.
Bazı mucizelere kaynaklık eden hikâyeler eski efsanelerin yeni sürümleri gibi durmaktadır. İbrahim’in ateşe atılması ve ateşin onu yakmaması, bir sepet içinde nehre bırakılan bebek Musa’nın saraya alınması ve orada büyütülmesi, bastonunu Nil nehrine vurduğunda suların kızıla dönmesi, İsa'nın bakire bir anneden doğması, ölümünden sonra dirilmesi, su üzerinde yürümesi, Muhammed'in Miraç mucizesi, cennet ve cehennemi görmesi, Tanrı'yla görüşmesi hikayeleri eski kültürlerde bulunan anlatıların bazı ufak değişikliklerle tekrarlarından ibaret olan anlatılardır. Bu örneklerin çoğaltılması mümkündür.
Mucize, İslami literatürde sadece peygamberlere atfedilen olağanüstü hallere denir. Bir peygamberin, vahiy gelmeden yani peygamber olarak görevlendirilmeden önce, ileride peygamber olacağını gösteren, buna delil olan olağanüstü olaylara ise irhas denir.[kaynak belirtilmeli] İslami literatürde ayrıca veli olduğuna inanılan kişilere atfedilen olağanüstü durumlara keramet, veli olmayan müminlerden meydana gelirse firaset, fasık olduğu düşünülen kişilere atfedilenine istidraç, kâfir olduğu düşünülen kişiye atfedilen olağan dışı hallere ise sihir ya da büyü denir.
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık Muhammed'in mucizelerinin anlatıldığı bir Nur risalesi için şunları demiştir: "Mucize-i Ahmediye'deki Mektubat'ta 19. Mektup. Neredeyse 150 sayfaya yaklaşan bir bölüm burası. Peygamberimizin yüzlerce mucizesi olduğu anlatılıyor. Onların hiçbirinin aslı yok. Peygamberi kitlelere olağanüstü gösterme amaçlı anlatılmış rivayetler." Prof. Dr. Mehmet Özdemir Siyer yazıcılığı ile ilgili makalesinde, İbni İshak-İbni Hişam örneklerine, bu kitap ve risalelerde anlatılan yüceltmeci, olağanüstücü ve "mucize" olarak anlatılan rivayetlerin zaman içerisinde artan sayılarına dikkat çekmektedir. Bu tespitlerden bir diğeri de ilk yazılan siyer kitaplarında bulunmayan veya çok az bulunan, ancak zaman içerisinde siyer kitaplarında geniş yer işgal eden, Muhammed'in doğum mitosu, çocukluk ve gençlik dönemlerinde yaşadığı olağanüstülükleri anlatan irhasat rivayetleri ile ilgilidir.
İslam'da Muhammed'in el işaretiyle Ay'ın ikiye bölünmesi gibi olaylar mucize kavramına örnek verilebilir. (Kamer: 1)
Kitâb-ı Mukaddes'te Musa'nın Kızıldeniz'i yarıp İsrailoğullarını karşıya geçirmesi, Musa'nın âsâsını yere bırakınca dev bir ejderhaya dönüşmesi ve elini göğsüne koyunca elinin bembeyaz bir şekilde çıkarak çevreyi aydınlatır hâle gelmesi (yed-i beyza mucizesi), İsa'nın ise bir ölüyü diriltmesi, körlerin gözünü görür hâle getirmesi, su üzerinde yürümesi gibi pek çok mucize bulunur.
Din ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |