Günümüzde Tahrîb-i Harâbât birçok kişinin odak noktasındadır. Konuyla ilgisi farklı açılardan önemli ölçüde arttı ve konuyla ilgili tartışmalara, araştırmalara ve çok sayıda görüşe yol açtı. Bu konu, insanların günlük yaşamlarını bir şekilde etkilediği için genel olarak toplumun büyük ilgisini çekmektedir. Bu makalede Tahrîb-i Harâbât'e, onun zaman içindeki evrimine ve çeşitli alanlardaki etkisine dair farklı bakış açılarını inceleyeceğiz. Benzer şekilde, Tahrîb-i Harâbât'in günümüzde nasıl önem kazandığını ve farklı alanlardaki öneminin neler olduğunu analiz edeceğiz.
Tahrib-i Harâbât, Ziya Paşa'nın Harâbât adlı divan şiiri antolojisinin ilk cildini eleştirmek üzere Namık Kemal'in 1876’da kaleme aldığı eserdir. Türk edebiyatında ilk modern eleştiri örneği kabul edilir.[kaynak belirtilmeli]
Ziya Paşa, Harâbât adlı eserin önsözünde divan edebiyatının halk edebiyatından üstün olduğunu iddia etmişti. Buna karşılık Namık Kemal, Ziya Paşa'nın eskiyi diriltmeye çalıştığını oysa asıl yapılması gerekenin edebiyatın yenileşmesine ve gelişmesine katkı sağlamak olduğunu savundu. Namık Kemal, eseri Mağusa’da kaleme almıştır. Yazar, Harâbât’ın ikinci ve üçüncü ciltlerini Takîb (bir diğer adıyla Takîb-i Harâbât) adlı eserinde eleştirmiştir. Ömer Faruk Akün'ün değerlendirmesine göre Namık Kemal'in Tahrîb-i Harâbât ve Tâkîb’de tenkit ettiği yalnız Ziyâ Paşa’nın Harâbât’ı değil türlü kusurlarıyla divan şiiridir.