Türkiye'de resim

Bu yazıda Türkiye'de resim konusunu derinlemesine inceleyeceğiz, farklı yönlerini, günümüzdeki önemini ve farklı alanlardaki etkisini ele alacağız. Kökenlerini, zaman içindeki gelişimini ve konuyla ilgili var olan farklı bakış açılarını inceleyeceğiz. Benzer şekilde, Türkiye'de resim'in toplumu, kültürü ve insanların günlük yaşamlarını nasıl etkilediğinin yanı sıra küresel bağlamdaki önemini de analiz edeceğiz. Makale boyunca, okuyucunun bu konudaki anlayış ve bilgilerini zenginleştirmek amacıyla Türkiye'de resim'in derinlemesine ve eksiksiz bir analizine dalmasına olanak tanıyacak farklı uzman görüşleri ve ilgili çalışmaları sunacağız.

Türkiye'de resim sanatının temelleri 19. yüzyılın ortasında atılmıştır. Bilinen ilk resim dersi 1793'te Mühendishane-i Berr-i Hümâyun'da verilmiştir.

Osmanlı dönemi

Hristiyan ve Levanten kökenli sanatçıların etkisiyle gelişen Osmanlı resim sanatı çoğunlukla başkent İstanbul'da konumlanmış; Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, Süleyman Seyyid ve Ressam Halil Paşa gibi ressamlar yurt dışında öğrenim görürken Hüseyin Zekai Paşa, Hoca Ali Rıza ve Ahmet Ziya Akbulut öğrenimlerini yurt içinde tamamlamıştır.

Cumhuriyet dönemi

1926'da Avrupa'ya gönderilen Türk öğrenciler burada kübizm ve dışavurumculuk gibi akımlarla tanışmış ve yurda döndükten sonra Müstakiller adlı bir öbek oluşturmuşlardır. 1930'ların sonunda kurulan Yeniler Grubu, 1947'de ortaya çıkan Onlar Grubu ve temelleri 1961'de atılan Siyah Kalem Grubu Türkiye'nin erken dönem resim sanatında öne çıkmıştır.