Tu banner alternativo

Deneysel şiir

Bugünkü yazımızda son yıllarda ilgi ve tartışma yaratan bir konu olan Deneysel şiir konusunu inceleyeceğiz. Deneysel şiir, toplum üzerindeki etkisinden ekonomik sonuçlarına kadar çok çeşitli yönleri kapsayan bir konudur. Bu makale aracılığıyla, okuyucuların bu konuyu daha iyi anlamalarına olanak tanıyan geniş ve eksiksiz bir genel bakış sağlamak amacıyla Deneysel şiir hakkındaki farklı bakış açılarını ve görüşleri analiz edeceğiz. Ek olarak, Deneysel şiir ile ilgili zorlukların üstesinden gelmek için olası çözümleri ve stratejileri tartışacağız. Bu makalenin, Deneysel şiir ve bunun farklı alanlardaki etkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için bilgilendirici ve alakalı olmasını umuyoruz.

Tu banner alternativo

Deneysel edebiyatın bir kolu olan deneysel şiir, şairin daha önceki tarzından çok farklı kelime deneyleri üzerine kurduğu şiirdir. Teknik olarak da farklılıklar içeren bu tarz şiirde anlatım tekniğinin yanında anlamsal kırılmalar da söz konusudur. Fransız filozof Jacques Derrida'nın dekonstrüktivizm felsefesinden de yola çıkılarak anlatım ve anlam, obje ile suje arasındaki "geleneksel" bağlar yeniden inşa edilmeye çalışılır. Daha çok 18. yüzyıl düşünürlerin felsefeleriyle temellenmiş de olsa bu tür düşünüş tarzlarına Sokratesçi ve Platoncu düşünceye kadar gidilebilir. 19. yüzyıl Fransız şiiri ve 20. yüzyıl'da özellikle Fransa'dan Orta Avrupa'ya yayılmış olan devrimci edebiyat, Türkiye'deki deneysel şiir gelişimine kaynaklık etmiştir

Örnekler

Arif Dino'nun Düş ve Uykusuzluk, Asaf Halet Çelebi'nin Kitaplar, Nâzım Hikmet'in Kızkapan Oğlu Vehpi ve Çocuk Muhittine Dair, Seyhan Kurt'un Hüznün Sözyitimleri, Efe Murat Balıkçıoğlu'nun Sistem, Yusuf Bal'ın Müberra, Revan ve Ölmeyen Ölülerin Vedasında şiirleri bu tarz şiirlere örnek olarak verilebilir.

Kaynakça