Günümüz dünyasında, Arabi Paşa Ayaklanması çok çeşitli insanlar için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Toplum üzerindeki etkisi, tarihsel önemi, popüler kültür üzerindeki etkisi veya akademik alandaki önemi nedeniyle Arabi Paşa Ayaklanması geniş bir kitlenin dikkatini çekti. Yıllar geçtikçe tartışmalara yol açtı, araştırmalara yol açtı ve farklı bağlamlardaki rolünü ve anlamını açıklamaya çalışan çeşitli teorilerin ortaya çıkmasına neden oldu. Bu makalede Arabi Paşa Ayaklanması'i yakından inceleyeceğiz ve onun çeşitli yönlerini ve modern dünya üzerindeki derin etkisini anlamaya çalışacağız.
Arabi Paşa Ayaklanması | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Ayaklanmanın bir parçası olan Tel-el Kebir Savaşı. | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Mısır Hidivliği Britanya İmp. Fransa | Mısırlılar | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Tevfik Paşa[kaynak belirtilmeli] | Arabi Paşa |
Arabi Paşa Ayaklanması, Mısır'da sömürgeleşmeye karşı Arabi Paşa önderliğinde 1882 yılında çıkan ayaklanmadır. Slogan olarak "Mısır Mısırlılarındır." kullanılmıştır.
19. yüzyılda Osmanlı Devleti içinde hemen hemen özerk bir duruma sahip olan Mısır, 1860'ları izleyerek gelişmeye başlamış ve içinde bulunduğu imparatorluktan daha zengin duruma gelmişti. Mısır'da yönetim ve adalet sistemi yenileştirilmiş, 1869'da Süveyş Kanalı açılmış, Kızıldeniz'de deniz ticareti gelişmiş, demiryolları yapılmaya başlanmış ve pamuk ihracatı artmıştı. Mısır, dünya ekonomisi içine girmişti.
Mısır'da bu gelişmelerin sonucu olarak kabul edilebilecek olan Batı karşıtı ulusçu hareket 1882 yılında Arabi Paşa'nın yükselişiyle başladı. 1869 yılında Süveyş Kanalı'nın açılıp, Kanal Şirketi'nin kurulmasıyla sömürgeci devletlerin bu ülkedeki faaliyetleri yoğunlaştı. Mısır, savaşa dahi gerek duyulmadan yarı sömürge haline gelme tehlikesiyle karşı karşıyaydı.
Dış güçlere karşı mücadele etmekte olan Ulusal Liberal Parti bu sömürgeleşmeye karşı çıktı. Mısır Hidivi İsmail Paşa'nın modernleşme yönündeki faaliyetlerinden hoşlanmayan Birleşik Krallık ve Fransa'nın baskısıyla Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit, İsmail Paşa'yı görevinden aldı ve yerine Birleşik Krallık ve Fransa yandaşı Tevfik Paşa'yı getirdi. Bu durum Arap milliyetçilerinin, Ulusal Liberal Parti'nin önde gelenlerinden Arabi Paşa'nın liderliğinde ayaklanmaları sonucunu vermiştir.
Birbirinden farklı dört unsur Arabi Paşa'nın çevresinde toplanmıştır:
Aynı amaçta birleşmiş görünselerde bu birbirlerinden çıkarları temelde çok farklı olan grupların varlığı Mısır politikasını Nasır dönemine kadar sürekli etkileyecektir.
Susturmak amacıyla Arabi Paşa bir ara savunma müsteşarlığına ve sonra bakanlığa kadar yükseltilmişse de özellikle İskenderiye kentindeki gerginlik yabancılara karşı gösteriler ayaklanmaya dönüşmüştür.
Bu ayaklanma Britanyalılarca Mısır'ı işgal için bir bahane olarak kullanılmıştır. Bu ayaklanmayı takiben İskenderiye topa tutulmuş ve 1882 yılında Mısır'ın tümü Britanyalı birlikleri tarafından işgal edilmiştir. Mısır yarı-sömürge durumuna düşmüştür. Birleşik Krallık bu rejimi 1914 yılına kadar sürdürmüş ve Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'na Almanya'nın yanında girince Birleşik Krallık bu devleti koruyuculuğu altına almıştır.