Etik öznellik

Günümüz dünyasında, Etik öznellik geniş bir yelpazedeki insanlar için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Etik öznellik ortaya çıkışından bu yana toplumun farklı yönlerini derinden etkileyerek tartışmalara, yansımalara ve önemli değişikliklere yol açtı. Bu makale, Etik öznellik'in önemini kapsamlı ve derinlemesine ele almayı, çeşitli alanlardaki farklı yönlerini ve sonuçlarını keşfetmeyi amaçlamaktadır. Detaylı bir analiz yoluyla, Etik öznellik ile ilgili en alakalı yönlere ışık tutmak, böylece onun günümüzdeki anlamı ve önemi hakkında daha fazla anlayış ve farkındalık yaratılması amaçlanmaktadır.

Etik öznellik, etiğin nesnelliğinden söz edilemeyeceği, etik olguların doğal olgular gibi kavranılamayacağı, etik bilginin ise evrensel olamayacağı “öznelci” olarak adlandırılan kuramların temellendirmeye çalıştığı savlardır. Ahlak olguların olduğunu ve onların bilgisine ulaşılabilineceğini yadsıyan öznelciler, etikte nesnellikten değil öznellikten, gerçekçilikten değil görecilikten söz etmek gerektiğini temellendirmek isterler. Etik öznellik, değerlerin nesnelliğine ve etik ilkelerin bilimsel ilkeler gibi gözlemsel sınanabilirliğinin kabulüne itirazı içerir. “Öznellik” kavramı da bu çerçevede içeriklendirilmek istenir. Etik öznelciliği savunan düşünürler arasında sayılan John Leslie Mackie, etikte nesnel değerlerin olmadığı kabulüyle yola çıkarken; bir başka öznelci Gilbert Harman ise, “etikte gözlemsel sınanabilirlik”in olanaklı olup olmadığını tartışacaktır.

Kaynakça

  1. ^ Berfin Kart (2013). Etikte Nesnellik ve Öznellik tartışması (Doktora). Ankara Üniversitesi. s. 120. Erişim tarihi: 16 Nisan 2020.