Bugün sunduğumuz makalede Anı'in büyüleyici dünyasına dalacağız. Tarih boyunca Anı araştırmaların, tartışmaların ve hayranlıkların hedefi olmuş; sanatçıların, bilim adamlarının, filozofların ve meraklıların ilgisini çekmiştir. Takip eden sayfalarda Anı'in toplum üzerindeki etkisinden bilimsel alandaki önemine kadar farklı yönlerini inceleyeceğiz. Ayrıca popüler kültür üzerindeki etkisini ve zaman içinde algılarımızı ve inançlarımızı nasıl şekillendirdiğini analiz edeceğiz. Anı'in tarihi ve bugünü boyunca aydınlatıcı bir yolculuğa kendinizi kaptırmaya hazır olun.
Anı, edebiyatta kişisel yaşantının bütününü veya belli bölümlerini kapsayan, bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metinlerdir. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış veya bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir.
Anılar genellikle siyasi anı ve edebi anı olmak üzere iki kategoriye ayrılır ancak bunlar kesin sınırlandırmalar değildir. Bir siyasi anı kitabında edebî anılar da olabilmektedir. Kimi anı kitapları da toplum içinde belli özellikleriyle seçilmiş kişilerin portrelerinden oluşmaktadır.
Anı türünün en bilinen örnekleri Cevat Şakir Kabaağaçlı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edib Adıvar ve Falih Rıfkı Atay vermiştir. Mavi Sürgün, Falih Rıfkı'nın Çankaya, Halide Edib'in Mor Salkımlı Ev ile Türk'ün Ateşle İmtihanı ve Yakup Kadri'nin Gençlik ve Edebiyat Hatıraları anı türünün cumhuriyet dönemindeki en güzel örnekleridir.
Anılar iki başlık halinde incelenir:
A) Olay merkezli anılar: Bu tür metinlerde yazar yaşadığı ya da tanık olduğu olayları anlatır.
B) Kişi merkezli anılar: Bazı kişilerin yazar üzerinde bıraktığı izlenimlerin ya da onlarla yaşanan bazı olayların anlatımı üzerinde kurulmuş kişilerin türlü özellikleri üzerinde yoğunlaşmış metinlerdir. Yazar tanıdığı kişilerin portrelerini çizer onların kendisinde bıraktığı izlenimleri aktarır onlarla yaşanmış ilginç ve önemli olayları dile getirir.
Anı ile günlük karıştırılmamalıdır. Anı geçmişe dönüktür. Yaşanmış, bitmiş olayların üzerinden uzunca bir zaman geçtikten sonra yazılan yazı türleridir. Günlük ise içinde bulunulan zamana yöneliktir.