Virani

Günümüz dünyasında Virani pek çok kişinin dikkatini çeken bir konu. Virani ortaya çıkışından bu yana farklı alanlarda tartışma ve tartışmalara konu olmuş, çelişkili görüşler oluşturmuş ve yaygın ilgi uyandırmıştır. İster toplum üzerindeki etkisi, ister belirli bir tarihsel an ile ilgisi, isterse kültürel alandaki etkisi nedeniyle Virani günlük yaşamın farklı alanlarına nüfuz etmeyi başarmıştır. Bu makalede, Virani'in birçok yönünü inceleyerek, farklı bağlamlardaki önemini ve sonuçlarını analiz edeceğiz. Bu Virani turunda bize katılın ve bugünle olan ilgisini anlamanın anahtarlarını keşfedin.

Virânî'nin doğum ve ölüm tarihleri net olarak bilinmemekle birlikte, Abdülbaki Gölpınarlı'nın "Alevî - Bektaşî Nefesleri" adlı eserinde, Virânî'nin Şah Abbas ile görüştüğüne dair kayıtlar bulunmaktadır. Bu kayıtlardan hareketle, Virânî'nin XVI. yüzyılın ikinci yarısı ile XVII. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış olabileceği öne sürülmektedir. Virânî'nin doğum yeri Eğriboz adası olarak belirtilmiş ve hayatının çeşitli dönemlerinde Necef'te kaldığı, Hz. Ali Türbesi'nde türbedarlık yaptığı, Anadolu ve Balkanlar'a seyahat ettiği rivayet edilmiştir. Gölpınarlı, Virânî'nin ölmediğine dair bir inancın olduğunu ve Necef Bektaşî Dergâhı'nda onun için özel bir mekân olduğunu belirtmektedir. Virânî'nin aslen Nusayrî olduğu ancak daha sonra Bektaşîliğe, Alîilâhîliğe ve Hurûfîliğe yöneldiği söylenmektedir. Balım Sultan'ın halifelerinden birine methiye yazması, Balım Sultan'a intisap ettiğini doğrulamaktadır. Virânî, Alevî-Bektaşî geleneğinde önemli bir yere sahiptir ve Yedi Ulu Ozan arasında sayılmaktadır. Şairin yaklaşık 300 şiiri aruz vezniyle yazılmıştır ve bu da belli bir eğitim aldığını göstermektedir. Dinî-tasavvufî bilgiye sahip olduğu anlaşılan Virânî'nin şiirleri, genellikle Hz. Ali, on iki imam ve Alevî-Bektaşî uluları hakkındadır. Şiirlerinin çoğu kasidedir ve inancını yaymak amacıyla yazılmıştır. Virânî'nin divanı dışında, "İlm-i Câvidân" adlı başka bir eseri daha vardır. Bu eserde, Fâtiha sûresinin tefsiri, Ehl-i beyt, tasavvufî kavramlar ve Bektaşîliğin âdâb ve erkânı gibi konular işlenmiştir. Dinî tahsilde sadece bilgi vermenin değil, aynı zamanda ikna edici ve dini sevdirici olmanın da önemli olduğunu vurgulamıştır.

Virânî'nin deyişlerinden örnekler ; "Gel Dilber Ağlatma Beni Şah-ı Merdan Aşkına
Dü Cihanın Ranimasi Şir-i Yezdan Aşkına
Şahım Hasan Pir Hüseyin Kerbela Meydan İçin
Lütfedip Bağışla Cürmüm Ali Süphan Aşkına"

Kaynakça

  1. ^ "TDV İslâm Ansiklopedisi". NURETTİN ALBAYRAK, "VİRÂNÎ". Erişim tarihi: 15 Nisan 2024. 

Dış bağlantılar